Ölümlü Dünya
imdb:81
* Yılın en çok güldüren filmi olmaya namzet... Hani bizi bu kadar güldürebilecek bir film daha çekilebilirse... Risk alınmış ve gişe eder formüllerinin dışında klişeden uzak kaliteli bir komedi filmi çekilmiş.
* Yılın Yerli Başyapıtları arasında.
Türkiye sinemasının en iyi 100 filmi arasında şimdiden girdiğini düşünüyorum.
Yılın en iyi komedisi olabilir; Çünkü,
- Hollywood komedi filmleri son zamanlarda büyük çöküş içinde.
- Türk avam komedisi de artık o kadar güldürmüyor diye düşünüyorum.
(Avam türk komedisi yani andavalların cep doldurma derdince çektiği estetik ve mizah yoksunu filmler maalesef liseli bir tayfa ile ne yapsan tutuyor formatında. Bunlardan sinemamızı temizlemenin yolu bu ve benzeri kaliteli komedilere destek vermekle mümkün bence)
- Cem Yılmaz'ın filmi çok estetik - kaliteli - büyük emek verilmiş ama komedisi ve senaryo akışı açısından zayıftı. Arif Işık tipik bir yerli komedi karakteri. Cem Yılmaz başroldeki tipi konusunda zaten çok risk alan biri değil. Türk uzaya giderse - Türk eski çağa giderse...
Bu film bu bağlamda ilaç gibi geldi diyebilirim.
* Köklü bir organizasyona bağlı kiralık katil işi yapan ama bir kobi paravanında bunu yaparken işi de küçük bir aile şirketi otantikliğinde gerçekleştiren; yaptığı işin ciddiyeti ile mukayese ettiğinizde bu kadar gerizekalı olmalarına rağmen tesadüflerle mi ayakta kalmış bunlar dediğiniz; bir grubun kendilerini görevlendiren iş veren bin yıllık üst akıla ait tepedeki adamlarla imtihanı diyebiliriz,
Bu film için.
* Yani teşbihte hata olmaz DALTONLAR gibiler. Yalnız burada beyin aile reisi biraz daha sakin....
* Bu tür merkez teşkilatıyla mücadeleye girişen kişi ve grupların filmlerine bakarsanız:
John Wick - Josen Bourne - James Bond - Ethan Hunt (Mission imposible) ya da Liam Neeson'ın Jason Statham gibi adamların filmlerinde görüyoruz ki teşkilatla mücadele edenler gayet yetenekli - zeki ve işbilir tipler oluyor. Bizimkiler yukarıda bahsettiğim gibi gerizekalı olmasalarda bunların yanında pejmürde durduğundan dolayı bu filmin bu ve benzeri filmlerin bir PARODİ'si olduğunu düşünüyorum. Türk bir aileyi böyle kendi suç örgütü ile mücadelesi komedisi diyebiliriz yani filme.
Filmin müzikleri seyirciye yabancı olmayan şarkılardan seçilmiş ve sahnelere cuk oturtulmuş ya da oturmuş diyebilirim.
Türk Sineması Altın çağındaki kalıba yavaş yavaş dönüş yapmakta.
- ARZU filmin iz düşümü BKM
- Kemal Sunal filmleri bugünün Recep İvedik filmleri
- Zeki Alasya - Metin Akpınar 'ın yerini Ahmet Kurap - Murat Cemcir
Bir tane eksik vardı. Ertem Eğilmez'in bir çok komiği iyi harmanladığı - Senaryolarını Sadık Şendil - Yavuz Turgul gibi üstatlarla ve oyuncuların katkıları ile oluşturulmuş Ertem Eğilmez filmleri tadında bir ekip komedi sineması.
Ölümlü Dünya filmi de zaten "Köyden indim şehire" filmindeki Zeki Alasya'nın altınları sayarken bizi komaya sokan "Himmet Abeey" ile başlayan diyaloglar bütününü hatırlatan ya da o tatta bir ceset sayma sahnesi ile güldürmeye başlıyor.
BKNZ
Film Guy Ritchie konseptinde Tarantino diyaloglarına benzer diyaloglara sahip absürt komedi denilen bir aksiyon komedi filmi.
(Filmin aksiyon sahneleri çok başarılı konuyu açmışken söyleyeyim.)
Filmde bir kaç kişi orijinal mizahını beyazperdeye taşımış. Bunlardan biri Feyyaz Yiğit.
Feyyaz Yiğit Okan Bayülgen'in programında "Lost Bozdu. Öyle böyle değil çok bozdu" şeklinde uzun ve gereksiz kelimelerle bezenmiş anlatımını bu filme de çok güzel kullanmış. Her türlü beceriksizlik ve gereksizliğine rağmen sık sık söz alıp hata üstüne hata yapıyor.
Feyyaz Yiğit'in meşhur "Lost çok bozdu" konuşması.
Aziz Kedi zaten çok yetenekli bir eksi yazarıydı. O da Eksi mizahını çok iyi taşımış filme. O da senaristlerden. Kendisi Ekşi dergiyi tek başına çıkarmıştı. Aziz Kedi'yi de Ted X konuşmasından kendisini ve üslubunu çok iyi anlayabiliriz. BKNZ
Burada bizi çok gülderen eksi sözlük mizahına yakın mizah olarak:
Feyyaz'ın lokantanın WiFi şifresini Mr Stolk'a verdiği sahneyi örnek gösterebiliriz.
Sessiz dili ile yapılan tartışma dada Eksi mizahının absürtlüğü varmış gibi...
Stupidy mizahda Kemal Sunal - Şahan Gökbakar tadında Doğu Demirkol çok iyi çıkarmış. Ve tabi rol alabilme babında Alper KUL'un da (ki ben Kemal Sunal gibi bu adam iyi bir ekibin içinde çok iyi kendi başrol olunca sıçıp sıvıyor) çok güldürdü. Film ciddi bir teşkilatın sıradan küçük ölçekli kobi işleten kalabalık aile formatına oturtturulması - Ciddiyet ve salaklık arasındaki dengesizlik üzerine inşa edilmiş.
Mizahın matematiğinde bu toprakların keşfettiği Pişekar - Kavuklu dengesinde Pişakar yani ciddi adam dengesini de başta Ahmet Mümtaz Taylan ve bu oyuncuların dışındaki yan rolleri oynayanlar ki en başta Semaver Kumpanyadan biri ile start almışlar (Doğum günü partisinin Kahya'sı) ... Kız isteme sahnesindeki BABA... Merkez teşkilattan gelen Müfettiş... vb.
Beni gülme krizine sokan sahneler:
Seyyal Taner - Bedüş - Drakula - Kelebek...
Mervemermermervemermermervemermer
(yenge paraların üstüne yatmış abi)
Palto giyme sahnesi
Diyaloglar harika
Aksiyon sahneleri sırıtmıyor
Orijinal bir mizah var
Eh kahkaha da attırıyor...
Daha da zorlama işte film olmuş. Bence güldürüyor izleyin izlettirin. NET... Nokta..
Dip Not:
Luc Besson'un The Family filminde denemek istediğini bu film başarıyor.
Hem de çok daha küçük bir bütçeyle... Kat be kat daha komik mafya aile komedisi yapmışlar...
Mafya komedileri arasında Stallone'nin OSCAR filmini beğenirim. Aynı kefeye konmasa da mafya aile komedisi babında benzerlik içeriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder