La Leggenda del pianista sull'oceano

La Leggenda del pianista sull'oceano imdb:78 
1900 Efsanesi - Legennd Of 1900 
1998

Sinema Tarihinin tek ve unutulmaz piyano düellosu:
http://www.youtube.com/watch?v=pptlJ1QG4y0

Gerçek bir müzik filmi= Shine , Amadeus 

"Gemiden in ebilirsiniz am a okyanustan uzaklaşamazsınız." 
Bir transatlantikte doğan ve hayatı boyunca karaya ayak basmamış, 
bir piyaniste hayat veriyor Tim Roth 
Boodmann'ın küçük 1900'e söylediği beyaz yala nların, trompetçi ile ilk karşılaşmalarında espri konusu olması, Roth'u ilk gördüğümüz sahneye sıcaklık sağlıyor (yetimhaneye çocukla rın değil, ebeveynlerin gönderilmesi, anne'nin at anlamına gelmesi). Frenlerinden boşanmış, döner piyano başında ilk sohbetlerini gerçekleştiren ikili, hayat boyu sürdürecekleri dostluğa bizi de ortak edeceklerdir. 1900'ün piyano başında hafızalarımıza kazınan üç büyük s ahnesi de var: Dostu Max 'e nasıl doğaçlama müzik yaptığını insanların mimik ve hareketlerine bakarak anlattığı bölüm, tek plak kaydını gerçekleştirirken kamaranın camından -yakın plan- görüp vurulduğu kızı notalarına aktarışı ve elbette "cazı bulan adam"ın gemiye düello için binip 1900 ile piyanoda atışması... Sinemanın altın y apraklarına geçecek sahneler bunlar, kolay kolay da hafızalardan çıkmayacak...
Elbette finalin de dokunaklığıyla etkisi büyük: Karaya adım atmaya çok yaklaşmışken geri dönen 1900'ün bunu Max'e açıklayışı, onun olduğu kadar bizim de gözlerimizi doldurur: Gördükleri değil, görmedikleri korkutmuştur 1900'ü, şehirlerin sonu yoktur. Piyanodaki 88 tuş sonlu, çalan sonsuzdur, bununla başa çıkabilir, fakat şehirler sonu olmayan piyano gibidir ve bu Tanrı'nın piyanosudur. "Onca sokak varken nasıl birini seçiyorsunuz? Tek bir ev, tek bir kadın, bakmak için tek bir manzara, ölmek için tek bir yol..." 
Giuseppe Tornatore 
1900 bir anti kahramandır... nasıl bir gemi, suyun dışına çıkmazsa, 1900 de ayak basmaz bir kere bile olsun k araya. fırtına esnasında piyanosuyla beraber kos koca balo salonunda bir o yana bir bu yana sallanan 1900 ile denizin ortasında bir o tarafa bir bu tarafa gidip gelen gemi, aynı ruhu taşırlar içlerinde bu nedenle... film bittiğinde içi burkulur insanın ama nafile... 
= Cazı bulan adam'ı emprovize çalışıyla fena benzetir tim troth = forest gump mı? 
aslinda bir yetimin hikayesi film, piyano dolu, caz dolu, oky anus dolu. 
yasama sevinci, dostluk, yalnizlik, bir amac ugruna gecen hay atlar, zamanin akip gidisi, beklentilerin hayatinin onune gecmesi ve hatta sisteme ve bilhassa sehir hayatina haykiris..

Hiç yorum yok: