Pek Yakında

Pek Yakında 2014
imdb85

* Çok Dolu Bir Film

Filmin özeti: Arzular Zafere Dönecek mi?









Filmin en başarılı oyuncusu: Zerrin Tekindor
Sarhoşluktan - Ayık haldeki role geçip - tekrar sarhoş olduğu sahne oyunculuk olarak çapaksız ve seyirlik olarak müthiştir.




* Filminde ve Filmden sonra iki kişiye laf çakmıştı Cem Yılmaz
1- Nuri Bilge Ceylan
Zaten yıllar önce röportajında da demişti, biz oyuncuların paralarını ödediğimiz için ülke içindeki yarışmalara katılamıyoruz değil mi, diye.
Filmde de Nuri Bilge Ceylan'a, festivallerde elde ettiği büyük paraları cukka etmesine, oyunculara para vermemesine, teknik ekibini aç bırakmasına dair inanılmaz büyük bir laf gömme var...
2- Recep İvedik
Cem Yılmaz'ın gişe rakibi Recep İvedik ile de hafif bir sürtüşmesi var.
Filme gelince bu iki uç film seyircisinin de sevmeyeceği filmdir, yüzde yüz!
Yani bu film ne Fotografik Sinema entellektüelleri sever, ne de Recep İvedik, Kolpaçino, Kutsal Damacana gibi osurmalı geyirmeli kültürel yozlaşmalı Avam Türk sinemanyağı sever.
Bu filmin seyircisi gene Cem Yılmaz sevenler olacaktır.

* Film çok reklam almış kısmına en güzel cevabı ekside vermişler:
"Elin oğlu ayağında NİKE götünde CALVİN KLEİN bir elinde PEPSİ bir elinde JVC kamera ile PİZZA HUT'tan çıkıp GMC ye binince; abi Back to the Future - Geleceğe Dönüş   ne güzel film lan, bizim oğlan yapınca; reklam almışlar yaa olmamış...
http://productplacementandmovies.wordpress.com/page/4/
Eleştiri olarak ürün yerleştirme tabi bu kadar abartılmaz, seyircinin kör gözüne gözüne sokulmaz (elin adamı bunu gizli yapmış, adı zaten "gizli reklam" be adam).
Yazık zaten seyirci filmden önce onlarca reklam izledi.

Film sinemanyakların şöyle bir ağzına bal çalarak başlıyor. Haneke sinemasından bir sahne ve Cem Yılmaz, "yahu haneke gene sanat kasmış bunu korsanını Cihangir ve Kadıköy'e dağıtın"falan diyor. Filmin burası benim için çok özel ve güzeldi. Özellikle Zeki Demirkubuz'a saygı gösterisi yapması anlamlıydı. Filmde bu göndermeler, Scareface'ten Hababam Sınıfına kadar çarpıcı ve eğlenceliydi.

Türk Sinemasının 100. Yılında Türk Sinemasına Saygı duruşudur bu film:
Türk sinemasının her karakteri bizim sinemamızın bir dönemini simgelemektedir. En barizi, seks sinemasını simgeleyen bölümünün kötü adam yapılması filmin hiciv yönünün daha ağır basmasını sağlamıştır.

= Arabesk 1989 imdb82 filminden beri Türk Sineması bir filmde bu kadar masa üstüne yatırılmamıştı.

Haliyle Türk Sinemasının 100. Yılına yakışmış bir filmdir Pek Yakında.
Yoksa Cem Yılmaz Doritos reklamındaki karaktere bir korsan CD'ci çıkartsaydı o Recep İvedik tayfasını da sinemaya çeker bir gülme tufanı yaratabilirdi. Cem Yılmaz burada zor olanı tercih etmiş hiciv ağırlıklı bir komedi teması üzerine filmini inşa etmiş onu sevenlerin bu filmini "Hokkabaz" "Her şey güzel olacak" tipinde dram ağırlıklı bir Cem Yılmaz filmi demelerine yol açmıştır.

Ayşegül Gruda - oğlum 50 yaşına geldi, buna rağmen her dışarı gönderdiğimde aklım kalıyor.
Cem Yılmaz - nereye gönderiyorsun ki?
Ayşegül Gruda - fırına.

Avatar'da bir ağaç vardır. herkes ona bağlanır. ondan enerji alır. büyük ağaç. İşte o ağaç benim!

Doktor: Yürüyemeyebilir
Sık sık yapılan espri: Ama isterse yürüyebilir değil mi?

- Hangi Gazete
- Sabah Postası
- O ne erotik gazete mi ayol?

* Sunay Akın sahnesi çok güldürmüştür. Sunay Akın'ın bu sahnede kendine bir öz eleştiri getirmesi olağanüstüdür.  

Cem Yılmaz'ın AROG da bir esprisi vardı:
"Uzaylılar tarafından kaçıldım... Evet TARAFINDAN!" o cümle içinde en anlamsız ve sorulmayacak tekrarlatılmayacak kelime "tarafından"dır ve tekrar tekrar izlendiğinde insanı çok güldürür. Bu filmde de buna benzer bir durum komedisi yaratılmıştır:
Cem Yılmaz kapıyı çalar, Özkan Uğur ter içinde kapıyı geç açar, üzerine bir tane gömlek giymiş az evvel, önü açık. Cem Yılmaz apar topar içeri girer.
Cem Yılmaz birkaç gün sona kapıyı bir daha çalar Özkan Uğur eşofmanlarla kapıyı açar, Cem Yılmaz sorar: "uygunsuz bir anda gelmedim inşallah?"

Film içinde bunu çeşitli grupların kalbini çalmak için yapmaya devam etti, Bi ara doğduğundan beri Beşiktaş'ta oturan bir yönetmene (allahtan şizofren ve deli) Yaşa Fenerbahçe diye bağırttırması hem Zeki Demirkubuz'a hem de Beşiktaş camiasına hakaret gibiydi... Bu örnekte olduğu gibi Cem Yılmaz her taraftan hayranının kalbini çalmaya çalışması filmi bir bulamaç haline getirmiş. Zaten filmin ana teması tamamen klişe: (Cem Yılmaz'ın iki senaryo tipinden biri:
Ezik bir karakterin sorunlarını çözmeye çalışırken kendini bulması,
Sıradan bir Türk'ün Sıradışı bir ortamda yaşadıkları)
Film absürt sahneleri ve punch line esprileri ile yükseliyorken bunlar filmi aşağı çekmiş diyebilirim.

* Eşkiya platosunda gözler Şener Şen'i aramıştır.

* Filmin sanat yönetmenini ki Cem Yılmaz'da buna çok katkıda bulunmuştur eminim, Türk Sinemasının en önemli dönemini müze gibi taşıyan EJder (Özkan Uğur)'in  evini düzerken kurdukları: Davaro'nun mikserinden - Adile Ana'nın Hababam Sınıfı Çanına, ve hatta Badi Ekrem eşofmanına kadar her şey var. Düşünün, Ayşen Grudayı Gulyabani ile aynı filmde tekrar görme şansını vermiş film...

* Kendi filmine de gönderme yapmış, Nurgül Yeşilçay hemşire kılığında "her şey güzel olacak" demiş, Mazhar Alanson'a ise "saçmala Altan"dedirtmiştir.

Diğer güldüren göndermeler:
- nurgül yeşilçay'ın her şey çok güzel olacak'ta da hastane deskinde olması.
- cmylmz fundamentals'te "uyudun mu" diye sevgilisine mesaj attıran hormonlara olan selamı.
- cengiz bozkurt'un tekerlekli sandalye sahnesiyle eşkıya'ya saygılarını iletmesi.
- özkan uğur'un cep telefonu melodisinin "peki peki anladık" olması.
- kısıtlı bütçe, köşk kiralama, yıllarca yapılmışın dışında bir şey yapma isteği; aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni'ne gönderme olması

Bu ara filmin sonuna bayıldım... Yok böyle bir güzellik


Film güzel, kendinize bir iyilik yapın gidin izleyin
Cem Yılmaz'ın dediği gibi "DÜRRÜK" lere kanmayın!

Filmin Hatunu
Tülin Özen
Süt Filminin Giriş sahnesinde ağzından gerçek bir yılan çıkartarak oyunculuğa ne kadar önem, değer verdiğini ispatlamıştır.

Meleğin Düşüşü filminde de ne kadar cesur olduğunu göstermiştir.

Kendisini Hülya Avşar'ın sinema'da ilk dönemlerindeki oyunculuğuna benzetiyorum.








1 yorum:

el ingenioso hidalgo don quijote de la mancha dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş yine.
bu arada aldinç değil ayşen gruda =))