A Streetcar Named Desire - İhtiras Tranvayı


A Streetcar Named Desire - İhtiras Tranvayı
1951
imdb80
Ölmeden Önce izlenmesi gereken 1001 film
Eski Top 250 filmi - Empire 500 filmi
All time the best 100 film arasında
NTV en iyi 555 film listesinde

Vivien Leigh en iyi kadın rol ile bir çok ödül almış.
En iyi film oscarını almış.





Hemşerim Kayserili Elia Kazan'ın tiyatrodan sinemaya aktardığı eserde, bir kokoş'un annesinden kalan evini kaybedip evli olan kızkardeşinin evine gelmesi, kızkardeşinin de yontulmamış meşe odunu eşi ile yaşamaya çalışmasını anlatmaktadır.

Bir tiyatro oyunu uyarlaması olduğu için ağdalı lafların uzun tiradların olduğu bir film İhtiras Tranvayı... En meşhur tiradını da Vivien Leigh atar kız kardeşine:

Ben, bütün o yumrukları ben yedim, Stella. Yüzüme, vücuduma. Mezarlığa
doğru yollanan ölüler alayı benim gözlerimin önünden geçti. Babam, annem, Margaret, birbiri
ardına o korkunç yola düştüler. Tanrı öylesini göstermesin kimseye. Tabut bulmak bile
mesele oldu. Neredeyse, çöp gibi yakmak gerekiyordu onları. Sen tam cenaze törenine
yetiştin, Stella. Ölüme göre cenaze töreni ne güzel şey. Cenaze törenleri sessizlik içinde geçer.
Ama ölüm öyle mi? Ben onların, kimi boğuk boğuk hırıltılar halinde, kimi sayıklama gibi,
bazen “Bırakma beni!” diye haykıran iniltilerini, can çekişmelerini kulaklarımla duydum.
Hayatta tatmadık zevk koymamış doksanlık yaşlılar bile son nefeslerinde “Beni bırakma!”
diye bağırırlar. Onları gitmekten alıkoymak elindeymiş gibi. Ama cenaze törenleri renk renk
çiçekler arasında sessiz geçti. Tabutlar debdebeli idi. Başuçlarında bulunup da onların
“Bırakma beni!” diye haykırmalarını duymadıkça, geçirilen ölüm ve kalım didişmesini nasıl
anlayacaksın? Senin rüyalarına bile girmeyen bu sahneleri ben gözlerimle gördüm. Şimdi
karşıma geçip bana, “Evi barkı yitirdin!” diye çıkışmak kolaydır. Bütün o hastalıkların,
ölümlerin masrafları nereden çıktı sanıyorsun? Ölüm ucuza mal olmuyor, Bayan Stella!
Margaret’in hemen arkasından Jessie’nin hastalık ve ölüm masrafları, sonra ötekiler. Azrail
çadırını eşiğimize kurmuştu. Belle Reve’i karargâh seçti kendine. İşte Stella, Belle Reve böyle
çıktı elimizden. Gidenlerin hangisi servet bıraktı? Geçtik servetten, bir kuruş bırakan oldu
mu? Yalnız zavallı Jessie… kalan yüz doları ancak tabut masrafını karşıladı. Bu ağır külfetin
karşısında benim küçücük aylığımdan gayri ne vardı? Şimdi beni kınıyorsun. Geçip karşıma,
çiftliği elden çıkarmışım gibi şüpheli şüpheli bakıyorsun. Peki, bütün bunlar olup biterken sen
nerelerde idin? Yatakta değil mi? Sevgili Polağınla...



Bu oyunda ışık kullanımı ders niteliğindedir. Evli kızkardeşe canlı ve parlak bir ışık verilir. Dul psikolojik sorunları olan ablaya ise silik ve sönük ışıklar vurulur...






Tennessee Williams oyunun adını "Poker Oyunu" koymak istemiş. Oyunu yazarken kız kardeşlere doğru kaydırınca gerilimi farklı bir ambians oluşmuş ve Arzu Tranvayı olmasına karar vermiş. Gene de oyun kız kardeşler ve bir erkek arasında tam bir poker oyunu olmasıyla pek de ilk planlamasından uzağa düşmemiş.

Hiç yorum yok: