Sullivan's Travels


Sullivan's Travels (1941)
Aşk Yıldızı
imdb82 (3bin 2bin 2bin)
z803080020

Ateşli yaşlı dul, onu yeni işçisine karşı uyaran hizmetçisine:
Ben hayatım boyunca utanılacak hiç bişii yapmadım ursula
Çirkin hizmetli: ben de efendim
Ateşli yaşlı dul: Ama hayatım şunu da unutmamalısın... Sana soran da olmadı...

= The Fall başlangıçta trenden atlama sahnesi yaşamış iki dublör olan filmler...

= Coenlerin O Brother, Where Art Thou/Nerdesin Be Birader? filmi için Homeros'un Odisseia 'sından esinlendiği söylenir... Film bariz Sullivan's Travels filmine bir saygı duruşu... Bence Coenler entel dantel tayfayla kafa bulmak için böyle bişii yapmışlar... Coenleri bu filmi izledikten sonra bi kere daha taktir ettim... En berbat filmleri olarak gördüğüm filmleri bile acaip değerlendi...
Sullivan Travels’da "komedi filmlerinin unutulmaz yönetmeni" ciddi ve toplumla ilgili bir drama filmi yapmaya çalışırken zorluklarla uğraşmasını ve sonunda komedi filmlerinin topluma daha faydalı olduğunun farkına varmasını hicvediliyor. Oradaki yönetmenin ilk başta çekmek istediği film bizim filmimizle aynı adı taşıyor: O Brother, Where Art Thou?

Türk sinemasının arak mantığı nereye kadar: komedi filmlerinin unutulmaz yönetmeni



- ekşiden iyi bir yorum filmle ilintili -

iki tane adamın tren üzerinde boğuşmalarıyla açılıyor film, uzun bir süre kapıştıktan sonra ikisi birden denize düşüyor ve the end yazısı beliriyor ekranda. yani biz, bizim filmin başında sullivan'ın filminin sonunu görüyoruz. sullivan'ın bu hengame ve karakterlerin sonlarına ilişkin getirdiği yorum ise ilginç "kapitalizm ile sosyalizmin kavgasında ikisi de kaybetti". sturges'in film boyunca birçok kez hollywood'a dokundurduğu nokta da bu aslen. ucuz mesaj verme çabasını abuk sahnelerle dolu filmlere yedirip toplumsal olmaya soyunmanın aslında ne kadar da iki yüzlü bir tavır olduğu. bu fikriyatın ve antitezinin ete kemiğe büründüğü sahne ise sonlara doğru, sullivan'ın çark etmesini sağlayan, kilisedeki film izleme sahnesi. aslında yapılması gerektigi gibi goze sokmadan o kadar ince bir mesaj veriyor ki sturges, hayran kalmamak elde değil. genel geçer bir tavır değil bu elbette, bu gün de güncelliğini koruyan, dünya durdukça var olacak olan bir probleme getirilmiş doğru ve zeki bir bakış. bu yüzden en azından ideolojik tavrıyla eskimeyecek, her daim taze kalacak bir eser bu

Hiç yorum yok: