An American in Paris - Paris'te bir Amerikalı
1951 imdb72
Ölmeden Önce izlenmesi gereken 1001 film arasında
En iyi film dahil 6 dalda oscar almış.
* Eğlenceli bir film.
* Bir şehir ve aşk hikayesi.
* Arka planda çizilmiş olan şehir portleri stüdyoda çekilmesine rağmen büyük estetik katmış filme...
* Kemer yok bu elbiseyi ne tutuyor
- Tevazu ...
* Forget Paris sinema tarihinin en iyi 10 romantik komedisi arasındadır.
Bu filmde çok güzel bir espri var An American in Paris filmine gönderme yapan: - Burası orası... O filmin meşhur dans sahnesinin olduğu plato...
- General Patton mı?
- General Patton!... Hayır An American in Paris... (arada şarkısını ve dansını yapmasına rağmen kadının General Patton demesi çok komik)
A Streetcar Named Desire - İhtiras Tranvayı
1951 imdb80 Ölmeden Önce izlenmesi gereken 1001 film Eski Top 250 filmi - Empire 500 filmi
All time the best 100 film arasında
NTV en iyi 555 film listesinde
Vivien Leigh en iyi kadın rol ile bir çok ödül almış. En iyi film oscarını almış.
Hemşerim Kayserili Elia Kazan'ın tiyatrodan sinemaya aktardığı eserde, bir kokoş'un annesinden kalan evini kaybedip evli olan kızkardeşinin evine gelmesi, kızkardeşinin de yontulmamış meşe odunu eşi ile yaşamaya çalışmasını anlatmaktadır.
Bir tiyatro oyunu uyarlaması olduğu için ağdalı lafların uzun tiradların olduğu bir film İhtiras Tranvayı... En meşhur tiradını da Vivien Leigh atar kız kardeşine:
Ben, bütün o yumrukları ben yedim, Stella. Yüzüme, vücuduma. Mezarlığa
doğru yollanan ölüler alayı benim gözlerimin önünden geçti. Babam, annem, Margaret, birbiri
ardına o korkunç yola düştüler. Tanrı öylesini göstermesin kimseye. Tabut bulmak bile
mesele oldu. Neredeyse, çöp gibi yakmak gerekiyordu onları. Sen tam cenaze törenine
yetiştin, Stella. Ölüme göre cenaze töreni ne güzel şey. Cenaze törenleri sessizlik içinde geçer.
Ama ölüm öyle mi? Ben onların, kimi boğuk boğuk hırıltılar halinde, kimi sayıklama gibi,
bazen “Bırakma beni!” diye haykıran iniltilerini, can çekişmelerini kulaklarımla duydum.
Hayatta tatmadık zevk koymamış doksanlık yaşlılar bile son nefeslerinde “Beni bırakma!”
diye bağırırlar. Onları gitmekten alıkoymak elindeymiş gibi. Ama cenaze törenleri renk renk
çiçekler arasında sessiz geçti. Tabutlar debdebeli idi. Başuçlarında bulunup da onların
“Bırakma beni!” diye haykırmalarını duymadıkça, geçirilen ölüm ve kalım didişmesini nasıl
anlayacaksın? Senin rüyalarına bile girmeyen bu sahneleri ben gözlerimle gördüm. Şimdi
karşıma geçip bana, “Evi barkı yitirdin!” diye çıkışmak kolaydır. Bütün o hastalıkların,
ölümlerin masrafları nereden çıktı sanıyorsun? Ölüm ucuza mal olmuyor, Bayan Stella!
Margaret’in hemen arkasından Jessie’nin hastalık ve ölüm masrafları, sonra ötekiler. Azrail
çadırını eşiğimize kurmuştu. Belle Reve’i karargâh seçti kendine. İşte Stella, Belle Reve böyle
çıktı elimizden. Gidenlerin hangisi servet bıraktı? Geçtik servetten, bir kuruş bırakan oldu
mu? Yalnız zavallı Jessie… kalan yüz doları ancak tabut masrafını karşıladı. Bu ağır külfetin
karşısında benim küçücük aylığımdan gayri ne vardı? Şimdi beni kınıyorsun. Geçip karşıma,
çiftliği elden çıkarmışım gibi şüpheli şüpheli bakıyorsun. Peki, bütün bunlar olup biterken sen
nerelerde idin? Yatakta değil mi? Sevgili Polağınla...
Bu oyunda ışık kullanımı ders niteliğindedir. Evli kızkardeşe canlı ve parlak bir ışık verilir. Dul psikolojik sorunları olan ablaya ise silik ve sönük ışıklar vurulur...
Tennessee Williams oyunun adını "Poker Oyunu" koymak istemiş. Oyunu yazarken kız kardeşlere doğru kaydırınca gerilimi farklı bir ambians oluşmuş ve Arzu Tranvayı olmasına karar vermiş. Gene de oyun kız kardeşler ve bir erkek arasında tam bir poker oyunu olmasıyla pek de ilk planlamasından uzağa düşmemiş.
Yılın Filmi: Rashomon BKNZ
Yılın Hollywood Filmi: Sunset Blvd. BKNZ Yılın Avrupa Filmi: Orphee Yılın Hollywood ve Avrupa dışındaki Dünya Filmi: Rashomon (Japonya)
Yılın Türk Filmi: Lüküs Hayat
Alternatif Liste
Yılın Filmi: All About Eve BKNZ
Yılın Hollywood Filmi: The Lonely Space
Yılın Avrupa Filmi: Stage Fright Yılın Hollywood ve Avrupa dışındaki Dünya Filmi: Los Olvidados (Meksika) Yılın Türk Filmi: Çakırcalı Mehmet Efe
Top250 Movies:
53 Sunset Blvd.
109 Rashomon
113 All About Eve
Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken Binbir Film
Listesinde:
The Asphalt Jungle
Rashomon
Winchester '73
Rio Grande
All About Eve
Sunset Blvd.
Los Olvidados
In a Lonely Place
(bkz: sözlükçülerin en iyi 10 film listesi)'ne göre
Rashomon (3 oy)
NTV'nin izlenmesi gereken 555 filmi listesi'ne göre
Sunset Blvd - Sunset Bulvarı - 1950 - Billy Wilder
Empire 500 arasındaki '50 filmleri
Harvey
Los Olvidados (Meksika Filmi)
Yılın En İyi film adayları:
All About Eve (Winner)
Sunset Blvd.
Born Yesterday
Father of The Bride (Steve Martin'in reprosunu yaptığı komedi)
King Solomon's Mines
Yerli Film:
Ömer Lütfi Akad: Lüküs Hayat'ı çekmiş.
Faruk Kenç: Çakırcalı Mehmet Efe'yi çekmiş.
Sürrealist sinemanın baş yapıtlarından biri.
Filmde çok önemli diyaloglar var:
Hayatta kalmayacağımdan ötürü gurur duyuyorum.
Hayat uzun bir ölümdür.
Aynalar bu dünya ile öbür dünya değil başka dünyalara da geçiş yapılabildiğini iddia eden fantastik bir film.
.
Yılın İngiliz Filmi
Stage Fright - Sahne Korkusu imdb71
Alfred Hitchcock'un yönettiği Marlene Dietrich'in oynadığı cinayetin son dakikada çözümlenen gerilim filmi.
Hitchcock bu film sinema'da önemli bir hata yapmıştır. Bir sahnede flashback yapmış daha sonra bu
flachback'in yalan olduğunu göstermiştir. O zamanlar sinemada flashback tamamen gerçek eski göndermeleri anlattığı için seyirci bu flashback'ten rahatsız olmuştur.
Yılın İtalyan Filmi
Stromboli imdb73
Yeni Gerçekçi akımın filmi.
Bergman bir italyan adaına gelen bir yabancıdır ve orada çok sıkılır.
(Bergman'ın avrupaya dönüş filmi - diş hekimi eşinden sonra bu filmin yönetmeni olan İtalyan ünlü yeni gerçekçi Roberto Rossellini ile evlenmiştir. Roberto Rossellini izlediğim ve sinema tarihinin klasikleri arasında yer alan Roma Açık Şehir filminin yönetmeni)
Yılın Kuzey Avrupa Filmi
Till Gladje imdb74 İsveç Filmi
İngmar Bergman filmi.
İngmar Bergman'ın da tırmanış filmlerinden biridir.
Romantik - Dram.
Bu filmden yedi yıl sonra iki büyük başyapıtını Yaban Çiçeklerini ve Yedinci Mühür'ü çekecektir üstar.
" Sanatın sırrını çözdüm - yani ne zaman yaratıldığını: Mutsuz olduğunda"
Güzel bir kadınla karşılaşan kemancımız onunla evlenme kararı alır. Evlendikten sonra eşinin değerini bilmez. Yönetmen bir fitne sokar bu aşka. Sonra da işler karışır. Kemancımız kadının değerini bildiğinde ise iş işten geçmiştir.
* İngmar Bergman'ın filmlerde kendini gösterdiği iki filmden biridir bu film.
Yılın Doğu Bloku Filmi Daleka Ceska imdb73 Çekoslavakya
Yılın Uzakdoğu filmi:
Rashomon
imdb:83 Baş Yapıt
Top250 filmi
Venedik Film Festivali gururu
51'in en iyi filmi seçilmiş
52 yılında Oscar'da onur ödülünü almış.
53'te en yabancı oscar'ını ve BAFTA ödülünü almış
Akira Kurusawa'nın çıkış yaptığı bir filmdir. BKNZ
Bunuel'in yönetmen olarak zirveye taşıyan filmi. Bunuel İspanya'da okuyup sinema adına çalışmaya başladıktan sonra Meksika'ya gidip çektiği filmi.
Bunuel "Endülüs köpeği" ve "Altın Çağ" filmlerini çekmesine rağmen sinemada tam olarak bir yer bulamamıştı kendine. Hollywood macerası da kötü sonuçlanınca her şeye Meksika'da sıfırdan tekrar başlamaya karar veriyor. Burada yönetmenlikte olgunlaşma dönemini tamamladıktan sonra altın çağını Fransa'da yaşıyor.
Bunuel'in Cannes'de en iyi yönetmen ödülüne layık görüldüğü bu baş yapıtında Meksika caddelerinde geçen sokak çocuklarını anlatan vicdanı rahatsız eden bir film. Yeni gerçekçi olarak düşünülse de rüya sahneleri ile Bunuel sürrealizmini gene konuşturmuştur. Filmin başrol oyuncusunun gördüğü kabus sahnesi filmin en önemli dakikalarıdır. :
Luise Bunuel bu filminde Sapkınlıklarla dolu aile yaşantılarını, umursamaz anne, sürekli sistemi eleştiren ama kız çocuğuna sarkacak kadar sapık kör bir adam ile çok iyi beyazperdeye taşımayı başarmıştır.
Yılın Hint Filmi
Jogan imdb73 Ateist bir adamın aşkını anlatıyor.
Eski bir kültüre ait mitsel bir peri olan tavşan (Pooka) James Stewart'a bulaşır. Bu hayali karakter aslında sadece sarhoşlara ve aptallara kendini göstermektedir. İlk karşılaşmaları: - Hey Harvey korkuttun! - Nerden bildin benim adım Harvey....
= Alis Harikalar Diyarında
= Donnie Darko 2001
"Hayatinda zeki olmakla neşeli olmak arasında seçim yapmak zorundasın. Ben hayatim boyu zeki oldum, Ama neseli olmayı tercih ederdim."
Yılın Aile Komedisi
Father Of The Bride - Gelinin Babası imdb:72 Spencer Tracy
Yılın Ti Filmi - Savaş Ti'si
At War With The Army imdb58
Yılın Animasyonu
Yılın Animasyonu
Walt Disney's Cindirella
Kül Kedisi Sinderella imdb73
Yılın Silah Filmleri:
The Asphalt Jungle - Elmas Kaçakçıları Yılın Silah Filmi Yılın Kara Filmi - Film Noir imdb79
* Bir John Huston filmi.
* Mar
Yılın Suç Filmi - Film Noir In Lonely Place - Tehlikeli İşaret imdb:80 Kara film'den çok Prikolojik dram içeren bir romantik filmdir. " Ben seni öptüğüm gün doğdum, terk ettiğin gün öldüm. Bu ikisinin arasında da yaşadım."
* Şiddet yanlısı bir senarist bir cinayet olayında zanlı olarak sorgulanmaya başlar. Bogart diğer filmlerinden farklı olarak bu manyak senaristi canlandırmıştır. Sevgilisi ise bu kabadayı adamın katil olup olmadığını merak etmeye başlar: "Dün olsaydı çok şey ifade ederdi... Ama bugün artık bir önemi yok"
Yılın Kovboy Filmi: Rio Grande imdb72 John Ford - John Wayne filmi
* Asıl hikaye Gelmiş Geçmiş en kötü olimpiyat sporcusu lakabını yiyebilecek enteresan bir hikayeye sahip. Çocukluğundan beri dublörlüğe merak salan ve dublör olan Eddie Edwards tehlikeli olan kayakla atlama sporcusu olmadığı dönemde, İngiltere'yi bu dalda temsil edebileceğini bir şekilde ikna etmiş ve ülkeyi bu alanda rezil etmiştir.
Filme En yakın sinema filmi ve hatta bu filmi izlerken ilk akla gelen Olimpiyat komedisi gene Kış Olimpiyatlarında geçen Cool Runnings Üşütük Popolar filmidir.
* Gerçek hikayeden saptırılarak film iki önemli mesajın altını çizmeye çalışmış:
- Sporda önemli olan kazanmak değil mücadele etmek olduğunu söyleyen olimpiyat sloganı.
- İngiliz bürokrasisinin ağır yenilgi alması.
* Olimpiyat hikayelerini seviyorum. Bizim Halil Mutlu'nun (56 kilo) kendinen üç kat ağır Mahmut Demir'i (130) kilo kaldırdığı omuzlarına aldığı Atlanta olimpiyatları fotoğrafını hiç unutmuyorum mesela...
* Kış olimpiyat tarihinin en komik olayı ise ne üşütük popolardır ne de Eddie The Eagle...
Fantom kıyafeti ile sprint attıkları uzun mesafeli bir pist etrafında kayan sporcuların didişmesi ve ortaya tokurcun olmaları ile en sondan gelen adamın birinci olduğu müsabaka Olimpiyat tarihinin en komik hikayesidir.
http://www.youtube.com/watch?v=fAADWfJO2qM
Aslında olimpiyat tarihinin en kofti altın madalyasıdır bu bahsettiğim. Üzerine belgesel bile yapılmıştır:
http://www.youtube.com/watch?v=4Z6GnUTVAF0
Bir çok yerde anlattığım ve hep beraber güldüğümüz bir altın madalya hikayesidir. İlk izlediğimde gözümden yaşlar gelmişti. İlk anlattığımda herkes yerlere kapaklanmıştı. (yoktu o zamanlar cepten internet açıp millete gösterme şansı kelime kelime anlatıyorduk olayı) esas oğlan: `Steven Bradbury` abimiz yer: `2002 salt lake city kış olimpiyatları` Avusturalyalı abimiz, bariz sonuncu olduğu rakiplerinin neredeyse tur bindirdiği karşılaşmada bir karambol sonrası en önde bitirmiştir...
Altın madalyayı aldığı an tüm seyirciler, Ödülü veren olimpiyat yetkilileri herkes çok gülmüştür. İlahi Steven Bradbury, bu film ile seni hatırlayıp tekrar güldük ya, Sağ olasın...
* Bu iki hikayesi anlatılan olimpiyatçılar dışında yaz olimpiyatlarında Afrika'dan gelen ve ilk defa olimpiyatlarda havuzda yüzen sporcunun filmi de çekilip türün devamlılığı sağlanmalıdır bence...
Eğlencelik - izleneybıl bir film.
Tam tavsiye etmiyorum... Eh işte...
* EJDERHA'ları, yok la ne ejderhası Roma ordusunu anlatan filmlerden öğrendiğimiz (Shield Wall) yapabilen İguanaları TÜRK diye yutturmuşlar!
Eksi sözlükten harika giydirmeler var filme dair.
"Yine asırlardır birlikte yaşadığı halde doğaüstü yaratıklarla baş edememiş, ne istediklerini çözememiş gerizekalı eski bir uygarlık, o dönemlerde gerçekte kuzey avrupa ormanlarında b.kuyla oynayan sarışın mavi gözlü beyaz adam tarafından kurtarılacak. Ama ne kurtarılmak. Kenan komutan gibi m.n. koyacak ortalığın, Daha aşağısı kurtarmaz. Şarabını içecek, Duvarın dibine işeyecek, Prensesi de s.k.c.k.
* Yaratıklarımız kablosuz ağ işini halletmiş.yakalanan yaratık hemen whatsapp grubundan diğerlerine titreşe titreşe haber veriyor.
* Ana yaratık'ı öldürürsek hepsi ölür klişesine girmiyorum. Kimi zaman bir ana kimi zaman bir prenses kimi zaman bir kral oluyor bu yaratık.
* 'Tüh be komutanım anahtar yok ' sahnesi neydi öyle.haha nasıl bir senaryo bu?tamam bizim ikili surların tepesine çıkacak yaratıkları kendi gözleriyle görecek 'vuuu çinli yapıyor' diyecek ve kahramanlık yapıp gözlerine girecek. tamam ama başka bir sebep bulsaydınız ya. komutan mıdır general midir ne ' iyi tamam yukarı gelsin onlar da ' dedi.normalde 'anahtar yok komtanım ehiehi' diyen o herifin askerlik hayatını bitirmesi lazımdı. "
izleme izlettirme
Film de bir kaç estetik sahne de yok değil. Onlardan biri:
Sunset Blvd. - Sunset Boulevard imdb:85 Top250 film Ölmeden önce izlenmesi gereken 1001 film BKNZ
1950
* Bir Hollywood eleştirisi
* Ölmüş bir kişinin ağzından hikayeyi dinlemek. Bu konuda bir başka meşhur film American Beauty
Orhan Pamuk'un "Benim adım Kırmızı"
* Filmden anlıyoruz ki eskiden eczanelerde sigara satılıyormuş. Ve başrol oyuncumuz Türk sigarası istiyor. Abdulla diye bir türk tütününden yapılma sigara satılıyormuş o dönem bir de bunu öğrenmiş oluyoruz filmden.
* Film eski bir yıldızın tekrar sahneye dönmek için verdiği mücadeleyi anlatır. Aynı zamanda Hollywood'da dönen entrikaların bir yansımasıdır. Başında havuzda ölü olarak gördüğümüz kişi ise keşfedilmemiş belkide yeteneksiz bir senaristtir. Eski star onu sevgilisi yapar. - Sen büyük starsın. Eskiden sessiz filmlerdeydin. Eskiden çok büyüktürn...
- Ben hala büyüğüm... Asıl küçülen filmler!
- Spoiler -
* Birbirlerinin hayallerini gerçekleştirmesi için destek olan ama birbiri için kurdukları hayali gerçekleştiremeyen aşıkların hikayesi...
- hayat seni bir konuda başarılı olmana müsaade eder ... tercihini yap -
* Sinemaya saygı filmlerinin bende bir başka yeri vardır. Tornetore'nin Cennet Sineması, Scorsese'nin
Hugo'su ya da Tarsem Singh'in The Fall'u... Bu film sinema'nın bir çok unutulmaz romantik dram'ına gönderme yapmıştır. Adını zikretmiştir. Özellikle James Dean'in "Asi Gençlik" - "Rebel Without a Cause" filmin göbeğine yerleştirilmiş. Casablanca bir diğer hatırladığım romantik dram... Filmde adı geçen...
Whiplash'in de yönetmeni olan Damien Chazelle plan sekans sahnelerle gövde gösterisi yapmış. Karakter tanıtımı giriş sahnesi film boyunca müzik olacağını baş rollerde oynayan hatun ve erkek arasında git geller olacağını ve plan sekans çok çalışılmış sahneler olacağını vad eden filmin özeti gibi bir şey.
Film günümüzde geçse de dansları müziği ve kostümleri müzikallerin altın çağı 60'ları hatırlatıyor.
HAYAT SANA BiR KONUDA BAŞARILI OLMANI SAĞLAR:
Filmin seyirciye vermek istediği şey True Dedective dizisinin mottolarından birini hatırlattı bana. İdeallerimiz adına mücadele ederken nelerden vaz geçiyoruz. Nerelerde hata yapıyoruz. Kimleri kaybediyoruz.
Sinemaya Saygı: O dönemde kamerada zum olmadığı için bir dürbün deliği ile seyircinin görmek istediği şeye odaklama yapması bile filmin yönetmeninin sinemaya saygı duruşudur. Ki bir çok filme yaptığı göndermeler de bunun tuzu biberi olmuş. Gayet başarılı bu bağlamda.
Cep telefonu var ama sadece iletişim için kullanılmakta. Yani film günümüzün teknolojisinden arındırılmış müzik ve romantik dram ile yoğrulmuş hissi uyandırdı bende...
= Pembe Panter saygı duruşu ve göndermesi yapılan filmler.
Chief inspector Jacques Clouseau ve ona hiç beklemediği anda saldıran asistanı Cato...
* Uşağı dediğinde hayat koçu çok alınıyor: - çok ırkçı bir söylev...
* En çok kullanılan konulardan biri:
Meet The Fockers
Father of The Bride
Bu tür'ün en bilinenleri...
* Sinema komedi olarak cinselliği git gide daha utanmaz arlanmaz pervasızca kullandığından ötürü bu tür filmleri aile olarak izlemek imkansız olmaya başladı. Meet The Fockers'ta da tabular delinmişti ama bu kadar değil.
* Kuşak çatışmasının en derin yaşandığı Baba - Damat adayı gerilimine, bir de babaların kızlarını hiç kimseye yakıştırama huylarını ekleyerek dozajı artırılan senaryolar çok klasiktir... Bazen filmin içine yedirilir bazen tek konu bu olur...
* Zenci çalışanın genç bunlar tavşan gibi örneklendirdiği ve hareketlerle desteklediği sahneye biraz koptum... Kendi sidiğinde duran geyiğinde patlayacağı belliydi gibi geldi bana... Oraya hiç gülmedim.. Ama yer yer güldürdü...
