Çalgı Çengi

Çalgı Çengi 2011

2011 in en iyi salaklık yerli komedisi

Gerek yönetmenin zamanla oynamaları, gerek ikili komedi oyunculuğunun o sıkı ilişkisinin iyi aktarılması, gerekse arada giren flaş gag'larıyla olmuş dediğim türk filmi...

* Öğrenci Konseri ve bunların metalci gibi giyinip şakirt ocağına düşmeleri...
(son zamanlarda dini hicveden gaglar babında Sümelenin Şifresi filmindeki Oğuzubinrabbinnasi esprisi benzeri)
Şakirt: Sizde hangi ilahiler var?
- La Gürkan, bende ilahi filan yok, sübhaneke var o olma mı?
- Ne diyo arkadaş?
- Hocam sen makamı ver biz sübanekeden girer kel kevsere kadar gideriz.

* Saçma Türk komedilerinden kesinlikle değil.


* Angaralı düğün müzisyenleri... Birbirlerine teyzeoğlu demeleri...
* Dostluk temalı filmler...
Filmden unutulmaz diyaloglar: "la bebe" kalıbı yerinde kullanılmış...
* - nerde kalmıştım
- vurdurtuyordum abi
* Nakliyeci elemanlar Mahmut, Semih ve Gökmen'in kapıya dayandığı sahnedeki diyaloglar... Birbirlerinin isimlerini gammazlamaları...
* Ölüyü fazla yıkarsan ye osurur ya sıçar!
* Böyle bir dayak şekli yok ya. Adam elini ateşe sokup yüzüme bastı ya!
* - Ben orta okulda Matematik Öğretmeni bana tokat attı diye sayılara küstüm.
- Gürkan senin sıfatını s.kiim (üst üste atılan tokatlar çok komik)


- Eksi-
Türkiye sinemasının ihtiyacı olan komedi damarı budur. Hem eli yüzü düzgün hem komik hem de film gibi film. Gidenlerin girmeyenlere anlatacağı türden değil... Mutlaka seyredilmesi gereken türden.

Tabi ki Filmin En Büyük Gag'ı:


gürkan: dayıoğlu.. neye elimizi atsak kuruttuk sanki la.

salih: anlamıyorum ki arkadaş. niye böyle oluyor ya? neyi nerede yanlış yapıyoruz biz gürkan?

gürkan: ya ssk’lı bir işe girip çalışsa mıydık la? hem emekliliğimiz de olurdu. ya biz bi yenilik kuramayacak mıyız ya?

salih: kuracağız teyze oğlu kuracağız. beraber yürüyemeyen insanlar beraber bir gelecek kuramazmış. rahmetlik gökhan semiz.

gürkan: allah rahmet eylesin.. gökhan semiz kim ya?

salih: gökhan semiz şey ya.. bizim ortaokuldaki matematik öğretmeni.

gürkan: he..

salih: senin ben sıfatını si.im la. hakket bilmiyon di mi?

gürkan: …

salih: ya dünyaya mal geldin sığır gideceksin ya la. ya sen sanatçı bir insansın senin insan olarak duyarlılığın bu seni hayvanlardan ayıran özelliğin bu. sen nasıl bilmezsin ya. üç kişiydiler la bunlar. komik komik şarkılar yapıyordular ya.

gürkan: komedi dans üçlüsü?

salih: la yok oğlum ya, uzun saçlı bi tane olanı vardı ya hani burasında böyle adem elması var.

gürkan: çelik, izel çelik ercan?

salih: ya.ak var gürkan yer misin?

gürkan: kufretme!

salih: cık cık cık.. hayranıyım oğlum ben onların, o yüzden söylüyorum.. hatırlamıyon mu ortaokulda dinliyorduk onları? ben ona benzeyeyim diye saçlarımı uzatacaktım.

gürkan: niye uzatmadın?

salih: yakışmıyor.. benim kafa büyük.

gürkan: ya teyzeoğlu ben sana bir şey soracağım.. araya böyle bir şeyler oldu laf maf girdi de.. ferhat güzel hakikaten 20 bin lira alıyor mu la?

salih: alıyor (ağlamaklı)

gürkan: alıyor?

salih: alıyor a. goyum (ağlıyor)

not: daha önce filmin başlarında salih, gürkan’a ferhat güzel’in gecede 20 bin lira kazandığını söylemişti.

* -Eksi - Bodrumdaki işeme sahnesine, dügündeki demedim mi performasına, bitirim elemanın telefonla konuşma sahnesine, cami avlusundaki muhabbete gulmemek elde degil. bunlar sadece suan aklima gelen sahneler. mükemmel bir film degil ama yerin dibine sokulacak film hiç degil.



Hiç yorum yok: