BBC'nin 21. Yüzyılın En İyi 100 Filmi Listesi


BBC'nin 21. Yüzyılın En İyi 100 Filmi Listesi
BBC'de 117 film eleştirmenine kağıt ve kalem verilerek kendi 100 filmlik listeleri yazılması istenmiş ve böyle bir liste ortaya çıkmış.

Kırklareli Sağlılı İletişim Kuralım kapsamında oynattığım
Nuri Bilge Ceylan'ın Bir Zamanlar Anadolu'da ve
A Separation (İran Filmi) de var listede...

BBC Listesi BKNZ




100. Toni Erdmann (Maren Ade, 2016)
100. Requiem for a Dream (Darren Aronofsky, 2000)
100. Carlos (Olivier Assayas, 2010)
99. The Gleaners and I (Agnès Varda, 2000)
98. Ten (Abbas Kiarostami, 2002)
97. White Material (Claire Denis, 2009)
96. Finding Nemo (Andrew Stanton, 2003)
95. Moonrise Kingdom (Wes Anderson, 2012)
94. Let the Right One In (Tomas Alfredson, 2008)
93. Ratatouille (Brad Bird, 2007)
92. The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford (Andrew Dominik, 2007)
91. The Secret in Their Eyes (Juan José Campanella, 2009)
90. The Pianist (Roman Polanski, 2002)
89. The Headless Woman (Lucrecia Martel, 2008)
88. Spotlight (Tom McCarthy, 2015)
87. Amélie (Jean-Pierre Jeunet, 2001)
86. Far From Heaven (Todd Haynes, 2002)
85. A Prophet (Jacques Audiard, 2009)
84. Her (Spike Jonze, 2013)
83. A.I. Artificial Intelligence (Steven Spielberg, 2001)
82. A Serious Man (Joel and Ethan Coen, 2009)
81. Shame (Steve McQueen, 2011)
80. The Return (Andrey Zvyagintsev, 2003)
79. Almost Famous (Cameron Crowe, 2000)
78. The Wolf of Wall Street (Martin Scorsese, 2013)
77. The Diving Bell and the Butterfly (Julian Schnabel, 2007)
76. Dogville (Lars von Trier, 2003)
75. Inherent Vice (Paul Thomas Anderson, 2014)
74. Spring Breakers (Harmony Korine, 2012)
73. Before Sunset (Richard Linklater, 2004)
72. Only Lovers Left Alive (Jim Jarmusch, 2013)
71. Tabu (Miguel Gomes, 2012)
70. Stories We Tell (Sarah Polley, 2012)
69. Carol (Todd Haynes, 2015)
68. The Royal Tenenbaums (Wes Anderson, 2001)
67. The Hurt Locker (Kathryn Bigelow, 2008)
66. Spring, Summer, Fall, Winter…and Spring (Kim Ki-duk, 2003)
65. Fish Tank (Andrea Arnold, 2009)
64. The Great Beauty (Paolo Sorrentino, 2013)
63. The Turin Horse (Béla Tarr and Ágnes Hranitzky, 2011)
62. Inglourious Basterds (Quentin Tarantino, 2009)
61. Under the Skin (Jonathan Glazer, 2013)
60. Syndromes and a Century (Apichatpong Weerasethakul, 2006)
59. A History of Violence (David Cronenberg, 2005)
58. Moolaadé (Ousmane Sembène, 2004)
57. Zero Dark Thirty (Kathryn Bigelow, 2012)
56. Werckmeister Harmonies (Béla Tarr, director; Ágnes Hranitzky, co-director, 2000)
55. Ida (Paweł Pawlikowski, 2013)
54. Once Upon a Time in Anatolia (Nuri Bilge Ceylan, 2011)
53. Moulin Rouge! (Baz Luhrmann, 2001)
52. Tropical Malady (Apichatpong Weerasethakul, 2004)
51. Inception (Christopher Nolan, 2010)
50. The Assassin (Hou Hsiao-hsien, 2015)
49. Goodbye to Language (Jean-Luc Godard, 2014)
48. Brooklyn (John Crowley, 2015)
47. Leviathan (Andrey Zvyagintsev, 2014)
46. Certified Copy (Abbas Kiarostami, 2010)
45. Blue Is the Warmest Color (Abdellatif Kechiche, 2013)
44. 12 Years a Slave (Steve McQueen, 2013)
43. Melancholia (Lars von Trier, 2011)
42. Amour (Michael Haneke, 2012)
41. Inside Out (Pete Docter, 2015)
40. Brokeback Mountain (Ang Lee, 2005)
39. The New World (Terrence Malick, 2005)
38. City of God (Fernando Meirelles and Kátia Lund, 2002)
37. Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives (Apichatpong Weerasethakul, 2010)
36. Timbuktu (Abderrahmane Sissako, 2014)
35. Crouching Tiger, Hidden Dragon (Ang Lee, 2000)
34. Son of Saul (László Nemes, 2015)
33. The Dark Knight (Christopher Nolan, 2008)
32. The Lives of Others (Florian Henckel von Donnersmarck, 2006)
31. Margaret (Kenneth Lonergan, 2011)
30. Oldboy (Park Chan-wook, 2003)
29. WALL-E (Andrew Stanton, 2008)
28. Talk to Her (Pedro Almodóvar, 2002)
27. The Social Network (David Fincher, 2010)
26. 25th Hour (Spike Lee, 2002)
25. ​Memento (Christopher Nolan, 2000)
24. The Master (Paul Thomas Anderson, 2012)
23. Caché (Michael Haneke, 2005)
22. Lost in Translation (Sofia Coppola, 2003)
21. The Grand Budapest Hotel (Wes Anderson, 2014)
20. Synecdoche, New York (Charlie Kaufman, 2008)
19. Mad Max: Fury Road (George Miller, 2015)
18. The White Ribbon (Michael Haneke, 2009)
17. Pan's Labyrinth (Guillermo Del Toro, 2006)
16. Holy Motors (Leos Carax, 2012)
15. 4 Months, 3 Weeks and 2 Days (Cristian Mungiu, 2007)
14. The Act of Killing (Joshua Oppenheimer, 2012)
13. Children of Men (Alfonso Cuarón, 2006)
12. Zodiac (David Fincher, 2007)
11. Inside Llewyn Davis (Joel and Ethan Coen, 2013)
10. No Country for Old Men (Joel and Ethan Coen, 2007)
9. A Separation (Asghar Farhadi, 2011)
8. Yi Yi: A One and a Two (Edward Yang, 2000)
7. The Tree of Life (Terrence Malick, 2011)
6. Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Michel Gondry, 2004)
5. Boyhood (Richard Linklater, 2014)
4. Spirited Away (Hayao Miyazaki, 2001)
3. There Will Be Blood (Paul Thomas Anderson, 2007)
2. In the Mood for Love (Wong Kar-wai, 2000)

1. Mulholland Drive (David Lynch, 2001)

Friends Birinci Sezon


FRİENDS

Birinci Sezon



* Bu diziyi bilmeyen yoktur sanırsam. Ben de orada burada bir şekilde izlemişim her bölümünü, bazılarının birden fazla.... Ama derli toplu ilk defa izliyorum. Hiç bir bölüm atlamadan ve ard arda. Daha ilk sezondan kendine bağlıyor dizi.
Friends arkadaşlık tandanslı bir dizi olmaktan çok bence romantizm ağırlık bir komedi. Halbuki mizahın damarında arkadaşlık teması ağır basar. Bu dizi seyirciyi mizah çağrışımı olarak bu "Arladaşlık" kelimesi ile avlayıp, romantizm içinde yolculuğa çıkarıyor.

* Dizi de hem oyunculuk, hem mizah, hem olay örgüsü eşit bir şekilde dağıtılmış. Bir çok dizi de ana bir karakterin ağzının içine bakarsın gülmek için... Örneğin ALF'te alf komiktir. Seinfeld'de yoğunluklu olarak Cosmo karakteri ya da benzer bir dizi olan How I Met Your Mother dizisinde Barney dizinin palyaçosu, stupidi komedisi daha doğrusu komiğidir.

* Seinfeld'de uzun soluklu bir arkadaşlık dizisi. Yalnız Seinfeld'i Seinfeld yapan hiç bir şekilde dramaya - ( mizahı düşürebilecek üzücü bir olaya) bulaşmamaları. Salt kötülük, salt bencillik, salt durum tespitleri.... Ama Friends'te ikili ilişkilerde olsun, sevgi pıtırcığı sarılmaları olsun dram komedi ile burun buruna soluksuz yarışıyormuş gibi.
Seinfeld'de bize
"Ouuuuv ne tatlı" "Aaaaa ne güzel"  dedirten sahne yoktur mesela. Ama Friends'te çok sık rastlanıyor bu ve benzeri seyirciyi gülmek dışında başka duygular yaşatan anlar.




Dizi ilk başladığında 6 karakterde bölüm başına 25bin dolar alıyorlarmış.
Joey ilk bölümün setine 11 dolar ile gelmiş.
İlk maaşı ile büyük bir ziyafet çekmiş.
Monica kendine araba almış.
Son sezonda herkes gene eşit bir şekilde 1 milyon dolar almışlar.


Dizinin Devamlılık unusurları

* Karşı binada evde çıplak dolaşan çirkin adam.
(Bu hiç görülmeyen adam kullanımını sitkomlarda çok seviyorum. Bir Demet Tiyatro bunun yerli versiyonu olarak en başarılısı diyebilirim. )

* Alt kattaki bunalımlı yalnız adam ve onun kalıp lafı.

* Rachel'in kötü garsonluğu...

* Chandler'ın her söylenene espri - ironi - alay ile cevap vermesi kalıbı dizinin ilk sezonunun en büyük kahkaha kaynağı...
Chandler'ın gay takıntıları dizi de hiç bitmiyor. Zaten ilk başta onu bir gay olarak düşünmüşler.

* Phoebe'nin spritüel şeylere takık olması.
Rose'un analitik rasyonel bilimsel bakış açısı ile sürekli çatışması. Burç sever izleyici kitlesi için Rose'un senaristlerce Phoebe'ye yedirilmesi. 

* Phoebe ile Chandler dizide yan karakter olarak düşünülmüş. Hatta dizinin bitmeyen aşkını ise Joey ile Rachel arasında planlanmış. Ama oyuncuların olağanüstü performansları dizi senaryosunun değişmesine yol açmış.

* Joey'in çok kötü bir oyuncu olması ve çapkınlıkları.
Joey'in hatun kaldırma kelamı "How You Doin" dizinin efsaneleri arasında.
Hatta 2005 yılı en iyi hatun avlanan 10 kelam arasında üçüncü seçmiş bunu.





Episode 1

The One Where Monica Gets A Roommate
imdb86

-9-




Pilot bölüm olmasına rağmen genç kadronun tüm sezonlar boyu oynayacakları karakter tanıtımları oturmuş. Vasat işlerde çalışmak, gettoda yaşamak ve Cenral Perk adlı bir kafeye takılmak dışında ortak hiç bir ortak noktası olmayan sıkı dostlar arasına hiç çalışmamış çok güzel ve düğünden kaçmış bir güzellik düşer.

Friends'i tekrar yeni bir gözle izlerken fark ettim, Rachel başından beri seksiliğini pazarlıyor. Birinci bölümde derin dekolteli bir gelinlikle bunu en başından beri yaptığını anlıyoruz.

Joey'in kötü bir oyuncu olduğunu Chandler onun oynadığı Pinokyo karakteri ile dalga geçerek anlatıyor. Küçük bir karakter tanıtımı tüm sezona yayacakları önemli bir done olmuş.



Phoebe'nin spritüel bir karakter olduğu da çok çabuk su üstüne çıkartılmış.

Dizi'de tek tecrübeli oyuncu Monica ilk bölümde ana bir karakter olarak sunulmuş. Bir klişe çapkın kelamı ile kendini birinci randevuda teslim etmesi onun şansız, depresif ve takıntılı biri olduğunu su üstüne çıkarıyor. Tüm karakterlerin sürekli onun evinde buluşması bu dizinin onun çevresinde döneceği izlenimi vermiş. Lakin Monica bunu kaldıracak bir kapasitede olmadığı daha başlarda anlaşılıyor. Genç yetenekli şöhrete aç bir kadro onu oyunculuk olarak ezmiş.

İlk bölüm skeç skeç gaglardan oluşmuş.
Bunlardan biri:  Chandler'in rüyasında penisini telefon olarak görmesi Steve Martin mi buradan almış yoksa yoksa bunlar mı Steve Martin'den araklamışlar bilemedim. (Arayan annemdi - işin garibi annem beni hiç aramaz)

* Ross'un lezbiyen olması ile onu terk eden eşinden ötürü dönen espriler de fena değildi.
- Neden eşimin lezbiyen olması konusuna bu kadar takıksınız. Tabi ki anlayamadım - o bile yeni anlamış ben nasıl anlayabilirdim ki?
Joey bu sefer ona: dostum kalbin kırık - yeni boşandın öfkelsin.. sana bir tavsiyede bulunayım mı...
Rose: ...
Joey: Striptiz Bar! Hadiii Bekarsın - Hormonların çalışmaya devam ediyor..
Rose: Ben yeniden evlenmek istiyorum... (Tam Bu sırada Rachel gelinlikle düğünden kaçmış içeri girer)
Chandler: Ben de bir milyon dolar istiyoruuum.

Zengin güzel kız Rachel'e hayat dersi:
- Gerçek dünyaya hoş geldin prenses, her şey olağanüstü berbattır. Seveceksin.



Episode 2
The One With The Sonogram At The End
imdb:82


-8-







Çapraz üç sarmal konu çerçevesinde kurgulanmıştır bölüm. Rachel "Ortodondist" sevgilisine nişan yüzüğünü geri verme kararı alır. Rose lezbiyen olan eşinden kötü haber alır "Hamileyim" ve Monica anne ve babasını ağırlayacağı akşam yemeğinin stresini yaşamaktadır.

* Dizinin bu bölümünün en büyük gag'ı tabi ki Rose'un Eşinin hamile olduğunu öğrendiği an ve çocuğu ultrasonda görmeye gittiklerindeki isim ve ebeveyn kavgası... Müzede gene beraber çalıştığı bilim kadını feminist duygular besleyen ve mağara adamı ve mağara kadını üzerinden feminist laf sokan biri. Rose'a bu minvalden çok espri yüklemişler.

* Sinema ve dizi tarihinin en unutulmaz diş hekimi esprisi var:
"Geçen güne kadar senin canını herkesten daha çok yakmak istedim... Ki ben bir ortodontistim..."



Episode 3
The One With The Thumb
imdb:82



-8-



Üç koldan ilerleyen bu bölümün üç konusu:
Monica'nın yeni sevgilisini herkesin çok sevmesi.
Chandler sigara içmeye tekrar başlıyor.
Phoebe hak etmediği paradan kurtulmak istedikçe katlanarak büyüyen hak etmediği bir para ona doğru geliyor...  (dizinin adı da bundan geliyor. Çünkü bir gazoz içeceği içinde baş parmak çıkıyor ve firma buna bunun için 7000 dolar veriyor)




Rachel'in kötü bir garson olduğuna dair (içecekler kime ait) bir gag ile başlıyor.
Rachel kötü bir garson esprileri filmin en önemli klişelerinden. İleri ki bölümlerde sık sık servisin geciktiği ve insanlara ne içersinin sorulmadığına dair espriler olmaya devam ediyor. Hatta bir bölümde Joey "süt payı bırakmamışsın" dediğinde kahveden içerek süt payı açıyor... (Dudak Payı)





Phoebe: ama bu benim param değil... Çalmışım gibi olacak.
Rachel: eğer bir şeyler alırsan... Alışveriş yapmışsın gibi olacak.


- ama 3 senedir içmiyordun bunu...
- Veee şimdi içmeyi hak ettim.



Dizi'nin kurgusu ve üçlü sarmalın bağlanması çok zekice kurgulanmış. Sigarayı bırakırsan sana 7000 dolar veririm diyor Phoebe... Chandler hemen bırakıyor.
(işin enteresan tarafı ileriki bölümlerde Chandler tektar sigaraya başlıyor. O zaman Phoebe'ye 7000 doları geri iade ediyor mu... Keşke bu tür devamlılıklar olsa...)

Monica'nın sevgilisinden ayrılma anı ayrılışla ilgili klişelerle dolu:

- Çocuklar, onu konuşmadan önce bilmeniz gereken bir şey var. Bunu söylemenin kolay bir yolu yok. Alan'dan ayrılmaya karar verdim.
- Başka birisi mi var?
- Hayır, hayır... Sadece... Biliyorsunuz, işler değişir.
İnsanlar değişir.
- Biz değişmedik.
- Bu kadar mı yani? Bitti mi?
- Bu kadar kolay mı? Tam savunmanı indiriyorsun. Birine değer vermeye başlıyorsun, ama sonuç...
- Rol yapmaya devam edebilirim.
- Peki!
- Hayır. Bu... Kendime karşı adil olmaz. Alan'a karşı adil olmaz. Size karşı da adil olmaz.
- Evet ama adalet isteyen kim?
- Biz sadece her şeyin eskisi gibi olmasını istiyorum.
- Üzgünüm.
- Oh, üzgünmüş. Şimdi daha iyi hissediyorum.
- Bunun olduğuna inanamıyorum! Tam da noel sezonu geliyordu. Onu ailemle tanıştıracaktım.
- Başka birini bulurum. Başka Alan'lar da olacak.
- Evet, tabii!
- İyi olacak mısınız çocuklar?
- Hey, hey, bunu atlatacağız.
- Sadece biraz zamana ihtiyacımız var.
- Sizi anlıyorum.

Ama işin aslında başka bir şey var. Alan ne diyor bakalım:
"Ama doğrusunu söylemek gerekirse birazcık da rahatladım.
- Rahatladın mı?
- Evet, yani, seninle harika vakit geçiriyordum. Sadece arkadaşlarına tahammül edemiyorum.



Episode 4
The One With George Stephanopoulos
imdb:83

-7-




Ross'un depresyona girmesi - Rachel'in Centrel Park'tan çok düşün maaş alması ve zengin şımarık arkadaşlarının onu ziyarete gelmesi - Monica - Racel ve Phoebe'nin karşı binadaki yakışıklı sunucu George Stephanopoulos'a giden pizza'nın ona geldiği bölüm. Chandler ve Joey devre dışı kaldıkları için en kötü bölümlerden biri olmuş.

Kelime esprisi:
Omnipotent: Her şeye kadir. Her şeye gücü yeten.

- Sıra sende Phoebe Omnipotent yani tüm güç sende olsa ne yaparsın.
- Dünya barışı - Açlığı önlerim - Ve göğüsleri büyütürüm.
Ross: Fikrimi çaldın.

Dizinin finalinde erotik bir espri daha vardı:



Dizinin en komik yeri Acil'di.
Ross: Hadi ama bizim durumumuz çok acil. Şu ayak baş parmağı ağrıyan adama neden bu kadar ilgi gösteriyorsunuz ki... Bu adam kiminle yatıyor?

Chandler: (Hemşire penceyi kapatınca)
 Hadi ama, Dora, kızma. İkimiz de kötü şeyler söyledik...İstemesek de söyledik ama bu hala
birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmiyor.

Racel: Daima böyle söyleyen bir mal çıkar. Bir dileğim olsaydı 3 dileğim daha olsun isterdim....



Episode 5
The One With The East German
Laundry Detergent

-7-



Üçlü sarmal konular: Rachel ve Rose çamaşırhanede çamaşır yıkarlar. Phoebe ve Chandler ortak ayrılma planı yaparlar. Bölümün tek komik sahneleri ise Joey Monica'ya ona bir sevgili bulduğu konusunda yalan söyler. Hain bir planı vardır. Eski sevgilisine çiftler buluşması yapalım der. Amaç eski sevgilisini kapmaktır. Hain plan tabi buluşmada boka sarar vodvile dönüşür.

Joey burada tekrar esprisini de çok başarılı bir şekilde hallediyor. Ve güldürüyor. Kızın ona yaptığı hakaretleri avantaja çeviriyor ve direk Monica'ya anlatıyor.

- Merhaba Angela. Güzel gözüküyorsun.
- Çünkü göğüslerimi ortaya çıkaran bir elbise giyiyorum.


Dizide Ross'u sakar biri yapmaları bence Ross'un oyuncu seçmelerinde yaptığı bu yeteneğinden kaynaklanıyor. Bir önceki bölümde suratına okey diski yiyen Rose, bu bölümde ise çamaşır makinesinin üst kapağına sağlam geçiriyor.

Episode 6
The One With The Butt

-9-






Monica'nın temizlik takıntısı - Joey'in Al Pacino'nun kıçını oynamasını abartması ve Chandler'ın sorumluluğu olmayan bir mükemmel bir ilişkiyi yürütememesi.

Joey'in butik tiyatro oyunu ile başlar:

- Dergi getirmediğime inanamıyorum.
- Hadi ama çocuklar güzel olabilir.
- Başlıktaki ünlem işareti beni korkutuyor. Sadece ''Freud'' değil, ''Freud!''

Oyun sırasında Freud ve Yatan kadın birden şarkı söylemeye başlayınca film kopuyor.

Oyundan sonra:
- Tecavüz edilmiş gibi hissediyorum.
- Aranızda derisi soyulmuş gibi hisseden var mı?


Joey'in Kıç çekimi çok komik:
- Bana bu büyük fırsatı verdiğiniz için teşekkür etmek istiyorum.
- Bornozu çıkar.
- Tamam..Bornozu çıkarıyorum! Tamam, bornoz çıktı.
- Herkes hazır olsun. Bu sahneyi bir seferde çekmek istiyor
um. Başlıyoruz.
- Su akıyor.
- Ve motor!
- Ve kestik!
- Kıç adam, ne yapıyorsun?
- Duş alıyorum.
- Hayır, kıçını sıkıyorsun.
- Benim anladığım kadarıyla, adam burada biraz üzgün. Yani karısı ölü, kardeşi kayıp... Bence adamın kıçı burada biraz sıkışıktır...
- Benceyse adamın kıçı bir şeyler almadan önce suyla gevşemek istiyor...
- Bir kere daha, başlıyoruz. Su akıyor.
- Ve motor!
- Veeee kestik!
- O da neydi öyle?
- Derin bir sessizliğe gömülüyordum. Yani rolümü daha iyi anladım ve kıçımı serbest bıraktım...


Ve Chandler açık sözlü sevgilisi onunla birlikte olmanın ertesi hızla hazırlanmaya başlar. Arkadaşlarına da anlattığı gibi hatun kişisi evlidir ve hatta bir erkek sevgilisi vardır.
- Aman Tanrım! Geç kaldım!
- Hayır, hayır, hayır!
-  Gitme.
- Gitmeliyim. Üzgünüm. Beni bekliyor olmalı.
- Rick ile konuştuğunu sanıyordum.
- Bekleyen Rick değil.
- Ethan mı? (eşi) Bütün günü seninle geçirecek. 
- Hayır, bu Andrew.
- Bu soruyu sorduğuma pişman olacağım ama Kim bu Andrew?
- O yeni...
- Yani Rick, Ethan ve ben sana
tam anlamıyla yetmiyor muyuz?
Hayır, olay öyle değil.
Kadınların çoğu...bizim gibi üç erkek için ölürdü.
- Ne istiyorsun?
- Seni.
- Zaten seninim.
- Hayır, sadece seni.
- Ne demek istiyorsun?
- Diğer erkekleri bırak.
Hepsini mi?
Hadi ama, birlikte harikayız.
Neden olmasın ki?
Neden sadece şu anla yetinemiyoruz?
Neden birbirimize karşı
mecburiyet hissetmeden...
...sadece konuşup, gülüşüp,
oynaşmıyoruz ki?
Bu geceye kadar senin de
böylesini istediğini sanıyordum.
Bir parçam böyle istiyor...
...ama içimde iki kişi varmış gibi.
Biri diyor ki ''Kes sesini, böylesi harika!''
Ama başka bir erkek daha var.
Grinch'in kalbi üç kat büyüdüğü ve
ölçü aletini bozduğunda...
...sesi çıkan bir adam.
''Böylesi çok zor, defol!'' diyor.
Peki hangisini dinleyeceksin?
İkisini de dinlemeliyim. Birbirlerinin
sözlerini bitirmelerine izin vermiyorlar.
Hangisini?
İkinciyi.
Anlıyorum.
Fikrini değiştirirsen beni ara.


Episode 7
The One With The Blackout

-7-





Konu New York'ta genel bir elektirik kesintisi olur. Rose 6 bölümde geliştirdiği Rachel iletişimini aşka çevirmek için bu anı değerlendirmeye karar verir.

Chandler ATM'de bir model ile mahsur kalır. Ama bunu değerlendirecek cesareti yoktur.

Chandler'ın banka kamerasına bu anın kaydını istiyorum. Lisedeki 300 erkekle paylaşacam...





Telefonda Chandler'ın şifreli konuşmasını sadece Joey'in anlaması güzel bir gag.

En enteresan nerede seviştiniz anketi. İşte kütüphane - bilardo masası falan derken Phoebe "Yozgat" benzeri bir şehir adı söylüyor.






Bölümde oynayan manken: Jill Goodacre




Episode 8
The One Where Nana Dies Twice

-8-



Bu bölüm Chandler'ın herkesin ilk tanıştıklarında Gay olarak düşünmesi
Monica ve Ross'un anneannesinin vefat etmesi sarmal bir şekilde ilerliyor.

Dizi de Rachel ne kadar kötü garson ise Ross o kadar sakar. Burada hem anneannenin dolabına düşüyor hem de bir tane mezarlığa.







Bölümün en büyük gaglarından biri Ross'un teyzesi ve annesine anneannenin ölüsüne giydirecekleri elbise seçiminde yardım etmeye çalıştığı sahne.

Joey'in cenazade maç dinlemesi ve bunu fark eden tüm erkeklerin maça konsantre olmaları, kayınvalidesinin öldüğü günde tuttukları takım kaybedince "bugün yaşadığım en acı şey" demesi.




Tabi ki hiç biri Chandler'ın gay olduğunu milletin düşünmesi kadar komik değil.
Bölümün başında ona bir erkek bulan kadına çok kızan Chandler, kime onu layık gördüğünü öğrendiğinde de ayrı bir şok yaşar. Halbuki o kendisini şirketin en yakışıklı gay'ine - Brien'e layık görmüştür.
 Bölüm sonunda
- Bu ara Brien seni aşar.
- Brien beni aşarmış. Brien'ı tavlayabilirim. İstersem Brien'ı tavlayabilirim... (Brien odadır) Selam Brien...









Episode 9
The One Where Underdog Gets Away

-6-





Bölümün en büyük gag'ı joey'in bir sosyal medyada hastalıklardan Sifilis'in yüzü olması.
Bu yüzden Joey'i herkes Sifilis olmuş zanneder. Bölümün sonunda alt yazıları kopartarak değiştirirken altta çıkan yazılar da komiktir.



Şükran gününde herkes Anaç Monica'nın evinde mahsur kalırlar. Ve hayatlarında birbirlerinden başka kimsenin olmadığını fark ederler.

Friends'in en guygusal bölümlerinden biridir.

Herkesin Şükran günü patates yemeği farklıdır. Ve Monica hiç kimseye bu konuda hayır diyemez. Ama sonunda patlar.

-  Hey büyük parça sende kaldı. Dileğin gerçekleşecek. Ne dilemiştin.
- Büyük parça'nın bende kalmasını.

* Balon köpek kayboldu diyor Chandler herkesi roof'a çağırıyor. Balon köpek kaçmış. Ama bundan dolayı kapıda kalıyorlar.


Episode 10
The One With The Monkey
Yılbaşı bölümü

-6-



Ross yanlızlığını kompanse etmek için bir maymun almıştır.
Phoebe bir bilim adamıyla çıkmaya başlar. Bilim adamını arkaşından koparır- Phoebe'ye YOKO diyor :)))

Chandler dizinin en iyi espri yapan karakteri:
- Hey şuraya bakın maymunun kıçında bir ROSS var.



Rachel dizinin seksepali daha önce çok frikik verdi burada ilk defa göğüs uçları elbise üstünden gözüküyor. Bundan sonda bir çok bölümde bunu göreceğiz.











Yılbaşı son saat 00:00 öpücüğü fiyaskosu ile bölüm biter.
Chandler arkadaşlarına dönüp 3 kız 3 erkeğiz. Bu öpüşmeyi burada hala birileri gerçekleştirebilir minvalinden konuşur. Ve Joey - Chandler'ı öper.





Episode 11
The One With Mrs. Bing

-10-





Monica ve Phoebe kendileri yüzünden komaya giren adama aşık olurlar ve onun tüm bakımını yaptıkları, sürekli ziyaretleri sonucunda adam komadan çıkar. Ama onları tanımaz.


Bölümün en bombası Chandler'ın annesi pembe seri kadın romanları yazmaktadır.
Chandler annesinden bundan dolayı nefret eder. Annesinin tüm arkadaşlarına yemek verdiği günde Ross Chandler'ın annesini öper ve bunu Joey tuvalete giderken görür.
"Ouuuv pardon ben en iyisi sokağa işiyim" der.





Boka sarmada zirve bir vodvil olan bu bölümde, "Raketi tamire verdirdim" kelamına gözümden yaş
geldi gülmekten.

- Joey'le sabah erkenden raketbol oynamayı kararlaştırmıştık.
Ama anlaşılan biri uykuyu fazla kaçırmış.
- Sen de raketini getirmemişsin.
- Yanımda değil, çünkü tamirde. Birisi bana da bir tane getirecekti.
- Arayıp el numaranı da bırakmadın. Siz beraber çok fazla takılıyorsunuz.

Birinci sezonun en iyi bölümü. 10 üzerinden 10.


Bölüm sonu komadaki adamdan ayrılış:


- O halde sanırım, görüşürüz.
- Ne? Bu kadar mı? "Görüşürüz"?
- Ne dememi bekliyorsunuz?
- Ne bileyim. Belki "Çok iyisiniz."
"Benim için anlamı çok büyük."
"Sizi ararım."
- Tamam. Sizi ararım.
- Size inanmıyorum. Her zamanki gibi. Biz fedakarlık yaparız, veririz, veririz...
..ve yine veririz. Ama karşılığında hiçbir şey görmeyiz. Ve bir gün uyanır ve "Görüşürüz." derler. Gidelim, Phoebe. Biliyor musun, senin farklı olduğunu düşündük. Ama sanırım sadece komadanmış...

Episode 12
The One With The Dozen Lasagnas

-6-

Joey ve Chandler eve masa almaya karar verirler ve bunun yerine langırt alırlar.
Rose çocuğunun cinsiyetini öğrenmeme mücadele verir. Ama herkes bilmektedir.
Rachel ve Paolo'nun ilişkisi Paolo'nun masaj için Phoebe'yi gittiğinde ona sarkar ve bu da Rachel ile olan ilişkisini tehlikeye sokar.

* Başlangıç gag'ı müzik bulaşıcıdır. (Sattım'ın farklı bir versiyonu)

Bebek olmadan önce bebek kitaplarına sardırmak:
- Burada dediğine göre dünyanın bazı yerlerinde insanlar plasenta yiyorlarmış.
- Artık yoğurtla işimiz bitti.


Episode 13
The One With The Boobies

-8-

Joey babasının bir metresi olduğunu öğrenir.
Chandler Rachel'i yanlışlıkla çıplak görür ve bu bir intikam zincirine dönüşür.
Phoebe bir psikiyatrist ile çıkar.

* Onun çocukluğunuza dönün dediği o şeyde seviştiniz mi?
Yok hayır. Bununkisi sert bir mobilya...

Chandler Rachel'i uygunsuz yakalar intikam için o da gider chandler sanır duşta joey'i yakalar
 Joey Monica'yı... Monica ise en sonunda Joey'in babasını duşta yakalar...

Ben Psikiyatristin bunları dağıttığı sahneleri beğendim:

* Çocukluğunda yalnızdın, değil mi?
- Ailen daha ergenliğe girmeden boşandı.
- Bunu nasıl bilebilirsin?
- Ders kitabından
.



- Yanılıyorsun. Onun lezbiyen olduğunu bildiğim halde neden onunla evleneyim?
- Bilmiyorum. Belki de evliliğinin yıkılmasını istedin.
- Neden? Neden? Neden?
- Bilemem. Belki de özsaygı eksikliği. Belki de kardeşinin gölgende kalmasının bedelini ödemek istemişsindir.
- Bir dakika. Şu kardeş olayına geri dön.
- Bilemiyorum. Belki de kardeşinin daha az başarısız hissetmesi için evliliğini sabote etmişsindir. Saçmalık bu! Onun başarısızlığı için suçluluk hissetmem ki.
- Başarısız olduğumu mu düşünüyorsun?
- İşini iyi yapıyor, değil mi?
- Bunca yıl benim yanımda olduğunu sanıyordum. Belki de seni daha çok sevsinler diye anne babama yağ çekiyordun.
- Sen iyi gözükesin diye bir lezbiyenle evlendim.


* - Neden ailemiz aile olarak kalmıyor? Neden insan olmak zorundalar ki? Neden...


Episode 14
The One With The Candy Hearts


-6-




Sevgililer gününde:
Rose'un teklifi ile Chandler kör randevuda sezon boyunca belası Janice'le karşılaşır.
Ve Üç kız evde eski sevgililerin eşyalarını yakarlar.

- Çıplak fotoğrafını buldum
- Eee üzerinde süveter var!
- Hayır yok


Episode 15
The One With The Stoned Guy


-6-






Ross bir türlü sevgilisi ile pis seks sırası konuşması yapamaz.
Chandler daha fazla çalışacağı korkusu ile amir olma teklifine sıcak bakmaz. Patron naza çektiğini düşünür ve çok yüksek bir teklifte bulunur...
Monica şef aşçı olacağı bir fırsat eline geçer.

Ross kendisi ile sevişirken Dirty Talk yapmak isteyen kadınla olan meselesi dizinin en büyük gag'ı
- Talk Dirty
- Um... Uh... Ok... Vulva...

Dizinin bu konudaki asıl gag'ı Joey, Ross'a dirty talks yapmasını ister. Chandler bu ikisini basar.


Episode 16

The One  With Two Parts I




-6-









Phoebe'nin ikizi ortaya çıkar ve Joey onunla çıkmaya başlar. Chandler çok etkileyici  bir çalışanını kovması gerekirken ona çıkma teklif eder.
Ross doğum pratikleri için doğum kursuna gitmeye başlar.







Annenin gelmediği bir gün Ross ile Lezbiyen anne arasında kim anneyi oynayacak gerilmi oluyor. Yazı tura atıyorlar... Ross kaybediyor.

Phoebe nin doğum gününe Joey gelemiyor.
İkisinin aynı gün olmasının büyük bir tesadüf olduğunu düşünüyor.

(Joey'in dizinin tüm stupidy - salaklık mizahını sırtlaması.)










Episode 17
The One  With Two Parts II

-6-





Rachel sosyal güvenliği olmadığı için Monica'nınkini kullanmak ister.
Phoebe'nin ikizi Phoebe ile Joey'in arasını daha da açar.

birbirlerinin kimliklerini kullandığı için birbirlerinin pisliklerini anlattıkları sahne fena değildi.
Onun dışında vasat bir bölüm:
- Monica, sen ne iş yapıyorsun?
- Şehirdeki bir restoranda şefim.
- İyiymiş.
- Evet, öyle. Genelde etraftaki insanlara patronluk
tasladığımdan, buna bayılırım.
- Nohut harika olmuş.
- Tanrı nohudu korusun.
- Tanrım! Ben bozuldum! Bu kadar.
- Ben hırsızlık yaptım.
- Bu yıllar önceydi ve o rujun cebinde olduğunu bile bilmiyordun.
- Size olduğumdan daha güzel olduğumu düşündüğümü söylemiş miydim?
- Lisedeyken bir inek olduğumdan bahsetmiş miydim?
- Eskiden altımı ıslatırdım.
- İnsanların ilgisini çekmek için göğüslerimi kullanırım.
- Bunu ikimiz de yapıyoruz.
- Monica ve Rachel'ın dairesi.
- Bir saniye. Rachel, baban arıyor.
- Selam, baba. Hayır, hayır, benim. Baba, dinle, şu an seninle konuşamam. Ama sana... Sana söylemek istediğim bir şey var. Lisedeki ilk yılımı hatırlıyor musun? Billy Dreskin'le ben senin
yatağında seks yaptık.
- Baba. Baba.

Bir gün sonra:
Neden? Neden Billy Dreskin'le yatayım ki? Onun babası seni işinden etti.
Sen öldün!



Episote 18
The One With All The Poker

-6-



Rachel iş aramaktadır.
Erkekler grubunun tekelinde olan Poker gecesine Kızlar da katılmaya karar verir.

Dizide Chandler'ın spot esprilerinden bir kaçı vardı.
Rachel odaya girer ve dişi sözü söyler: "Bilin bakalım ne oldu"
Chandler: "En sonuncu diş hekimini de ikna etmeyi başardılar - Artık diş hekimlerinin tercihi trident diş macunu diyebiliriz."



Kızlar oyunu başlarda biraz sulandırır.
Phoebe: Joker ile Poker arasında tek bir harf var. Fark etmiş miydiniz?
- Aaa bana maça 10'lu lazımdı...
- Ben de var ben sana verebilirim...
- Bakın Somon salatanız geldi...
- Heeyyy Poker oynarken iki kelimeli yemekler yenmez. Sandviç yenir... cips yenir...


Dizi'de Poker'de Erkeklerin kazanma dansı bölümün unutulmazlarından.
Ross - Chandler'a aşık olduğu için bilerek kaybetmesi dizinin önemli bir romantik anı.

Bölümün en komiği ise Pictionary oynadıkları an:

- Uçak postası.
- Hava alanı. Hava alanı 75!
- Havaalanı 77!
- Havaalanı 79!
- Zaman doldu.
- Filmin adı:Güle Güle Küçük Kuş!
- O kuş mu?
- Kuş o!
- Tamam sıra bende.
- Hadi!
- Fasulye!
- Fasülye!
- "Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği"
- Bunu bundan nasıl çıkarabilirsin ki!




Episote 19
The One Where The Monkeys Gets Away

Ross maymununa bir gün bakması için Rachel'den yardım ister.
Rachel maymunu kaçırır. Ve tüm karakterler maymunu aramaya koyulurlar.

-6-



Bu maymun nereye kaybolur. (Chandler gene soruyu kaçırmaz)

Şehirde ilk günü olduğuna göre turistik bir yere gitmiştir büyük ihtimalle. Tamam Ross sen CATS müzikaline bak, ben de Russian Tea Room'a bakmaya gidicem.

Dizinin devamlılık öğelerinden biri
Alt kattaki bunalımlı yalnız adam...
ve onun iki sezon boyu devam eden: "sanki benim bla blam olamazmış gibi" sözü.

Rachel bu bölüm boyunca liseli eteği ile yürekleri hoplatıyor.



İki kız iki erkek aynı filmden dönerler:
Film Nasıldı:
Kızlar
- Mükemmel!
- Harika.

Erkekler
- Berbat.
- Genç kız filmi.

- Silahların ve bombaların olmadığı ve otobüslerin çok hızlı gitmediği bir film olmadığı için üzgünüm.
- Filmin ille de şiddetli olmasına ihtiyacım yok tabiii içinde çıplaklık olduğu sürece...
- Çıplaklık vardı!
- Yapma kadının soyunmasından bahsediyorum.

MAymun ararken kaleriferi kapatamadıklarından terlemiş iki hatuna rastlarlar.








Episode 20
The One  With The Evil Orthodontist

* Her diş hekiminin rüyası bu bölümün aynısı.


- 4 - 
























Episode 21
The One With The Fake Monica

-8-

Bu bölümde üç sarmal konu paralel kurgu olarak klasik sit-com matematiğine uymuş.
Monica kredi kartı hırsızı ile çok sağlam bir arkadaşlık kurar.

- Polisi aradınız mı?
- Hayır, onu yemeğe çıkardık.
- Demek adaleti kendi elinizle uyguladınız.... ?!??!? ...  Onunla arkadaş mı oldunuz?
- Yani bu kadın inanılmaz bir ruha sahip olağanüstü bir kişilik.



(Kadının bir film izledim ve hayatım değişti diyaloğu fena değildi)
- Bir gün bir film izledim ve hayatım değişti.
- Ölü Ozanlar Derneği'ni izledin mi?
- Evet.
- O filmin inanılmaz sıkıcı olduğunu düşündüm. Filmin sonunda çocuğun kendini öldürmesinin sebebi oyuna girememesimiymiş? Evlat, bir yıl bekle, evden ayrıl ve devlet tiyatrosunda oyna''
diyesim geldi. Yolda şöyle düşündüm: 'Hayatımın geri gelmeyecek iki saatini harcadım'' İşte bu beni yapmaktan korktuğum diğer saçmalıklardan daha fazla korkuttu.
- Öyleyse sana kesinlikle "Bayan Doubtfire'' filmini önermiyorum. Tanrım.

**************************************************

Ross Maymunu ile sorunlar yaşamaktadır ve maymunu için bir hayvanat bahçesi aramaktadır.
(Friend's'in en önemli mizah kalıplarından biri daha burada kullanılmış. İşte Ross'un maymunu için hayvanat bahçesi aranması sırasındaki diyaloglar tıplı bir ebeveynin çocuğuna okul bulma diyaloglarına dönüşmüş.
- Anlamıyorum. Onu daha yeni aldın. Nasıl bu kadar çabuk yetişkin oldu?
- Biliyorum. Bir gün küçük bir şeydi ve sonra o küçük şeyi bacağımdan ayıramaz oldum.

*

Havaalanındaki ayrılık sahnesi de bu minvalde devam eden bir sahneydi.
Bir de hayvan dövüştüren bir adam maymunu istemeye geliyor... Oradaki diyaloglar biraz farklıydı.

***************************************************

Bölümün en büyük gag'ı Joey'in kendine sahne ismi olarak daha az etnik çağrışım yapan bir şey bulma mücadelesi

Joey'e sahne adı önerileri.
- Jey Paponi nasıl?
- Hayır, fazla etnik.
- Ajansım daha doğal bir isim istiyor.
- Joey İsviçre?
- Ayrıca, bence ismin Joe olmalı.
- Joey beni şu büyüklükte gösteriyor. Ki öyle değilim.
- Joe, Joe, Joe Stalin?
- Stalin. O ismi tanıyor muyum? Kulağa çok tanıdık geliyor.
- Bende çağrışım yapmadı. Ama sen şov dünyasına benden daha yakınsın.
- Joe Stalin. Oldukça güzel.
- Joseph'i de denemek isteyebilirsin.
- Joseph Stalin.
- Bence bu akılda kalır.
- Evet.
- Hoşçakal Birdie, Başrolde Joseph Stalin.
- Joseph Stalin ile Damdaki Kemancı.

**************

- Zaten bir Joseph Stalin varmış bile.
- Şaka yapıyorsun.
- Görünüşe göre, insanları doğrayan Rus bir diktatörmüş.
- Senin bunu bilmen gerekirdi.
- Evet, bilmem gerekirdi.
- Joey Heatherton'a ne dersin?
 (Chandler gene Joey'i oyuna getiriyor
Bu sefer erkek isimli bir kadın oyuncunun adını veriyor:
https://en.wikipedia.org/wiki/Joey_Heatherton)
- Hadi ama, ciddiyim, tekrar Joey olmak istemediğimi söylemiştim.

Bölümün sonunda Holden McGroin ismini bulduğunu öğreniyoruz Joey'in.
(Bu da Chandler'ın işi olabilir)
Bu da kulağa "Holding my groin" gibi gelen bir sahne ismi. Manası da kasığımı tut gibi bir şey.


Episode 22
The One With The LCK Factor


-5-





Monica'nın son sevgilisinin liseli olduğunu öğrendiğinde
yaşadığı şok

- Görüşürüz, çocuklar.
- Genç Ethan'ı görmeye mi?
-  Sağol. (ağzında bakla ıslanmıyor babında)
- Genç Ethan ne kadar genç?
- Bizim yaşlarımızda.
- Bizim hangi yıldaki yaşlarımızda :) (chandler'ın bu esprileri ilk sezonda birer harikaydı)
- Üniversite son sınıfta.
- Üniversite mi?
- Demek süt çocuğu.
- Zeki, olgun ve yetişkin.
- Olgun ve yetişkin, koca bir çocuk.
- Peki bu genç adam senin yaşını
sorun etmiyor mu?
- Tabii ki etmiyor. Konusu bile geçmiyor.
- Çünkü ona 22 yaşında olduğumu söyledim.
- Ne dedin?
- Ne?
- 22 göstermiyor muyum?
- Belki 25, 26.
- Zaten 26 yaşındayım.
- İşte bak.




Chandler Phoebe'yi bir süreliğine sekreteri yapar
Rachel rüyasında Chandler'ı görür. Sonra Chandler ile Joey'i görür. En son Ross'u rüyasında görürken fısıldar ve biraz aşkın filizlendiği bir sahne olur.

Klasik Friend's mizah kalıbı:
- Rüyanda iki kişi ile seks yaptığına inanamıyorum.
- Özür dilerim ... Sarhoştum... Üstelik olaylar bilinçaltımda gerçekleşiyor.



Episode 23
The One With The Birth


-5-






Ross'un lezbiyen bir kadınla yaşayan eşi acil bir şekilde doğuma girer. Tüm dostlar oradadır.
Monica ve Chandler bir aile hayatı kurmak için çok geç kaldıklarının paniğini yaşarlar.
Monica: Bir bebek istiyorum!
Chandler: Bu gece olmaz bebek, yarın sabah erken kalkmam gerekiyor.
Joey bekar bir annenin doğumunda yardımcı olmak zorunda kalır.

Chandler ile Monica arasında ilk defa bir yakınlaşma başlar. Eğer 40 olduğumuzda evlenmemişsek birbirimizden bir bebek yapalım. Chandler: "hey bu bizim paraşüt çantamız olsun"

Monica: Chandler hadi bir kahve almaya gidelim.
Chandler: Tamam zaten bu yeni bir tecrübe olacak bizim için (SANKİ!!!!)

Ross ile Carol'un lezbiyen eşi babalık kavgasına tutuşunca Phoebe onları bi kenara çekip konuşma ihtiyacı duyar. Ve temizlik odasında kitli kalırlar. Doğumu kaçırırlar.
Neyse kapı açılır bebeği görürler ... Phoebe havalandırma boşluğundan bağırır: "Ayyy ne tatlı şey"

Episode 24
The One Where Rachel Finds Out

-5-



Chandler yanlışlıkla Rachel'e doğum günü hediyeleri açılırken Ross'un ona aşık olduğu imasını verir.
Rachel bunun üzerine bir mektup hazırlar. Uçağa yetiştiremez. (yanlış kişiye verilir)