Bana Masal Anlatma


Bana Masal Anlatma 2015
imdb85

2015 yılının büyük ihtimalle en iyi yerli komedisi

* Absürt Komedi
- Türkiye Komedi Sineması ağırlıklı olarak avam komedilerden oluştuğu ve neredeyse hiç entellektüel komedi çekilmediği için bu film başarılı bir absürt komedi olarak çiçek gibi sıyrılmıştır diğer komediler arasından. Burak Aksak'ta Türkiye komedi sinemamızın geleceği adına iyi sinyaller vermiştir.

* Romantik Komedi
Film bildiğimiz romantik komedilerin dışına çıkan bir Romantik Komedi
= daha çok Düğün Dernek türünde bir romantik komedi diyebiliriz.

* Burak Aksak'ın eksiklikleri de olan ama bizdeki kredisi sonsuz olan yönetmenimiz, yazarımız.
Zaten görüldüğü gibi her taraftan gerekli desteği de görmüş. Film klişe ana teması rahatsız etse de, bütününde gayet eğlenceli ve iyi kotarılmış bir yerli komedi. Güldük mü güldük, sıkılmadık, sonuna kadar zevkle izledik. Bize aslında zamanla tarzını otutturacak Burak Aksak'a yeni projelerinde başarılar dilemek düşer, gene de filmin bütününe dair bir iki kelam etmeden olmaz.

= Minibüsçü hikayesi, bu konunun avangartı ve baş yapıtı Çiçek Abbas'tır.

= Mahalle kültürünü damardan veren filmler. Umut Sarıkaya karikatürlerinde bu damarı çok iyi kullanır, mesela.

= Avam türk komedilerinde olduğu gibi argo, küfür, osuruk ve cinsellik esprileri olmadan da güldürülebileceğini kanıtlayan bir filmdir. (Bi Recep İvedik değildir babında)




Ana tema tam bir klişe
= Türk Sinemasını bitmeyen tükenmeyen Müteahhit geliyor tüm mahalleyi yıkıyor gerilimi ana teması.  Türkan Şoray'ın Sultan'ı, Zeki Alasya - Metin Akpınar'ın Vay Başımıza Gelenler gibi çok çok sık işlenmiş bir klişe teması. Gerçi şu replik bile o filmlerle mukayese edildiğinde ne kadar öne geçtiğini anlatıyor "Bana Masal Anlatma" filminin: "Gökdelenler Şehirlerin Mezar Taşları Gibi"

* Animasyonla Başlayan Filmler.
Baştaki filmin ana temasında da geçecek olan animasyon gayet başarılıydı. Keşke o tatta bir animasyon filmi yapılsa dedirtti.

* Filmde devamlılık hataları vardı, Üniversite dergisi çıktığı ve hikayenin tamamını eski sevdiceğe parkta bankta anlattığı sahneler arasında mesela. Birincisi ve ikincisi arasında bariz devamlılık hataları vardı... (yüzdeki yara izi gibi)

* Filmde bir takım arabesk unsurlar traşlanabilirdi.  Özellikle Jilet ile Neriman'ın aşkları en havada kalan en gereksiz en arabest yan hikaye olmuş. Keşke hiç olmasaymış.


Göndermeler: Mahallenin duvarındaki yazı ile Leyla ile Mecnun'un İsmail abisine gönderme yapılmıştır.
"O gemi bir gün gelecek"

Cem Karaca'nın "işçisin sen işçi kal" şarkısı...

Filmden diyaloglar:
* Öyle bir kız ki, çocukluğumun bayram sabahları gibi, insan gözlerine bakarak nasıl söyler sevdiğini.
* Babam bana Metin, Ali, Feyyaz'ın değil 8 numaralı Rıza forması almış.
* Seversem Abartırım.
* Ben seni bayram sabayı gibi, masal gibi seviyorum.
* Koskoca masal prensesi elinde üstüpüyle geziyor...
(buna çok güldüm ve aklıma Fatma Girik'in şoför olduğu filmi geldi nedense. Şoför Nebahat)

- Ağır Spoiler -
Filme dair bir büyük hayal kırıklığım da sinematografisine ait. Rum kadının köşkünde iki kadın cumbaya yakın bir yerde oturdukları sahnede, vinç kamera kapıdan yükselip, pencerede sonlanmıştı. Madem o ev sırf bu film için yapıldı, yıkılacak, yakılacak, sok o kamerayı o pencereden be kardeşim. Sinamatografik olarak bir farklılık yarat sinemamızda. Artık bunu Hollywood ve Avrupa sineması dışındaki sinemalar bile becerebiliyor. Ben bu tür çekim estetiklerinin de olmasını bekliyorum, komedi filmi olsa da, yönetmenden. Saygılar, sevgiler, hörmetler.

Hiç yorum yok: