La Passe - Bir Asghar Farhadi Filmi


La Passe - Geçmiş - 2013
imdb79
Yılın Romantik Dramlarından
Kendine özgü üslubuyla tam bir Asgar Farhadi Filmi
14W27N

İletişimsiz temalı sanatsal filmler
Fransız kadınlarla evli İranlı erkeklerin birbirinden farklı aşkları

Fransa sineması bu sene iki müslüman kökenli yönetmen tarafından temsil edildi:
La Passe (Asghar Farhadi)  ve La Vie D'adele (Abdellatif Kechiche)

* Asghar Farhadi, Sağlık ile ilgili sinema günlerine davet ettiğimiz ve telefonda konuştuğum (tek oscar almış üstat) büyük bir sanatçı,
* Asghar Farhadi'yi daha sonra tekrar aradım. Başımdan bir çok insanı ilgilendiren bir olay geçti. Benim için büyük ama insanlık için detay bir sorundu bu. Ondan ricam, Sharlock Holmes soruşturması gibi bu olaydaki her paydaş ile görüşmesi, bunları kameraya alması ve seyirciye bu konuda en az suçsuzun ben olduğumu ispatlaması. 
- İşte Asgar Farhadi'nin keşfettiği sinema bu, gerçekten küçük insanın, çok paydaşlı sorununu enteresan gelişmeler katarak bizi heyecanlandırması, ve bunda ikinci defa çok başarılı.

Lakin yönetmenliğinde de ustalığına hayranım, bunu son filminde daha da net görebildiğim.
Bu tip filmlerde gerçekçilik bizim farkında olmadığımız, ama sanatçı bize gösterdiğinde içimizi bir hoş eden detaylarla verilir, örnek:

* Ahmet, Marie ile arabaya bindiklerinde bir sessizlik oluyor. Marie onu otele götürmeyeceğini söyleyince Ahmet şaşırıyor, o an arabanın camı buğulanıyor. Çünkü daha derin nefes almaya başlıyo Bunu çok sık araba kullanan herkes bilir, yağmurlu havalarda, eğer heyecanlanırsanız araba camları hemen buğu yapa. Ve biz buradan anlıyoruz ki bu iki insan hala daha birbirlerini seviyorlar.

* Filmin başı buyken, yönetmen çok daha kör göze parmak bir finalle hiç ummadığımız iki kişinin birbirlerini hala sevdiklerini ifade edişleri ile bitiyor. Yönetmen artık burada riske girmek istemediğini anlıyoruz.

* Bir oyunda başta riske girersin ama sonlara doğru asla! Film de böyledir...

* Film, ikinci yarısında, kişilerin söyledikleri yaptıkları ve sonuçları bunların doğru olup olmadığı üzerine tatlı bir ritme giriyor. Bu da seyirciyi heyecanlandırıyor, yönetmen bir önceki filmindeki dantel gibi işlediği ve keşfettiği üslubunu bırakmadığını öğrenmiş oluyoruz.

Filmden geçmişi değiştiremeyeceğimize dair bir diyalog:
   -          4 yıl önce gitmemiş olsaydım
   -          Bir sonra giderdin


   *   Sıradan insanların da kahraman olduğu, olağan olaylarında olağanüstü deşilirse farklı sonuçlar
çıkabileceği, antikahramanların düşündüğümüzden iyi olabileceği, yüksek sesler, abartılı efektler, hızlı kurgular olmadan da seyirci heyecanlandırılabileceğini ispatlayan bir yönetmen Asgar Farhadi… Gerçi İran sinemasını İran sineması yapan da kapalı kültürde, sınırlandırılmış sanatçılardan oluşması değil midir.

* Evin boyanıyor olması, sürekli boya bulaşacak diye kadının adamı uyarması, evin eşyalarının bu yüzden dağınık duruşu ayrı bir hava vermiş filme... 

* Yönetmen günlük hayatta ikili ilişkilerin bizleri ne kadar yorduğundan dem vurmakta son iki filminde de!

* Bu sene Fransa'yı temsil eden iki Müslüman kökenli yönetmende çok güzel kadın aktristlerle çalıştılar:
Filmin Hatunları:
The Artist'ten tanıdığımız Berenice Bejo

Hiç yorum yok: