Sinemanın yedi harikası


1 Metropolis - Fritz Lang

2 Death Star - Star Wars


3 Mordor - Yüzüklerin Efendisi


4 - Atılgan - Star Trek


5- Hogwarts - Harry Potter


6- Spaceship - Alien







7-  Zion - The Matrix

Liseli Polisler

21. Jump Street
2012
imdb72

* Tamamen amerikancık nedenlerden bir komedi olarak imdb'si 72 olan filmdir. Liselilerin verdiği oylar etkili olmuş yoksa kötü ötesi bir film.

* ucuz komedi - dandik film o kadar.

* filmin başında motor çetesinin şişmanı bizim eleman ne kadar açaydım kollarımı dese de hiç durmayarak çarpması biraz gülümsetti.


Woody'nin Roma Filmi

To Rome With Love
imdb64

* Woody Allen dışında biri çekse, ve ünlüler haliyle olamasa bu film çok madara olurdu... Tek artısı bu kadar yetenekli kişiye bunları yaptırmak... yoksa ilk akla gelen şeyler...  belkide eleştiriyel mizah, absürt mizah'ı böyle anlatmak istemiş. ben beğenmedim.

* Filmin bize hatırlattıkları
- Roma süper bir plato, tartışılmaz.
http://www.youtube.com/watch?v=Z0PMq4XGtZ4
- Collesium (biz 5 yılda banyoyu 3 kere yeniledik bu yapı binlerce yıldır ayakta durabiliyor)
- Şöhret ile aldatma arasındaki ilişki - sıradan insanın şöhret sarhoşluğunu Benigni çok iyi çıkarmış.


* Filmin nadir iyi sahnelerinden biri buydu, Penelope ablamız bir hayat kadınını oynadığı bu sahnede, mikelajj'ın sikstin şapel'i yatarak uzun süre çalıştığını duyunca tahmin edileybıl bir espri patlatıyor.

The Bourne Legacy

The Bourne Legacy 2012
imdb67

* Bir Bourne değil, Bourne temasını da taşımıyor, onun ekmeğini yiyen, bir "yeminimi bozdum uleyn!" filmi. Filmin mirası bozulmuştur.
* Sistemin yok etmeye çalıştığı ajanların, o sistem ile mücadele filmleri zilyon tanedir, Bourne'ün orjinal teması bir macar çizgi filminden alıntılı.
Unknown mesela bir Bourne tadında film.

* Hap olayına gelince, ajanları haplarla zincirlemek Nikita filminde vardı.

* Aksiyon sinemasında takip sahnesi ve iyi ile kötünün dövüş sahnesi filmden filme değişse de sabit olmuş ve her zaman beklendiği şekilde sonlanan klişelere dönüşmüştür. Ben artık bir aksiyon filmini bu sahnelerle değerlendirmiyorum.

* Film bir aksiyon filmi olarak tüm klişesine rağmen iyi kotralılmış ve kendini izlettiriyor, ama kesinlikle Bourne Üçlemesinin dışında kalmıştır.

Barfi

Barfi! 2012
imdb84
yılın hint filmi

* Bir toplama film, evet bir çok komedyenin, pek çok filmin sahnelerini çalmış:
http://www.youtube.com/watch?v=8X4AZnTEZDU
iyi de LOST da böyleydi, kendinden önce gizemli tüm filmlerin derlemesi gibi, 
Tek suçu bu filmin bir derleme yapmaması, tek tek birer-bir çalması mı?

* Filmde orjinal gaglar da var;
- başlangıçta ilk polisle tanışıldığı sahne
- Hele yağlı boya sahnesi (hem orjinal hem de çok komikti)
- "kızın ayaklarına bakma, benim ayaklarıma bak" hareketi.

* Hint sineması bunu yapıyor, 3 idiot  http://kilavuzkarga.blogspot.com/2010/12/3-salak.html
filmi böyleydi, klişe hikayeleri kullanmışlar ama konu orjinaldi.
Bu film de öyle olmuş.

* Türk sineması ile mukayese edelim durumu, Kemal Sunal'ın birebir taklit ettiği Charlie Chaplin filmleri;
City Lights, The Kid... Hem oyunculuk berbat, Kemal Sunal altından kalkamamış, hem de içinde bizden katılmış hiç bir orjinal gag yok.
mukayese için Kemal Sunal'ın ki: http://www.youtube.com/watch?v=mkwtbBM1fU4
Bir de Charlie Chaplinden izleyin: http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=2TKsHpW6r2E

* Barfi'de Ranbir Kapoor hem çok disiplinli çalışmış, chaplin kadar iyi oynamış hem de filminin konusundaki orjinaliğine kendi orjinal espriler ekleyebilmiş  daha da önemlisi arada bir yerlerde chaplin'in afişini göstererek saygı duruşunda bulunmuştur.

* Filmin müzikleri de le fabuleux destin d'amelie poulain filminin müziklerine yani Yann Tiersen'in eserlerine çok çok benzemekte.

* Kendi sineması Awaara'ye bile saygı duruşunda bulunmuş bir film bence.

Filmin en önemli diyaogu: Shruti'nin annesi ona 'insanların yalnızca bir kere mi aşık olduğunu sanıyorsun?'
Filmin senaryosunda devamlılığında bu diyalog çok etkili.
Herkes için de mutlu son olmaması gerektiğini film çok güzel anlatmış.





The Avengers

The Avengers 2012
imdb83

* Bu filmden de anlıyoruz ki, süper kahraman olmak için şu radyoaktif yeşil sıvı şart. Bu sıvı ile süper kahraman olan örümcek adam'ı saf dışı bırakmışlar yalnız. Bu yeşil sıvı ile süper kahraman olan bir başka yeşil tipler'de bildiğiniz gibi Ninja Turtles.




* Bogart'tan beri sinemanın sevgilisi ciddi iş yapan, soğuk espri yapan kahraman görevini Iron Man yapmış,

espriler fena değildi:
Thor'un kardeşi ile konuşmasını böler:
Shakespeare dinlemeye gelmedik
Thor'a: Annen perdeyi kullanmana ne diyor?

*  Filmin efektleri, Hikayesi,Akıcılığı, Hatunları tartışılmaz, dört dörtlük.

* Film'de beni en çok yaran, hiç beklemediğimiz bir anda Hulk Thor'a bir vuruyor:
http://i.imgur.com/HIltp.gif

Hulk'un Lokiyi, " ben bir tanrıyım kimseye kendimi ezdirmem " derken,ayaklarından tutup sağa sola çarpmasında çok komik olmuş tabi.

* En enteresan Gıcır hadise İronMan'in iki tane tanrı görmesine rağmen ateist olması.

* Kahramanlar sinema dünyasında çok büyük evrim geçirdiğini de kabul etmek gerekiyor.

* Çok da kahraman değillermiş:
Thor'un Çekicini tutamadığı an
http://www.youtube.com/watch?v=gkcht60wZvw


Kahramanların Olimpiyatlardaki Simgeleri






MIB III

Men In Black 3
imdb69
2012

* ilk ikisi eğlencelik bu ise biraz daha duygusal olmuş.
Eğlencelik kısmı zayıflasa da öyküsü diğerlerine nazaran daha başarılı bir film.

* Her filmde bir ünlünün uzaylı olduğunu öğreniyoruz, bu filmde Andy Warhol'un ajan olması çok güldürüyor.

* Filmin tekrarlanan esprisi:
- Hayvan Boris
Boris: Sadece Boris
tekrarlanan repliği: "Cevabını bilmek istemediğim soruları sormam"

* Griffin karakteri üzellikle giyimiyle falan harikaydı.

Türk Sinemasında Kakakter Tanıtımı Kalıpları

* Bu dosyayı açıyorum, yer yer arttırarak güzel bir dosya haline getirmeyi hedefliyorum...

1 - Kötü ve halden anlamayan zengin kadın karakteri tanıtımı:
pedikürde canını acıtan kıza demediğini bırakmaz.

Amour

Amour - Love - Aşk
imdb80
Ağır Trajedi

* Çok nadir işlenmiş bir konu, iyi anlatım, süper oyunculuk olmasına rağmen bende hayal kırıklığı yaratan film.

* Forumlarda, adı aşk kendisi işkence, izledikten sonra Haneke'nin suratına okkalı bir tokat atasım geldi, - 50 ibaresi şart (50 üstünün moralini bozabilir) gibi uç kelamlara bu bağlamda az da olsa hak verdim...

* Yaşlı kadın - yaşlı adam hikayesi konusunda zirve filmim (iki kere de tiyatro oyununu izlediğim) On Golden Pond imdb76'dır.
Sinema tarihinin en sevdiğim yaşlı kadını: Harold an Maude'deki Maude'tür imdb80 (1971)

* Haneke seyircisi bu filme tapmıştır, bunu kabul ediyorum... 2000'li yılların en sevdiğim avrupa filmleri listemde bir Haneke filmi yok... Bu da geçen yılın en iyi avrupa filmi olamaz benim için... Lakin avrupa filmi seyircisini yeteri kara memnun etmiştir diye düşünüyorum yine de.

* Filmi sonuna kadar izlememi sağlayan, bir kaç hayal dışında şu diyalog oldu:

Sol tarafı felç olmuş yaşlı kadın, bir ayağı topallayan öteki ayağı çukurda kocası yani aşkına gazeteyi açıp şunu okur:
- Dinle, burcumu okuyorum.
İlkeniz: Çok enerjiksiniz
ama daha ciddi olmalısınız.
Aşk: İhtiyacınız olan
birinci sınıf bir diyalog.
İş: Kendinizi tekrar motive
ediyorsunuz. Ama dikkatli ilerleyin.
Sağlık: Egzersiz yaparak gevşeyin.
Böylece pizzalara da yer açarsınız.

- Bu saçmalıkları okuduktan sonra bir de başkalarına suç atma.
- Yarın öğleden sonra Pierre'in cenazesi var. Gitmen gerekir.
- Korkarım öyle. Gitmeyi hiç istemesem de.
- Çok az insan cenazelere gitmekten hoşlanır.
- Ben birkaç kişi tanıyorum. Annette mesela, siyahları giyinmek için sabredemez.
- François da, şu aptal...
- Çok kötüsün.
- Kimse cenazene gelmese ne hissederdin?
- Hiçbir şey, herhalde.

Butch Cassidy And The Sundance Kid 1969
Sonsuz Ölüm
imdb82
Top250/149

* Sergio Leone'nin Western'lerinden sonra en eğlenceli Western filmi kesinlikle Bu filmdir.

* Kavgada uyanıklığıyla dikkat çeken lider, zeki, işleri planlayan Butch
Süper bi tetikçi Sundance ile yaşadıkları macera...
ikisinin de kusurları vardır ama, Butch hiç adam öldürmemiştir, Sundance yüzme bilmiyordur. Film boyunca birbirlerine şaşırır dururlar...

* Sadece çalmayan, çaldıklarıyla da iyi bir hayat sürmeyi başaran kovboylardır onlar.



Filmin unutulmazları arasında: http://www.youtube.com/watch?v=P_5l6rIUu4A
Avrupa sinemasının en iyi 10 filmi arasında Yağmurdan önce bu sahneye gönderme yapar:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=sImVStotaRc#t=4109s
Thelma & Louise filminin finali de bu filme göndermedir.





* Tren soygunlarında Tren Yollarının sahibinin adamı ile yapılan samimi konuşmalar,
Çete içi isyanın bastırılmasında, Butch'ın zekasını konuşturması
Bolivyaya gelişleri, ve tabi ki nehre atlama sahnesi filmin en komik sahneleri.

* Filmde sahte isimleri yerine kullandıkları yeni sahte isimlerinde:
smith sen miydin, yoksa john muydun diye sorduğu sahne beni o efsane dizi:
Alias Smith & Jones'a götürdü... Eğlencelik kovboy dizisi olarak bu filme çok benzeyen
 Smith & Jones Red Kid'in bir bölümüne de konu olan bir affı anlatıyor. Eğer şu kadar zaman hiç suç işlemezler ise affedilecek olan Smith And Jones'un hiç başı beladan kurtulmazdı dizide.
Bu da ilk bölümleri: http://www.youtube.com/watch?v=VUsxf1ydTEg




who are those guys

* Filmin bir yerinde anlıyoruz ki ülkenin en eyalet polislerini bu ikisinin peşine takmış, trenyolu şirketi. Paul buna çok kızar. O kadar parayı bana verse bırakırdım zaten soygun yapmayı der.
Bunu şuna benzettim, güney doğuya yapılan askeri masrafı oradaki teröristlere dağıtılsa savaş kalmaz mantığına.



Eksi'de filme dair süper bir yazı yazılmış:
butch cassidy Paul Newman ve sundance kid Robert Redford  film çekilmeden önce, butch ve sundance karakterlerini canlandıracak aktörlerin isimleri hakkında medya'da birçok yıldız ismin adı geçmiş. butch cassidy için warren beatty, sundance kid içinse steve mcqueen adaylığını koymuşlar. zorlu bir seçim sürecinin sonunda newman - redford ikilisinde karar kılınmış. ne iyi olmuş. yeni öğrendiğim bir trivia daha var onu da yazayım bari: robert redford sundance film festivalini kurarken burada canlandırdığı karakterden yola çıkmış. filme geçelim. cowboy filmleriyle ilgili malumatı, eniştesinin zoruyla trt 1'deki western kuşağının zorla izlettirilmesinden ibaret olan biri olarak söyleyebileceğim şu ki, "butch cassidy and the sundance kid" hem o klasik westernlerin hepsi, hem de hiç birisidir. hepsidir çünkü, klasik western filmlerinin olmazsa olmazlarının çoğunu içinde barındırır: iyi ve kötü adam seremonisi, banka ve tren soygunları, bandits, gangs, kasaba yaşantısı, macera, aşk, uzun soluklu takipler, cowgirl figürü * vs. vs. hiç biri değildir çünkü aşırı derece karakter odaklıdır. bir kaç istisnai örnek haricinde klasik western filmlerinde karakterlere bu denli odaklanış görülmemiştir. aynı zamanda film, senaryo kurgusu bakımından da benzerlerinden farklı kategoride değerlendirilmelidir. spagetti western olarak başlayan, ardından western filmlerinde pek görülmeyen yarım saatlik takip sahnesiyle gerim gerim eden, bolivya yolculuğundan sonra yerini modern-westerne bırakan accaip güzel, accaip hoş bir hollywood klasiği. amerikan suç tarihinde gerçekten adı geçen butch cassidy ve sundance kid'in öykülerini izlerken, sinemanın bir büyüsüne daha şahitlik ediyorsunuz: onca treni ve bankayı soyan, insanları öldüren, yağmalayan adamlara bir anda hayran oluveriyorsunuz. filmin ardından ikilinin birlikte rol aldığı diğer süper film olan the sting'in izlenmesini salık veriyorum. bu fimleri izledikten sonra kadınlar arasında 40 yılı aşkın zamandır süregiden newman vs redford tartışmasındaki çıkmazı daha iyi anlıyorsunuz.


Belalılar - The Sting

The Sting 1973
imdb84
Top250/99
7OscarWinner (TheGodFather'lar arası Oscarları almış)

* Sinema Tarihinin en yüksek bütçeli dolandırıcılık filmi:

Sinema Tarihinin en iyi dolandırıcılık filmleri:
House Of Games 1987 imdb73
Matchstick Men 2003 imdb73
Catch Me If You Can 2002 imdb79

The Grifters 1990 imdb70
Paper Moon 1973 imdb81
The Spanish Prisoner 1997 imdb77
Confidence 2003 imdb67
The Flim- Flam Man 1967 imdb69


Müzikleri bile unutulmazlar arasında yer alan bir film:
http://www.youtube.com/watch?v=97mSAAzwtv8

Filmin en unutulmazı tabi ki Paul Newman'ın sarhoş poker oynadığı sahne:
http://www.youtube.com/watch?v=773E6GPll3A

* Tekrar tekrar izleneybıl filmlerden.
* 1930'larda yaşanan gerçek dolandırıcılık hikayelerinden yola çıkılmış.

* Türk versiyonu evlere şenlik, o tamamen ayrı mesele.