"Bu yazıyı Oasis Grubunun
Wonderwall şarkısı eşliğinde
Okuyunuz! Severim o şarkıyı ben..."
Oasis (vaha) imdb:81 (500-500-500)
z800580005
üst üste izlediğim şahana kore filmlerinden biri... İnsan bunları sürekli izleyince kulaklarından cılız kore tonlamalar hiç gitmiyor: "nara şimi yata mooOOooOo!" "toronama kani toroOOOooOo!" ... Alıştırmışlar bizleri Amerikan İngilizcesinin yayvan ve yalınlığına, bu tiz ve sonu uzayan, uzarken de dalgalanan kelimeler silsilesine dayanamıyorsunuz...
Oasis binlercesi çekilen "güzel insan, güzel mekan, güzel yaşam, güzel kelam" aşk filmlerinin dışında bir sevdayı anlatmış... Bööle romantik komedilerin saçma sapan ilanı aşklarından sıkıldıysanız, iğrenç buluşmalardan, süslenmelerden, gereksiz aşk acılarından, dibi görmüş kokuşmuş ilişkilerden ve gıpta edilecek(!) şatafatlarından... İşte size bunlardan sıyralabileceğiniz yalın bi sevda (bak masalı demiyorum... reelitesi diyorum)
Filmin kendisi de gerçekçi ve yalın... Hani bazı filmler vardır " La sanat yönetmeni olarak en azından bi gündelikçi kadın tutsaydınız!" dediiniz... Hani bööle her şey doğal: Plato için kiralanmış evin, otelin, lokantanın sahibinin kenara attığı mont, yere fırlattığı sigara izmati felan aynen duruyor (Doğal ötesi film çekiyoruz formatı)... Zeki Demirkubuz, Dogma filmleri gibi... İşte bu da ööle bişii...
Güzel kız yakışıklı oğlan sevdası diil demiştim... Aklı kıt ve karakter bozukluğu olan bir oğlan ile iskeletsel, kassal deformasyonlara sahip bi kızın aşkı bu film... Hem de Montague-Capulet'ten çok farklı bir düşman aileler çatışmasının içersinde... Yönetmen o kadar içlenmiş ki peri masalı aşk hikayelerine bööle kontrast bir film çekmiş ve filminde diğerlerine laf sokmuş: Filmin başında, esas oğlanımız motorla otobanda giderken bir film çekimine rastlıyor; lüks bir arabada canti bi oğlan ile güzel bi kızın aşk anlatılıyor... Esas oğlanımız bu çekimi sabote ediyor ve" Siz buna film mi diyorsunuz! " şeklinde kendi filmine atıf yapan epik bir şey söylüyor... Böölece yönetmen kendi derdini bu şekilde de bi kere daha vurgulamış... Kontra-gönderme yapılan bu sekans çok hoşuma gitti...
Sinemada, edebiyatta daha önce çirkin güzel eşleşleşmeleri çok yapıldı ve çok başarılı oldu:
Güzel Ve Çirkin
King Kong
Quasimodo
Mask
My Left Foot (Sol Ayağım)
Bu film daha çok şu filmleri çağrıştırıyor: (çirkin - çirkin eşleşmeleri)
Le Huitieme Jour, The Eighth Day- Sekizinci Gün
imdb:73 (500-500-500)Marty
imdb:
Bi avşar türküsü vardır:
Şu dağların yükseğine erseler
Lale sümbül mor menevşe derseler
Bir güzeli bir çirkine verseler
güzel ağlar çirkin güler bir zaman
Güzel çirkin kavramları nesneldir... En azından şöyle bir örnek veriğim; Türk sinemasının en güzel kadını ilanı edilen Avşar kızı benim midemi bulandırır... Gayet sivri sinir bişii diil midir bu kibir budalası magazin idolü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder