Yedinci Sanatın Mührü


Det sjunde inseglet 1957
Yedinci Mühür
Seventh Seal
imdb:84 35bin
top250 films
1001 film kitabında var (ilk 500)

Film bir şövalye'nin ölümle oynadığı satranç oyununu anlatıyor...



Şövalye ve Azrail arasındaki diyalog:
Sen kimsin?
Ben Ölüm'üm.
Benim için mi geldin?
Çok uzun süredir senin tarafındaydım.
Biliyorum.
Hazır mısın?
Bedenim korkuyor, ama ben korkmuyorum... Bekle biraz.
Herkes aynı şeyi söyler. Ama ben asla durmam.
Satranç oynarsın, değil mi?
Nereden biliyorsun?
Tablolarda görmüştüm.
Evet, oldukça iyi oynarım.
Benden iyi olamazsın ama.
Neden benimle satranç oynamak istiyorsun?
Bu beni ilgilendirir.
Haklısın.
Sana karşı dayandığım sürece hayatta kalırım.
Eğer kazanırsam, beni rahat bırakırsın.
Siyahlar senin!
Duruma uygun oldu bu.

Bu sırada sürekli tanrıyı sorgular:
Tanrı bizi yukardan izler ama şeytan bizi yeryüzünde bulur...
* kıza şeytanı sorduğu an çok enteresan... Kız ruhunu şeytana sattığı için işkence edilmektedir...
Etrafına kan ve safra dolu pis bir koku atılır şeytan onun dışına çıkmasın diye... Şövalye ona şeytanı sorar... Tanrı yalnız şeytan bilebilir der... Kız daha sonra korku dolu gözlerle yakılacaktır...

İnsanın duyularıyla tanrıyı kavraması o kadar imkansız mı?
O neden yarım vaatlerin ve görülmeyen mucizelerin ardına saklansın ki?
Kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz?
Benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlara ne olacak?
Ya inanmayan inanamayanlar?
İçimdeki tanrıyı neden öldüremiyorum?
Onu kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor?
Neden her şeye rağmen bu gerçeklikten kurtulamıyorum?

= Bir Ingmar Bergman hayranı olan Woody Allen da bir oyununda, ölümle poker oynayan bir adamı yazmıştı... Göndermeyi absürt mizahla süslemiş ve beni çok güldürmüştü...

Film bir varoluş filmiyse en çok Şövalye'nin silahtarı Gunnar Björnstrand 'ın canlandırdığı Jöns karakterinin sözlerine dikkat etmek gerekir... Filmde özdeşlebileceğin, doğru hareketler yapan ama bir yandan da zevk içinde hareket eden en doğru adam... ve hatta acaip de Cool... Bogard gibi hayran bıraktıracak cinsten bir oyunculuk sergilenmiş... MEsela yandaki kötü adamdan (dindar ama mezar hırsızı bir papaz), bu güzel hatunu kurtarıyor... O adamı bir daha kötülük yaparsan seni deşerim diyor... Sonra adamı faça atıyor... Adam veba olduğunda ona hiç acımıyor... falan falan

jöns: neyi temsil edecek bu?
ressam: ölüm dansını.
jöns: peki şu ölüm mü?
ressam: evet, o hepsiyle dansederek alır götürür.
jöns: niye böyle saçma sapan şeyler resmediyorsun?
ressam: insanlara bir gün öleceklerini hatırlatmağa yarar diye düşündüm.
jöns: bu onları daha mutlu kılmaz ki.
ressam: ne diye insanları hep mutlu kılmalı? onları arasıra korkutmak hiç de fena fikir sayılmaz.
jöns: o zaman gözlerini yumar, senin resmine bakmaktan kaçınırlar.
ressaam: yo yo, bakarlar. kuru kafa, çıplak bir kadından hemen hemen daha ilginçtir.
jöns: sen onları korkutursan…
ressam: düşünürler.
jöns: düşününce de…
ressam: daha da çok korkarlar.
jöns: o zaman da papazların eline düşerler.
ressam:o beni ilgilendirmez.

Jöns karakteri, şövalyesine sürekli ölmekte olan insanların gözlerindeki hiçliği ve yolculuklarını karanlığa yaptıklarını anlatıyor...

Filmdeki yedinci mühür meselesi, incildeki kıyameti anlatan kısımdan geliyor:

Demirciile Jöns'ün ilk karşılaştıkları sahne:
- Ben Plog, demirci, sen de yardımcı Jöns'sün.
- Olabilir.
- Karımı gördün mü?
- Hayır, ama görseydim ve sana benzeseydi çabuk unutmaya çalışırdım.

Filmin en komik diyaloğu, Jöns'ün, Demirci'yi teskin ettiği sahne...
Demirci'nin eşi oyuncuya kaçar ve Demirci barda onun arkasından ağlamaklıdır...
Feministlerin isyan edebileceği kadar uzun "kadın dırdırı" üzerine bir hiciv yapar...
Aynı şeyi bir de Demirci ile Karısı arasında, oyuncu ile onları bastıkları andaki atışmada yapar...
Kadının kıvırışını ve o an klişe neler söylediğini kadından önce söyler:

Dırdıra dair: Jöns ve Demirci arasında
- Hala mesele karın mı?
- Evet, onu bulamadım.
- Kadınların varlığı da yokluğu da cehennem. En iyisi onları öldürmek. Hep dırdır...
Bundan sonrasını karşılıklı atışıyorlar... Kadın dırdırına örnekler veriyorlar...
"Bebekler altını ıslatıyor"
"Kayın valide cadalozun teki..."
"Göz yaşları ve iniltiler..."
"Neden beni öpmüyorsun?"
"Neden şarkı söylemiyorsun?"
"Beni artık sevmiyorsun!"
"Yeni elbisemi görmedin!"
"Hep horluyorsun!"

Hiç yorum yok: