Everly

Everly
2014
imdb49
imdb'sini sonsuz hak eden bir boş yapıt

* Film tamamen Salma Hayek üzerinden kurgulanmış bir stüdyo - tek mekan filmi.

* Gereksiz ötesi bir film - katlanılmacak kadar kötü senaryo hataları.

= Kadın kahraman filmleri, Tomb Raider vb.
Kill Bill tadı da var ama bu filmle Kill Bill'in adını anmak hakaret olur.

* Kısaca izleme izlettirme: Kötü Ötesi
Bu tip kötü ötesi filmlerde hep şunu derim, bari baş rol oyuncusunun orasını burasını hadi olmadı şurasını göster... O da çok uzaktan bir banyo sahnesinde basen patlatmışlar, tam da bişii gözükmüyor.


The Big Sleep

The Big Sleep
imdb81 1946
Top250 Film
Ölmeden önce izlenmesi gereken 1001 film
Film Noir - Kara Film

* Film noir- kara film sevenler hele Bogart'ın kara filmlerini sevenler için kaçırılmaması gereken bir baş yapıt.
Festival Linki: http://film.iksv.org/tr/film/3068





Filmde çok hoşuma giden ve başlangıçta daha beni ekran karşısını kitleyen bir bölüm var.

General tarafından çağrılır dedektifimiz. Dedektif,
dürüst, çalışkan, karizmatik, ve çok zekidir. General şantaj yediği ve şantaj parasını vermek istemediği için çağırmıştır Dedektifi. Küçük kızının çıplak fotoğraflarını çekmişlerdir. Daha önce bu tür aile işlerini içki kaçakçısı bir irlandalı albay aracalığı ile yürüten general, albay'ın ortalıklardan yok olması sonucu yeni bir dedektif arayışına girişmiş, polis teşkilatından bir komser'in (ki Bogart'ın o da dostudur) tavsiyesi ile Philip Marlowe (yani Bogart) ile anlaşmıştır.

Bogart abimizi başlangıçtaki bu  sahneden sonra Hollywood Halk Kütüphanesinde görürüz. Kitap okumayacak kadar avam olan, içki ve karı kız muhabbeti bu kadar sağlam bir ağır abinin kütüphanede ne işi var diye düşünür seyirci. Sonra (fular takıp) bir kitap evine gider:

A.G.Geiger Nadir Kitaplar - Lüks Baskılar yazmaktadır tabelada.
Film boyunca tüm hatunların sarkmaktan kendini alamadıkları abimize güzel hatun kişisi sorar:
- Yardımcı olabilir miyim?
- Sizde Ben Hur, 1860 var mıdır?
- İlk baskılarla ilgilenecek birine benzemiyorsunuz.
- Sarışınlar ve şişelerle de ilgilenirim. Ben Hur, 1860 var mı?
- Bir ilk baskı mı?
- Hayır, hayır, üçüncü, üçüncü!
- 1 16. sayfasında tertip hatası olan.
- Korkarım yok.
- Peki ya Chevalier Audubon, 1840, tam set?
- Şu anda yok.
- Kitap satıyor musunuz?
- Bunlar neye benziyor? Greypfurta mı?
- Kitaba benziyorlar. Bay Geiger'ı görsem iyi olur.
- Şu anda burada değil.
- Çok yazık çünkü...
- Bay Geiger burada değil, dedim!
- Sizi duydum. Bağırmanız gerekmiyor.

Bunun üzerine üstat karşıdaki kitabevine gider. Aynı soruları oradaki güzel hatuna sorar. Hatun kişisi saçmalık, bu söylediğiniz tarihler yanlış der. Bogart abimiz "ama sizin karşınızdaki kitap evi bunları bilmiyor" der. Aslında orası bir kitapevi şeklinde Paravan olarak kullanılan Amerika'da yeni yeni ortaya çıkan çıklak kadın dergilerinin basıldığı ve satıldığı bir yerdir. Raymond Chandler'in aynı adlı romanından uyarlanan filmde, diyaloglar birebir kullanılmasına rağmen kitapta uzun uzun anlatılan yozlaşma eleştirisi burada kesilmiş daha da detaylandırılmamış, polisiye öyküye yoğunlaşılmıştır.


Hele hele o cool laf çakmalar yok mu?
- Şansını zorluyorsun dedektif
- Paramı böyle kazanıyorum
ya da
- Bu çocuğu sütten kesin, büyümüş...
güzel kadın taksici
- beni her zaman arayabilirsin (kartını veriyor)
- gündüz mü gece mi? (yani hangi zamanlarda taksi olarak seni arayım da ima ediyor)
- tabi ki gece, gündüzleri çalışıyorum.

eksi sözlükte bu kadınlarla yaptığı manevraları çok güzel özetlemiş bir suser:

The Big Sleep’te Humphrey Bogart, çevresinde birçok çekici, erotik ve seksi kadın bulunmasına karşılık, görev aşkıyla yanıyormuşcasına hepsine teğet geçer. kadınların cazibesine genel bir karşı koyuş söz konusudur. Oral dönem’de takılmış (fixation) izlenimi veren, parmağını emen genç kadın Carmen Sternwood (Martha Vickers) en başta olmak üzere, bogart’ın karşılaştığı bütün kadınlar tek tek çemberin dışına çıkarılırlar. bütün bunlar hollywood ölçülerinde en bilindik manevralardır. Çünkü Nihai Telos, Bogart’ı Lauren Bacall ile buluşturmak, Bir araya getirmektir. (Lauren Bacall, Femme Fatale figürü kimliğinde sunulsa bile düz anlamıyla asla ölümcül bir karakter olmamıştır. onu jane greer, ava gardner, barbara
stanwyck ve lizabeth scott’tan ayırt etmek gerekir) gece kulüplerinde, şık ve pahalı malikânelerde karşısına çıkan seksi kadınları geride bırakan bogart, eni sonu kendini bacall’ın kollarına bırakır. bacall, kimi kez erkeğinin aklını çelmeye çalışır, bazen onu yanlış yönlendirir; ama sonuç olarak bogart, öyküdeki bütün kadınların güvenini kazanır; o hep biraz tanıdık gelen cesareti sayesinde.  izole yaşadığında, cool takıldığında, alaycı tavrını takındığında, umursamaz havalara girdiğinde bile meydanı boş bırakmayan biridir bogart.



Filmi Film Noir hayranları ile birlikte 35 mm izleme şansını kaçırdığım bu baş yapıtı ikinci defa ev konforunda izledim, festival hatırına. Gerçekten muhteşem bir film.

Fast And Furious Serisi


Kötü başlayan bir ilk üç seri. Klişe konuların araba tandansına yatırılmasının ötesinde bir cacık olmayan ilk üç filmden sonra taşlar yerine oturuyor ve seyir zevki yüksek bir seri başlıyor.

The Fast And The Furious
imdb66
2001

Tüm seri boyunca filmin imzası gibi olacak olan güzel bir kıçı takip eden ve kendini yasadışı araba yarışı manyakları ortasında seri kadrajlar içinde bulan, diğer filmlerde olduğu gibi mini ötesi etekli mini minicik fıstıkların arabalardan slow motion indiklerini zumlamaların ardından her türlü modifasyonu maksimum şekilde aşmış hızın zirvesinde dolanan kız gibi arabaları seri montajlamalarla at avrat seven gürüha sunan ve bu kitleyi kendine bağlayan serinin ilk filmidir.

*  Güzel insanlar Güzel arabalar filmlerinden

* "Off, Oolm bu kaç basar" meraklıları için çekilmiş seridir. Başlarda bol yarışılı, bol arabalı film olsa da sonradan aksiyona daha fazla yaklaşmıştır.
Seri'nin imzası gibi olan yarış alanı çekimleri ise:
- bacak göt meme meme göt tampon araba araba göt meme meme araba ekzostan çıkan duman -
ritüeline mutlak uyulmuştur. (Serinin son filminde bunu bir Müslüman Arap ülkesinde yapıyorlar)

* Seri boyunca yapılan espri: Hey Kullanım Klavuzunu okuyabilmene şaşırdım.

* Yönetmenimiz uzak doğuludur ve esas oğlanı önce fıstık yeşili bir Mitsubishi Eclipse'si ardından da kavuniçi bir Toyota Supra'sı oluyor...









Vin Diesel'in ise tercihi dizel arabalar.
adasdaskşdhaskjdash!
Dodge Charger
Mazda Rx 7
Acura İntegra
Bu ara arabalar dışında  arabaya dair film boyunca shell'den pirelli'ye her türlü malzemenin reklamı yapılmış oldu. sponsor bombardıma filmlerden.


* İlk film klişe konusu üzerinden ağırlıklı olarak araba yarışlarına odaklandığı için serinin en çok yarış yapılan filmi olmuş.
Sade bir senaryo yazıp, araba çekimlerine odaklanmışlar.

* İlk üç film, bu özelliğini bozmadan çekilmiş, daha sonra hollywoodvari kahramanlık öykülerine dönünce arabalar daha zekice planlanmış takip sahnelerine dönüşmüş ve daha fazla bir seyircinin dikkatini çekmeyi başarmıştır (ki ben de bu ikinci üçlü turu beğenenlerdenim, maalesef öyle acayip bir araba tutkum yok)

* Seri boyunca, filmlerin baş rol kadın oyuncuları genelde latin kökenli güzeller.

= Dom And Brian arasındaki ilişki klişe olarak en çok
Point Break filmindeki Kurt Russell & Keanu Reavis'in adrenalin
 doluilişkisine çok benzemiş. Bunun dışında da çok fazla klişe vardı.

* Filmin sonundaki tren rayı geçme klişesi, filmin ileriki bölümlerindeki züper tren sahnelerine selam çakmıştır.

* Dom'un sevgilsi ki serinin en önemli hatunu Michelle_Rodriguez





2 Fast 2 Furious
IMDb58
2003
* Vin Diesel'i ve yönetmenini XXX filmine kaptırınca farklı bir kadro ile çekilmiş film.

* İlk filme göre aksiyon sahneleri hem daha iyi hem daha fazlaydı.

* İlk filme göre biraz daha mizah katılmıştı.
* Yat sahnesi ileriki seriler için iyi sinyaller veriyordu.

Filmin Arabaları:
Nissan-SkylineMazda-RX-7
Toyota-Supra
Honda-S2000

Filmin hatunu Devon Aoki















The Fast and the Furious: Tokyo Drift
Hızlı ve Öfkeli Tokyo Yarışı 2006
imdb59



* Tartışılmaz, serinin en kötü filmi.
* Yönetmen kadrajlarda rekor sayıda japon kızı bacağı kullanmıştır.
* İlk yarış odaklı serinin son filmidir. Bu filmden sonra, daha iyi sernayosu olan ve aksiyonu tatmin edici The Fast And The Furious serisi başlayacaktır. Tabi bunda Vin'in de devreye girmesinin önemi büyüktür.

Genede kolej piçi ile esas oğlan arasındaki diyalog fena değildi:

Kız: Güzel araba.
Esas Oğlan: İşimi görüyor.
Kız: Ne işi, pizza mı dağıtıyorsun?
Esas Oğlan: Önemli olan araba değil, arabayı kullanan kişi.
Madara Oğlan: Hey! Benim kızımla mı konuşuyorsun?
Esas Oğlan: Oh, lanet olsun. İşte başlıyoruz. Evet. Sadece arabamı ne kadar beğendiğini söylüyordu.
Madara Oğlan: Arabammış. Büyük annemin Buick'i bile bu hurda teneke yığınına toz yutturur.
Esas Oğlan: (zengin piçi olduğunu vurgulamak için) Peki ya babacığının Viper'ı?
Madara Oğlan: Bu canavar 500 beygir gücünde ve Borla egzoz sistemine sahip. 0'dan 100'e 4.3 saniyede çıkıyor...
Esas Oğlan: Vay canına. Broşürünü okumayı becerebilmişsin.

Filmin Hatunu: Trula M. Marcu

SERİ'NİN DAHA AZ YARIŞ DAHA FAZLA AKSİYON SİNEMASINA YAKLAŞTIĞI İKİNCİ DÖNEMİ

Fast &  Furious
The Fast And The Furious 4
imdb: 66
2009
Serinin tamamı bir araba yarışı oyunu olsaydı bu bölümün adı "Tünel" olurdu.

2 Fast 2 Furious'u benzer bir isim uygulaması yapılabilirmiş:  "4 Fast 4 Furious"
Ama n'apmışlar birinci bölümdeki "The" ları traşlamışlar: Fast & Furious

Tokyo fiyaskosu sonrasında seriyi sevenler için tam bir dönüş olmuştur.

Seri bununla ilk filme tekrar yaklaşıyor, aksiyonkimliğine geri dönüyor ve hatta yarış konseptinden
biraz daha uzaklaşıyor. Klişe teması ile iyi bir seri daha yakalamayı başarıyor.

Dominic abimizin aşkı ve serinin ilk filminin vamp güzeli Letty Meksikalı bir uyuşturucu kaçakçısı tarafından öldürülmüştür.
Tıpkı ilk filmde olduğu gibi yakışıklı sarı Brian polik teşkilatına geri dönmüştür.
Dominic'in ülkeye geri dönmesi için Letty ile anlaşılmış, fakat mafyanın bunu çakozlaması ile Letty kurban gitmiştir.

Brian ve Dominic farklı amaçlarla aynı anda bu uyuşturucu mafyasının direksiyon ekibine aynı anda girmeye çalışırlar. Dominic'in Letty'nin ölmesinde polis teşkilatının da etkisi olduğunu bilmiyordur. Filmin gerilimi Dominic'in intikam ve Brian'ın tekrar teşkilata kendini ispatlayıp ispatlayamayacağı üzerine kurgulanmıştır. Spoiler'ın allahı olacak ama ikisi de tam manada başarılı olamazlar.
mafya babası: siz birbirinizi tanıyor musunuz?
dominic: evet, kardeşimi bafilemişti...
mafya babası: şanslı adammışsın sarı...
brian: ne demek bu şimdi.
mafya babası: hala nefes alabiliyorsun...

Filmin en büyük saçmalığı, Tıpkı Kevin Costner abimizin "No Way Out" filmindeki gibi katilin kim olduğu verisi printer'dan çok yavaş bir şekilde çıkar. Ortalık tekno park mağazası gibi televizyon doluyken iki saatte bi çıktı veren printer ne alaka la, dedirtmiştir.

Süpriz son süpriz değil klişedir. klişe süpriz sondan sonra gene ilk filme saygı duruşunda bulunulmuş ve 5. filmin sinyalleri verilmiştir.

Filmin Hot Girl'leri Her ülkeden, her milletten, her inançtan toplamışlar gibiler.
Naureen Zaim
Becky O'Donohue
Adrienne McQueen
Fatma Hasan

********************************************************************************

Fast Five
Fast And Furious Five
Fast And Furious Rio Heist'da denilebilir.
imdb73
2011

* Film boyunca mantık hataları ard arda dizilse de seyir zevki git gide yükselen seri de trende uyulmuş, tren sahnesi ile heyecam başlamış lakin hiç durmamıştır.
- kasanın ağırlığı - kuvvet orantısızlığı
- kasa açmak için el okuma ekranında sağ el gerekirken, patronun sol el ile kıç yoklaması gibi gibi...

Film 4. bölümün sonunda yer alan Dominic'in kaçırılma sahnesi ile başlıyor. Bu sahne serinin ilk filmine bir gönderme aynı zamanda (Tır Soygunları)

Müthiş bir trenden araba çalma sahnesi ile devam ediyor. 
Aksiyonun sürekli tırmandığı ve seriye heyecan katan sahneler hiç bitmiyor.

Filmin daha sonraki kısmı rio'nun varoşlarında ve çatılarında takip sahneleri ile dolu. Rio'nun çok iyi reklamı yapılırken, rio polisinin satın alınmasıyla ilgili bu kaçıncı Hollywood filmi dedirtiyor insana, Brezilya'lı yöneticiler plato kurulmadan önce acaba senaryoyu hiç mi okumuyorlar. Türk polisini bu kadar madara edecek bir filme ülkemizde izin verirler mi dedirtiyor insana. 

Filmin finali ise iki arabanın çektiği banka kasası ve yüzlerce polisin olduğu bir kovalamaca şeklinde
kurgulanmış.

= İtalian Job'a bir adımd daha yaklaşmıştır seri.
 Ocean's Elevan ya da Ocean's serisinin herhangi bir filmi tadı vermiştir bu bölüm.

* Ekibi toparlıyoruz (serinin diğer filmleri de bu tandansta devame edecektir.)

Filmin Hatunu Gal Gabot

Ve Gal Gabot'un meşhur sahnesi:




*******************************************************************************



Furious 6
Fast And Furious 6
imdb72
2013

Trendi, maaliyetleri ve senaryosu gitgide artan serinin altıncısı.

Senaristlerin zıvana'dan çıktığı (hiç mi fizik okumadınız kardeşim) ve farkında olmadan onlarca saçma sapan diyalog ve abartılı aksiyon eklemelerine rağmen seyirciyi sinemaya artan bir grafikle çekmeyi başarmaktalar:
Dizel arabadan buji çıkartan, havaalanında uçağın kilometrelerce pistte dümdüz ilerlediği onlarca mantıksız şey. Lakin heyecan zirvede gidiyor mu, evet hem de inanılma bir hızda (Faster and Faster).

* Bu filmin bir özelliği de uçan uçana, Moskova sirki akrobatları birbirlerini bu kadar kolay havada yakalayamazlar, o nasıl senkron öyle.

* Tank ve uçak olayına da girdiklerine göre, 9. bölüme kalmaz uzayda mekik yarıştırmaya başlarlar dedirtmiştir.

* Filmin en büyük handikapı, eğer sen diğer ekiplerden farklı isen (ki filmde bu bangır bangır verilmiş) bir önceki filmin hatunu Giselle ablamız olay sırasında ölmüş, hemen ardından o mangal partisi oldu mu şimdi. E, biz bir aileyiz duruşuna uydu mu?

* Malcolm X'in arabası esprileri güldürmüştür.
Filmdeki arabalar:
1967 Chevrolet camaro
1969 Dodge charger daytona
1970 Ford anvil mustang not
1970 Ford escort rs1600 mk1
1970 Plymouth barracuda
1971 Jensen interceptor
2012 Nissan skyline gt-r
2012 F1 custom ramp-car
2012 Lucra lc470


******************************************************************************




























Furious 7
imdb79
2015

* Furious 7'yi izlemeden önce ilk 6 film hakkında en azından yukarıdaki özet kadar bilgi olması gerekiyor. Yoksa film imkansız ötesi aksiyon sahneleri dışında bir anlam ifade etmiyor.

* Filmin asıl izleyici kitlesi, elbette araba tutkunları ve bu insanlar genelde kendi de yapabildiklerini izlemek için bu seriyi izliyorlardı. 3.filmden itibaren daha fazla bir seyirci kitlesini sinemaya çekmek adına bu önemli özelliğini film yitirdi, artık uçurumdan yuvarlanan otobüsten uçarak kurtulan, helikopter ve tank'ı arabayla avlayan bir aksiyon filmi olmuştu.

Filmin Sloganı: Arabalar uçmaz Dom, Arabalar Uçmaz!
Filmin Özeti: Arabalar uçar...

* Kötü adam karakter tanıtımının (one man stand tadı) bu kadar kısa ve öz olduğu bir başka film hatırlamıyorum. Jasom Staham, kardeşinin hastane ziyaretinde ortalığın gereken yerine koymuş, o dağılmış plato'dan "yeminimi bozdum uleyn" diyerek uzaklaşmaya başlıdığı kısa öz bir tanıtım.
Uzaklaşırken, bir ingiliz olduğunu vurguladığı seriye yeni katılan bir araba ile kendini gösterdi tabi ki, Aston Martin db9
* Jasom Staham bundan sonra tıpkı Blues Brothers'ta Belushi'yi öldürmek isteyen abla gibi Dom ve Ekibi neredeyse ortaya çıkıp işlerine çomak soktu. İntikamının peşini hiç bırakmaması yer yer güldürdü.

* Daha önce uçaktan arabalar atladı, paraşütler açıldı, hatta gene böyle saçmalamanın zirvede olduğu A Takımı'nın sinema filminde tankla falan atlamışlardı. Gene de paraşütle yola inen arabalar ve sonrasındaki aksiyon görmeye değer güzellikte.

* Dubai'de de mayolu ablaların göt - meme - meme göt şeklinde sıraya dizildiğini seri kadrajlarla gösteren filmde, dünyanın her coğrafyasında ve inancında zenginlerin ve araba tutkunlarının yaşamlarının bir olduğuna gönderme yapılmış gibiydi.

* Filmin tabi ki en uçuk sahnesi burada gerçekleşti. Gökdelenler arası ferrari uçuşu.




* Bu filmde tüm seride olduğu gibi klişe konular, klişe ana tema, klişe diyaloglar ve klişe finali olan sadece tüm aksiyonun yoğunluklu olarak araba tandansı üzerine oturtulduğu bir gişe çalışması.  Son zamanlarda moda olmuş b-tibi aksiyon sinemasında star olması gereken tüm sektör starlarını toplamayı başardı.

= Bruce Willes'in starları aksiyon filminde toparladığı Red serisi
Stallone'nin starları aksiyon filminde toparladığı Expentables serisi
Matt Damon'un starları aksiyon filmlerde toparladığı Ocean serisi gibi...
Yalnız Fast And Furious serisi daha çok b - tipi aksiyon starların bu klasmana çıktıkları film oldu.
Expentables'te bence öyle ya, neyse.
Bu filme de Kurt Russell üstadımız eklenir. (Bay Hiçkimse lakabıyla, peh peh peh)


* Filmin palyaçosu (daha önceki serilerde de böyleydi) Tyrese Gibson arada o kadar curcuna içersinde basit esprileri ile güldürmeyi başarmıştır:
Bu sefer operasyonu ben yürütücem
(Tanrının gözü denilen tüm mafyanın peşinde koştuğu dijital alet açıldığında) Bi maillerime bakabilir miyim? Ya da hacker hatun üzerinden çevirdikleri geyikler.

* Bu arada baş örtülü ablalar, dayak yemiştir otel odasında, bu da bu filmi muhafazakar yapımıza ters bir film yapmıştır maalesef.

Filmin Hatunu: Nathalie Emmanuel
(Games Of Thrones'tan tanıdığımız)






Filmde gördüğümüz güzeller:
- ağır spoiler -


Filmimiz her şeyin başladığı yere geri döner. Finalde ekibimiz, tüm kötü adamları  kendi bildikleri caddelere ve sokaklara çekerler. Burada uzun takip sahneleri ve birebir çatışmalar, dövüşler yaşanır.
Tüm ekibin uzun bir süredir birbirne bağlı olduğunu anlatan, hepsinin kalbinin attığı yerde - bir kalp atışı bile durmaz mesajı verilerek aksiyondaki gerilim mutlu sona bağlanır.

Filmin iyi bir senarist ekibinden çıktığını anladığımız bir sahne ile de son bulur:
Paul ile Dom'un yollarının ayrıldığı sahnedeki sembolik anlatım ile.

ve S O N