The Joneses


The Joneses 2009
imdb:66

= Neşeli günler... Doğrudan satış pazarlama yı hatırlatması ve bu konudaki kapitalist düzeni eleştirdiği için

= Truman Show'a çok yaklaşmış ama pek de olmamış bir film...

2009 un olimpos filmleri

peter jackson o kadar kötüydü ki
Claim of titans ı beğendim haliyle :)

I Love You Phillip Morris

I Love You Phillip Morris
imdb:68
2009
z501565020

Jim Carrey
Ewan McGregor

= ibne filmleri: milk (ibne vali), Brokebak Mountaine (ibne kovboylar)
Bu fimin adı da, Dolandırıcı ibne olabilir
= Dolandırıcılık filmi (catch me if you can tarzı)

Hadi Jim Carrey uç filmleri seviyor, Ewan jedimizi nasıl kandırdınız leyn... Yatağın üzerine ağlayarak atlayacak kadar kız yapmışsınız adamı, mındar olmuş...

Filmde hapishaneden firar dolandırıcılıkları iyi...
Küçük ters köşe filmleri (coen tarzı)

* Yılın ibne filmi olamaz, A Single Man daha iyiydi...

* küçük espriler: penise benzeyen ekmekleri düzeltmesi...

Bir fıkranın piç oluşu...


Sağ ol, Steven. Keyifler yerinde mi?

- Sayılır. Şimdi bir avukatın yanından geliyordum. Ücretini sordum. Üç tane soru için 50 dolar aldığını söyledi.
- Avukata bu fiyatı pahalı bulup bulmadığını sordum.
- O da pahalı olduğunu söyledi. Son sorunuz neydi?
- Çok haklısın. Avukatlar yok mu!
- Güvenilmezler.
*
Aptal Sarışın: Annie, şunu bir dinle. Üç soru hakkın olan bir avukat varmış. Avukat "Olabilir.", "Evet." deyince tek soru hakkın kalmış. Çünkü iki soruyu zaten sormuuuuş. Evet.

Patron miktarı abartıyor: Northrop'daki eleman sorunun bize elli milyon dolara patlayacağını söyledi.
- NASA'daki de elli milyon demiş mi?
- Sence de çok büyük bir miktar değil mi?
- Northrop'daki eleman "Evet demiş, bir elli milyon daha etti." Başka sorunuz var mı?

*
Zencinin teki yahudi avukata soru başına elli dolar demiş. Pahalı değil mi lan? Evet, pahalı demiş avukat. Ben yahudiyim, zenci. Soldaki benim.

- Gerizekâlı herif.

Flickam Som Lekde Med Elden


Flickam Som Lekde Med Elden 2009
The Girl Who Played With Dragon 2009
imdb67 7bin
z700565010

* İlkinden daha az başarılı buldum...

* Lisbeth karakteri bu filmde daha ağır basmış ve onun hakkında çok şey öğreniyoruz...

* İyi bir suç filmi serisi olmuş... Avangartı Bourne'ler diyebilirim...

The IT Crowd 2 sezon

S2B1 The Work Outing
-10-
imdb90

Jen'in yeni tanıdığı biri geliyor ve adamın eşcinsel arkadaşları olmasından; tiyatro sevmesinden ve Heat dergisini istemesinden eşcinsel olma ihtimali söyleniyor
(seinfeld sendromu) Jen adamı savunmak zorunda kalıyor... Ama işler hep daha kötüye gidiyor...

Moss: Bir gün emekli olduğumda tiyatro ile ilgilenmek istiyorum
- Hiç tiyatroya gittin mi?
Moss: Hayır...
- Neden hiç tiyatroya gitmedin
Moss: Hiç ilgimi çekmedi...

Moss ile Roy kendini zorla bu tiyatro olayına davet ettirirler:
Jen: Bu bir çıkma teklifiydi ve sayenizde bir iş gezisi olacak

Moss: -Kimin hakkında konuştuğunuzu biliyorum o gayin biri
- Nereden biliyorsun
- Wham grubundan beri o gaydi

Gay isminde , gay müzikali , bu işin içinde kesin bi ibnelik var...
- Şimdiye kadar yapılmış en gay müzikaldir herhalde...

iyi yorumlar almış:
- Seyirci alkışladı (akşam postası)
- Vasatın üstü (londra sedası)
- Diğer müzikaller gibi uzun diil (reklam)

- uyarı eşcinsellikle ilgili sahneler içerir
Moss: Ohh olamaz, seksenlerde çekilmiş olmalı...

Oyundan bir şarkı:
Elimiii tuuut
hayır o elim diil
elimiii tut...

- kalma daha kötü bir şey olamaz
Roy: İnanamıyorum, izleyici katılımı... hadi topukları yağlayalım...
Bu tişörtü giymek için para mı aldın?

- İzleyici katılımı! Hadi çık, çık!
- Bakın burada ne var.
-Merhaba!
- Söyleyin bakalım. İlişkinizde patron kim?
- Ne? Hayır.
- Biz eşcinsel değiliz.
- Sadece iyi arkadaşız.
- Yani hiç bakmadın mı?
- Neye?
- Aletine!
- Onu gördüm canım... Masamın üzerine sapladığında.. veya bir şeyi çekmek için üzerine
doğru kıvırdığında.
- Ben de bu ofiste çalışmak isterdim...
-Seksle alakalı pek bişi olmuyor.
- Roy'u severim, ama meraklısı değilim.
.............................................................
- Neden onunla muhattap oldun?
- Bana soru soruyordu, onu görmezden gelemezdim. Ayıp olur, Roy.

- Ee, ne düşünüyorsunuz?
- Bence harika. Şimdiye kadar merak ettiğim tüm sorular cevaplandı. Gösteriyi de beğendim.
- Sen beğenmedin, değil mi?
- Şarkılar güzeldi.
- Hayır, değildi!
- Şarkılardan birini mırıldan hadi.
- Pipiler, pipiler! Pipilerden hoşlanırım!
- "Pipileri severim" olacak.
- Pipileri severim
- Bayım, sessiz olur musunuz?

............

* engelli tuvaletini kullanmak

* personel tuvaletini kullanmak

* tuvalette tuvaletçi olması ve bundan dolayı yapamamalır

* engell i tuvaletinde sifonu çekmeye çalıştığı şey alarm ipiymiş...

* ağır ağır kalktığı sahne....

* minübüsteki eşcinsel engelli...




s2b2
Return of the Golden Child
-3- kötü bir bölüm
imsb79

*cep telefonu titreşimi

*ölüm günü hesaplayan site

Jen'in dehşete kapıldığı ve söylerken zorlandığı şeyleri moss'un ve roy'un bilmesi ve önemsememesi:
- he patron öldü
- evet o IT bölümünden hiç hoşlanmıyor

* kalp krizi geçiriyor sanması

Cenazede veraset videosu gösterilirken, kişisel sekreteri hala not alıyor...


S2b3
-8-
Moss and the German
imdb80

İyi bir başlangıç
- (divx indirenlere) korsan dvd cilere karşı tehdit reklamlarını iyice abartmışlar...
Dostum, bu anti-korsan reklamları gittikçe korkutucu oluyor.

* filmin sonunu söylemeye çalışan dost
(senden önce izlemişim hareketi)

Çok iyi bir tespit mizahı... Böyle rus filmlerinin durağanlığına ve soğuk mavi tonlarına göndermeler:
* sigara içenlerin sürekli daha uzakları sürülmesi

* Alman yemek kursu veren kişi yamyammış

Dizi klişesi
* taksi diye burdaki bağırışı...



-Bence ekrana çok yakınız.
- Neredeyse kıçımıza girecek.
- Tamam o zaman, geri çekelim.
- Bence hala çok yakınız.
- O zaman peteğe otur.
- Gene oraya oturmayacağım.
- Tamam, prenses hazretleri.
- Koltuk mesafesi bu televizyon için çok kısa.
- Saçmalama
- Yine ne oldu?
- Tuvalete gitmem lazım.
- E git o zaman.
- Çişimi tutacağım.

S2b4
-6- vasat bölüm
imdb84
The Dinner Party

jen bekar kız arkadaşlarınla IT leri çağırır

çiftler yemeği

- Arkadaşım yeni kaza yaptı... (yüzünü göremiyor ve onu yüzüyle ilgili soru yağmuruna tutuyor...)
çizerek anlatma
crash filmi (arada söylenen filmler Forget Paris'teki General Patton esprisi gibi alakasız)

Moss ile ona verilen Kadın evli bir çiftmiş gibi konuşuyor:


(çizdiği film için) çok basit!
- Konuşmak yok!
- 10 dakikadır burda dikiliyorum.
- Richmond ve Jessica nerde?
- Karayip Korsanları!
- Yahu ne alakası var?
- Ne bileyim ama sağlam filmdi. Johnny Depp, ne haşmetliydi be!
- Kaza! Ben Kaza'yım diye bağırıyor! Aha bir araba diğer arabaya çarpıyor.. insanlar bağırıyor falan ve... Paula!

- Şişe çevirmece oynayalım!
- Tanrı Aşkına!
- Ne oldu be?
- Yok bir şey.
- Senden utanıyorum!
- Kendini aptal gibi gösteriyorsun!
- O bir kıç yalayıcısıdır.
- Sen sarhoşsun!
- Bana biraz daha ilgi gösterseydin ya...
- Söylesene, Margaret, hepimize söyle...
-Sana daha ne ilgisi göstereyim? Sen çok değiştin...Partiye ilk geldiğimde hoşlandığım
adam değilsin artık.
- Hepimiz değiştik, Margaret. Hepimiz.

s2b5
-3-
Smoke and Mirrors
imdb79


moss sütyen tasarımı...
rahat olması için idman yapıyorlar...
ejderlere çıkacaklar...

s2b6
-4-
Men Without Women
imdb77

Futbol geyiği yaptığı adamlar
,Futbol klişeleriyle erkek gibi hissetmeleri kendilerini

Primal Fear



Primal Fear 1996
imdb76 -9-
(40bin)
z905075050

* Filmi izlerken, sonunu izlemeden 8 puan vermiştim... Sonunu izleyince bunu 9'a çektim... Çok iyi film...

* Laura Linney
* Edward Norton

* iyi bir hukuk filmi...
(Klişesi : Hırslı Avukat - Medyatik Dava)

* "adalet istiyorsanız, geneleve gidin. düzüşmek istiyorsanız, mahkemeye gidin." sözleriyle başlar.

* Sıradan olmayan, güzel diyalogların olduğu, kurgu heyecan gırla bir film

* çok çok iyi insanlar da çok çok kötü bir şeyler yapabilir

* yalanlarımla affetmeyenleri cezalandırmayacağım

* müvekkillerime ilk ne derim biliyor musun?
- kötü gün için para biriktirmişsen, işte o kötü gün geldi...

* Edward Norton, American History X öncesi iyi bir idman yapmış bu filme...

* Demek Roy diye biri yok öyle mi...
Anlamıyorsun, Ellen diye biri yok...

whatever works

Whatever Works 2009
HEr nasıl mutlu oluyorsan

* İsmini uyduruyor... Bir kriket takımında oynadığını iddia ediyor
kız bu ilk söylediklerini unutmuyor ve her muhabbette bundanörnek veriyor ve ismini yanlış söylüyor

Bu piyon zehirli demiştim ... ona ellemeyeceksin

devamlılık... 10 üzerinden kızın puanı artıp duruyor

- senin hayatın anlamsılığı üzerine yaptığın tespitlerden dem vurmuştu
- bunun gecenizi mahvetmesine izin verme

* Şimdiki çocuklar için bi sürü kamp var... Yönetmenlik kampı bile var...
Bence toplama kampı olmalı... Hayatın acılarını anlamalılar

* Bu geceki rock grubu kötüydü
* Diğerlerinden farkı neydi ki

* Nobel' e aday olmuş... hangi daldaydı hayatım, film mi?

* Laf sokma mizahı kızın annesi ile boris arasında:

* En büyük yayın balığını yakalayanla evlenmesini tercih ederdin
* hayır yayın balığıyla bile evlense daha memnun olurdum

- Hiçbişii iyiye gitmedi diil mi? Hem de klise kasesine o kadar para atmıştın diil mi

- Hırısızlar arıyor olabilir
- ne çalacaklar prostat ilaçlarını mı?

* Bence insanların çocuk yapma lisansı olmalı... Yani sosis satmak için bile lisans istiyorlar ama çocuk için lisans... araba kullanmak için ,

- Entropi: Hiç bir zaman diş macununu tüpünün içine sokamazsın

- Nil nehri kenarında yeni ev aldım, piramitleri görüyor
- Tavus kuşu eti zararlıymış
- Çocuğu astek okuluna vermezsek mahvolucaz

* benden nefret mi ediyor (karısın aldırmış)
seni şimdi tanıdım ben bile senden nefret ediyor...

Dur tahmin ediyim...

hiç oskar kazanmadım , yankiizde de oynamadım..

Sanki bana Hzt Eyüp... Başına gelen kalmamış gibi anlatıyor... kadın...

- Resmin bütününü görmelisin
- Hangi resmin
- Bilmiyorum

The IT Crowd 1 sezon

S1B1
Yesterday's Jam
-10-
imdb77

* Karakter tanıtımı çok başarılı...

* Kibir ile ilintili bir girişgah...
Arkadaki fotoğrafın aynı pozu almış patron odasında başlıyor
(alıntı çalıntı... "Airplane 1" de vardı bu)
Ama dizi yazarları hiç gocunmamışlar ikinci sezonun ikinci bölümünde patron değiştiğinde işi devam ettirmişler...

* Klişe,
(telefonla konuşur gibi yapan jen'e:
"istersen telefonu bağlayabilirim" denmesi)
bu bizim tarafımızdan da çok yapıldı (levent kırca), ben bir tiyatro oyunununda da görmüştüm... ilk bir tiyatro oyununda falan yapıldı ve yayıldı sanırım... ama burada bu esprinin türevi alınıyor)

Dizinin Mottosu:
* IT ye danışanlara sürekli aynı cevap: Açıp kapadınız mı?
"hello internal it, have you tried turning it off and on again?"

* Dizide atlanan küçük espriler:
- ilk böümde roy'un giydiği:
RTFM tişörtü (r)ead (t)he (f)ucking (m)anual' in ba$ harfleri...
Lanet Olası Kullanım Kılavuzunu Okuyun...
- Kapıdaki "mp3 is not crime" stikırı

Diğer tişörtler arasında:
i see dumb people
(ahmak dingil insanlar gördüm 6.his'e gödnerme)
42
(Otostopçunun galaksi rehperindeki hayatın anlamına verilen nihai cevap)

* Anlamayan kişiye: Siz geçmişten mi geliyorsunuz?

ilk bölümdeki iş görüşmesi:
+ben şu departmana girmek için başvurmuştum.
-it departmanının müdüre ihtiyacı var. bilgisayar hakkında ne biliyorsun?
+klavye,fare,ekran, kasa, web, tıklamak ee bi daha tıklamak, sonra bi daha tıklamak.
-tamam it müdürüsün. şeklinde başlar dizi...

YS kullanıleybıl: Hatun girdiğini görünce içeri çekmecelerden bişiiler çıkarıp çeki düzen verip geri geri gidip sonra Tolstoy hakkında konuşuyorlarmış gibi yapmak...

* Yukardaki kızın işini bitirdim (seks hareketleri)...
* Onunla ilişkiye mi girdin?
* Ne demek istiyorsun?
* Yani sen onun işini hallederken o seninle konuştu mu
* ne konuşması be hatta üzerime kahve bardağını koydu.... bardak lekesi
- neden bana susmam için gizli sinyaller yolluyorsun

* Team! Team, team, team, team, team! I even love saying the word "team"! You probably think that's a picture of my family. Uh uh. It's the A-Team! Bodie, Doyle, Tiger, the Jewellery Man.

* benim için kapıyı kapatır mısın... öteki taraftan

* Moss size Amsterdam dagözlüklerini kaybettiği şu hikayeyi anlatsın
Moss şu Amsterdam hikayesini anlatsana...
Moss mutfaktan cips getirir... Roy o sırada cips almaya mutfağa gitmiştir...
Amsterdam da iki hayat kadını tuttuk beceremekten korktuk ve lüneparka gittik
haaa sen göslük hikayesini anlat dedin...

* Patrona bilgisayarda sesinizi tanıma düzeni koyduk
hello... maous doğru hello diye fısıldaması...
Jen: Hang on, guys.
[Typing on computer]
Jen: How can I help?
Roy: Well, we were just wondering now that you're 'the boss', would you like us to access the data supply and connect you up to the matrix?
Jen: [pause] You just made all that up.
Roy: [shouting] You don't know anything about computers! Admit it!
Jen: Would you stop trying to undermine me? Now get in there and do some work to do with computers! I'll be in there in a minute to check up on you!
[Moss goes under her desk]Roy: OK, lady! You've won this round! But we can wait. You will slip up one day. And believe you me, we will be there when you do. There will be some piece of evidence that will prove without any shadow of a doubt that you don't know anything about computers!
Jen: [to Moss] What are you doing?
Moss: Plugging in your computer.
Roy: [Not realising Moss has found Jen's computer unplugged] It might be something you say, or something you do, but when we notice it - and believe me, we will notice it - it's gonna be a long way down for you, sweetcheeks!
[Leaves Jen's office]
Moss: He'll realise in a second.
Roy: [Runs back into Jen's office and screams with delight] . Aaahhh!
Jen: Unisex toilets? You have unisex toiletts. Like Ally McBeal.
[Goes into toilet room. Sees a couple making out, rushes out again]
Denholm: That's the sort of place this is, Jen. A lot of sexy people, not doing much work and having affairs!


S1B2
Calamity Jen
-10-
imdb79

* patron tipi:
patron herkesi çağırıyorOoouv herkesi çağırdıysa kesin bi şeye savaş açmıştır... savaş açmaya bayılır
toplantı sırasında:
Strese savaş açıyorum...

* Bir odada stress ile ilgili bir toplantı ... sessizlik var... bu kapıyı açıyor.. burda mı diyor ... evet cevabını alında bağırarak koridordan arkadaşını çağırıyor... en ön sandalyeler boş... bunlar oraya gidene kadar ... sandalye ile ayağına basması falan hepsi çok komik...

gönderme alien daki bıçak sahnesistress makinası


* ingiliz malı ile dalgalarını gemişler

* acil servis numarası ile dalgalarını geçmişler
* Ayakkabılar!
-Bunlar da neydi öyle?
-Tüm kadınlar gibi ayakkabı çılgınlığı.
-Sanki bu biraz zayıflık gibi?
- Kafasını ayakkabılara takmamış bir kadın tanıyor musun?
- Hayır, ben sadece bir kadın tanıyorum.
- O da az önce buradan "ayakkabılar" diye çığlık atarak dışarı çıktı..

* internetin yavaş olduğu dönemleri hatırlıyor musun ... bir gecede sadece bir kadın memesi görebiliyorduk (3 hatun fotoğrafı indirebiliyorduk)

* Bir odada stress ile ilgili bir toplantı ... sessizlik var... bu kapıyı açıyor.. burda mı diyor ... evet cevabını alında bağırarak koridordan arkadaşını çağırıyor... en ön sandalyeler boş... bunlar oraya gidene kadar ... sandalye ile ayağına basması falan hepsi çok komik...

* japon' yetkiliye ağzına gelen küfrü etmesi...


S1B3
Fifty-Fift
-4-
imdb79
* Dizi klişesi: "Kapatıp açmayı denediniz mi" olayını abartmışlar bir tape'ten otamatik söylüyorlar...

* Alnında bok hikayesi.. sıkıcı kimseye anlatmamıştır...
(kahkahalar)...Jen'e anlatmış sanırsam
Moss: If you were a murderer, what would your nickname be? Mine would be 'The Gardener', because I'd always leave a rose at the scene of the crime.
Roy: What would your murder weapon be?
Moss: A hammer.
* kadınlar pis erkeklerden hoşlanır...
ikisini de aile yerine gönderiyor
çocuklar zıplıyor bu cool takılmaya çalışıyor

* ilişki videosunu evde doldurması ... tuvalette... annesinin ona bağırması... 2 numara anne demesi... bağırma anne geri kaçmasına sebep oluyorsun demesi...


S1B4The Red Door
-5-
imdb80

* iyi bir tespit esprisiyle başlıyorlar
- We don't need no education! (şarkı söylüyor)
-Evet var. Çünkü az önce iki negatifi birlikte kullandın.
(ben de hep bunu no diil more diye anlardım eskiden... sebebi buymuş :)
* Bla bla'nın bebeğini gördünüz mü... Çok şeker
- Hamile olduğunu bile bilmiyordum
- Nası ya karnı buradaydı
- Ben onu ofis malzemeleri arakladığını düşünüyordum... Ben ekranı öyle götürmüştüm...

* Dağınıklık üzerine süper bir söylev:
- Diziden ikinci kesip çıkarılabilecek bir şey -
- Ne uyumundan bahsediyorsun
- Biliyorum burası biraz dağınık gibi görünüyor olabilir...ama aslında oldukça hassas bir ekosistem. Herşey birbirine bağlı. Yağmur ormanları gibi. Bir şeyi değiştirirsen...en küçük şey bile olsa, ...tüm yağmur ormanı ölür. Yağmur ormanının ölmesini istemezsin değil mi?


S1B5
The Haunting of Bill Crouse
(klasik korku filmi adı başlangıcı)
-5-
imdb81

* Bir öncekinden korku komedisi devam ettirilmiş... kötüye gidiyorlar...

* Garsonlara kötü davranmamalısın... Ben garsonluk yaptım ve...

* Bol düşme ve slapstik sahne var... Jen'in kendi için bırakılan çiçeklere takılıp düşmesi...

* Moss'un portakalı soyarken, plastik gözlük kullanması
* Moss'un iskambilden bina yaparken bunları yapıştırması (daha önce yapıldı Webster'da vardı bu bi de Alf in giriş esprisi... Mutfağı masasını boşaltmalısın... tamam)
* Jen'in öldü haberi... (Moss ben yalan söyleyemem, çabuk elime yüzüme bulaştırıyorum demesi) Onun için piyano çalmaya gelen'in sahte olması
Onunla son çıkan adamın "Jen'le son yatan erkek bendim" diye yalan söylemesi ... Jen'i binbir türlü korku klişesiyle görmesi...



S1B6
Men Without Women-7-
imdb78
* Şirket çalışanlarını övdükleri toplantıda sürekli tokat yemek...

- Yeniden açıp kapatmayı denediniz mi?... Götünüze yapıştırmayı denediniz mi?... Oouuuv (patron sanıyorsun)... Hmm sanırım annemdi...

* Moss, Şirket psikiyatristine aşık...
- Bu şirkette neden psikiyatrist var ki, sadece muhasebeciler deniz kenarına yerleşmek istedi diye psikiyatrist mi tutulurmuş...- (seaside diil suiside) intihar etmişler...
....
- O doktor sen de sopranos oldun ha?

* Psikiyatrist Roy'un annesine çok benzer... Moss'a ondan ayrılmak zorunda olduğunu söyler...

* Moss doktor tarafından tedavi oldun diince arkasındaki panodan kelimeler seçip söylüyor...

* Kadınların adet günleri gerginliği üzerine... Bunlarda da çok büyük duygusallaşmalar yaşanınca kendilerini ilk adet gören erkek durumunda buluyorlar... Moss'un bunu internete vermesi işi bozuyor...

adet argosu moss anlamıyor(ingilterede İrma Hala ziyarete geldi şeklinde bir argo kullanıyorlar)
Bakım için kapalıyım
Gel gitlerim var
Komünistlerin arasında kaldım...
Moss: Bazı güçlü argümanları var...* Carrie filminin ilk sahnesi (Moss o zaman anlıyor)
Carrie imdb74 Brian De Palma
Kadın gecesi yaşamak zorunda kalırlar...
Beraber film izlemek: Tabi ki Kadın filmleri:
Beaches imdb63 Bette Midler Tam bir kadın filmi...
Dirty Dancing...

Dizinin çok komik bir finali var... "Çapraz ilişki"



Dizi klişesi: Jen'in ilişkisi bok olunca hemen taksi çağırıyor... "Taksi" derken öfke ve pişmanlık
oluyor...

Dizi Hakkında:
* Dizi biraz ally mcbeal ti'si olarak başlıyor
* Heyecan katsayısına göre ses tonu değişen jen gerçekten şirinliğiyle, güzelliğiyle, saçma sapan huylarıyla vs birlikte muhteşem bir karakter

Katherine Parkinson




* iki adet sakar ve asosyal it elemanı, süper şirin hatun, hisleri saniyeler içinde değişebilen aşmış patron, kendi çapında uysal bir gotik ve patronun görmemiş oğlu
* IT çalışanları geed'tir... Bir devreye bakarak saatlerce gülmesi?
* Amerikalıların muhasebicileri ezik göstermesinin bi başka versiyonu IT'ler için bu dizide yapılmış...

Dizi her bölüm normal başlıyor ama birden absürtleşip yazarların çığrından çıkmasıyla olaylar gelişiyor... Ama bi şekilde finale taşınabiliyor... Başarılı ve farklı bir uslüp...

Dramalar

Sinema Tarihinin en hüzünlü sahneleri

City Lights imdb86
1931
30bin top250film
EDS: Charles Chaplin Gözlerini ameliyat ettirmesine yardımcı olduğu hatunla, görebildiği ilk anında karşılaştıkları sahne... : YT

Life Is Beautiful imdb84
1997
150bin top250film
En Dramatik Sahne: Roberto Benigni
oğlunun önünden palyaço yürüyüşü yaparak ölüme gittiği sahne...

American History X imdb86
1998
250bin top250film
En Dramatik Sahne: Küçük kardeşin öldüğü sahne... (Edward Norton)derek tuvalete koştuğunda artık herşey çok geçtir. duvardaki kanlar ise adeta bir tablo gibidir. biraz hüzün biraz intikam duygusu taşır. derek ağlamaya başlar..

Cinema Paradiso imdb84
1988
50bin top250film
EDS: Alfredo'nun toto'ya verilmesi için hazırladığı hediyedir. Böyle hediye mi olur lan dersiniz.
Çocuk düşlerini bulan toto ile birlikte önce ağlarsınız, sonra gülmeye başlarsınız.

Forest Gump imdb86
1994
300bin top250film
EDS:Forest Gump'ın oğluyla ilk karşılaştıkları sahne

Once Upon in America imdb84
1984 top250film
EDS: Bir zamanlar amerika filminde pasta yeme sahnesi

The Truman Show imdb80
1998 top250film
EDS: jim carrey'nin oynadığı truman karakterinin, gökyüzü'nün, dekorun bir parçası ve içinde bulunduğu dünyanın sınırı olduğunu anladığı sahne

Les quatre cents coups imdb81
1959
25bin top250filmi
En Dramatik Sahnesi: Final Bakışı

platoon'da willem dafoe'nun canlandırdığı elias karakterinin kendisini bırakıp giden helikoptere doğru koştuğu ve vurulup öldüğü sahne.

Butterfly Tongues'ta küçük çocuğun öğretmeninin arkasından 'ateist' diye bağırarak taş atması.

Benjamin Button'da piyano başında çocuk halini gördüğü sahne

Departures'da babasının elindeki çakılı gördüğü sahne

grave of the fireflies'da setsuko'nun acliktan ve hastaliktan mecalsiz yattigi yerden camur toplarindan birini eline alip abisine ikram etmeye calisirken "sana kofte yaptim" dedigi sahne.

The Time That Remains imdb72
2009
ES (Elia Suleiman)'in balkonda kahve içen annesiyle göz göze gelip ardından da bir amfi getirip yakıcı bir sesten bir arap müziğiyle ortalığı inletmesi ve yine annesiyle göz göze geldiği sahne... (filmin geneli komik iken bu sahne hüzünlendirir)
Filistin filmi, israil işgalini yavaş yavaş anlatan bir konuya sahip...

color purple - iki kızkardeşin ayrıldıgı sahne aday olabilir..

the fall'da alexandria'nın * roy'dan masalın sonunu anlatmasını istediği ve roy'a * "herkesi öldürüyorsun" dediği, roy'un da onu kandırdığını söylediği sahne. karşılıklı ağlarlar.

wall-e'de eve'nın wall-e'yi kurtarmak için çabaladığı ancak onu kurtaramadığı sahne.

a bautiful mind'da nash'in aksak yürüyüşünü, kendi kendine söylenmesini, kitap tutuşunu taklit ederek arkasından dalga geçen öğrencilerin olduğu sahne.