komedinin kralı


The King Of Comedy
imdb76 (20bin)
1982



* Onun ne kadar büyük biri olduğu konusunda bana katılacaksınız. Öyle ya da böyle. Şimdi lütfen komedinin yeni kralına en sıcak selamınızı verin lütfen: Rupert Pupkin!

Robert De Nero (bi filmde ikinci stand up'ı)
İyi akşamlar bayanlar ve baylar. Size kendimi tanıtayım. Adım Rupert Pupkin.
O zamanlar federal suç sayılmadığı için Clifton/New Jersey'de doğdum.
Aranızda Clifton'lu var mı? Güzel. Şimdi hepimiz rahatlayabiliriz.
Başlarken şunu söylemek istiyorum ailem bana iyi bir çocukluk yaşatamayacak kadar fakirdi.
Ama gerçek şu ki Clifton'da hiç kimsenin çok fakir olmaya izni yoktu.
Belli bir seviyenin altına düştüğünüzde sizi doğrudan Passaic'e sürgün ederlerdi.
Ama benim ailem çocukluğumda ilk iki taksidi ödedi.
Yanlış anlamayın ama beni de hastaneye arızalı diye geri göndermişler.
Ama herkes gibi ben de kısmen büyüdüm sayılır, anneme teşekkür ederim.
Eğer bugün burada olsaydı Ona, "Hey anne, burada ne işin var?
sen dokuz yıldır ölüsün" derdim.
Ama ciddiyim, annemi görmeliydiniz. Harika biridir. Sarışın, güzel, zeki, alkolik.
Okuldan geldikten sonra birlikte süt içerdik.
Benimki homojenizeydi, onunki yağlı.
Saatte 50 mil yaptığını tespit ettikleri için onu aşırı hızdan yakaladılar.
Ama garajın içindeyken.
Ve test yaptıklarında alkolünde %2 kan buldular.

Ah, ama birlikte şakalar yapardık. Annem ve ben. Gözünden yaş gelene kadar şakalar yapardık ve sonra kusardı! Evet, peki kim temizlerdi?
Babam değil. O'Grady'lerde kusmakla meşguldü.
Evet. 16 yaşına gelene kadar kusmanın yetişkinliğin bir işareti olduğunu sanıyordum.
Diğer çocuklar ağaçların arasında gizlice sigara içerken, ben evin arkasında saklanıp parmaklarımı boğazıma sokardım. (hani büyüdüm sendromu)
Tek sorun ise asla başaramamamdı. Babam birgün beni yakalayana kadar. Şans eseri mideme bir tekme attığında yeni ayakkabılarına kusabilmeyi başardım!
"İşte oldu" diye düşündüm. "Sonunda başardım. Sonunda bir erkek oldum!"
Ama yanıldığımı anladım. Bu babamın bana verdiği tek uyarıydı.
Evet, genellikle kızkardeşim Rose ile parkta top oynamakla meşguldü.
Ama bugün, saatler süren o oyunlara kızkardeşim Rose'u sıkı bir erkek olarak büyüttüğü için teşekkür etmeliyim.
Aslında atletizme özel olarak ilgi duymam.
Sahip olduğum tek egzersiz diğer çocukların benimle dalga geçmesiydi.
Evet, beni haftada bir döverlerdi genellikle Salı günleri.
Ve bir süre sonra okulda dersler girmeye başladı.
Ve eğer beni nakavt ederseniz fazladan kredi alırdınız.
Bir çocuk hariç, zavallı çocuk benden korkardı.
Ve ona derdim ki: "Vur bana, vur bana. Senin derdin nedir? Mezun olmak istemiyor musun?"
Beni soracak olursanız, ben okul tarihinde dayak yiyerek mezun olan en küçük çocuktum.
Ama benim tek ilgi alanım en başından beri şov işiydi.
Genç bir adamken bile işe zirveden başladım imza toplayarak.

(gerçeği söylüyor ama bir stand up yalanı üslubuyla söyleyince komik olmuş
filmin punch line'ı gibi... yönemen tüm filmi bu konuşmaya sürüklemiş gibi...)
Çoğunuz Jerry'nin neden bu gece bizimle birlikte olmadığını merak ediyorsunuzdur.
Söyleyeyim. O şu anda bağlı. Onu bağlayan benim.
Şaka yaptığımı düşündüğünüzü biliyorum ama bana inanın şov dünyasına girebilmemin tek yolu buydu: "Jerry Langford'u kaçırmak."
Jerry şu anda şehrin bir yerinde bir sandalyeye bağlı vaziyette. Durmayın, gülün.
Teşekkür ederim. Minnettarım.
Ama gerçek şu ki, ben buradayım.
Yarın şaka yapmadığımı anlayacak ve deli olduğumu düşüneceksiniz.
Ama bu işin böyle yapılacağını anladım.
Bir geceliğine kral olmak ömür boyu budala olmaktan iyidir.

- Teşekkür ederim.-

Hiç yorum yok: