Anonim Mizah, 4Chan, Hactivistler üzerine bir başyapıt: We Are Legion

We Are Legion
Hacktivists Hikayesi
imdb:75
2012
2012 yılının en önemli belgesellerinden biri:

* Dünya'da mizahın devinimine baktığımızda, Aristofanes'ten Moliere'e kadar 2000 küsür yılda komedi alanında tiyatro eserleri yazmış bu ve benzeri büyük üstatların dışında mizah'ı yönlendirmiş ustalar yok. Yani,  matbaanın bulunmasına kadar olan dönemde büyük bir anonim - fıkra mizahının olduğunu görürüz.

* Aristo bile Trajedi asil bir oyundur, komediler avamdır der Poitika - Estetik kitabında...

* Mizah'ın halk hareketlerinde bu denli yer almasının bir başlangıcı olmalıydı. Gezi olaylarında gördüğümüz üst mizah'ın kökenlerini bu film çok güzel anlatmış.

* Kara Mizahta bunu organize nasıl yapabiliriz'i hep sorgulamıştım. Alper gibi manyaklar lazımdı. Dünya çapında bir harekete biz de önderlik edebilirdik. Şimdi buna üzülüyorum.

* Matbaa, düz yazı, resim sanatında deformasyon'un karikatür sanatını zirveye taşıması, sinemanın coşması ile birlikte kişilerin eline geçmiştir Mizah. Artık biz mizahı üstatları ile birlikte andık. Mizah'ı elinde tutanlar birer Marka idi. Ve bir ordu ile çalışmalarına rağmen (Bir çok mizahçı'nın dıştan beslemeli yazıları ya da arkasında bir ordu beslediğini düşünürsek)
Ta ki internetin bulunmasına kadar.
İnternet her şeyi değiştirdi. Anonimleştirdi. Mizahın tekelini kırdı. O arkalarda dıştan beslemeli ortamlar kırıldı. Her birey ortamı patlatan bir espri üretebildi.

* İnternetin bulunduktan sonra mizah, mahlaslar, nick'ler altında şekillenmeye ve git gide anonimleşmeye başladı. İnternet mizahının devasal öncülerinden 4Chan'de herkesin nick'i anonimdir mesela. Daha radikal, daha serbest, daha özgür bir mizah ortaya çıktı haliyle.

* 4Chan hakkında bu filmde çok şey öğreneceksiniz.


 Film'de Hacktivizm'in başlangıcı olarak MIT öğrencilerin yaptığı ve bizim Kara Mizah Merkezi eylemlerini hatırlatan ama daha teknik şeyler içeren bir takım mizah eylemlerini görüyorsunuz.

Bunlar arasında gece yarısı nasıl yerleştirildiği anlaşılamayan binaların sağlarına sollarına çatılarına konulan arabalar (üniversite yönetimi ne biçim şok olmuştur)
- İzmir Atatürk Lisesinde iki öğrenci üst üste çıkıp ayakabıya sopa saplayıp, 5 metrelik okul alt koridorundaki tavanda yürümüş izlenimi verdiklerini hatırlıyorum, onda bile nasıl yapmışlar lan bunu olmuştu hocalar, buradaki proflar falan dibi düşmüştür, baksanıza yüzyıl geçmiş hala efsane...

Ve bir köprünün boyunun kaç Mr Smith boyunda olduğuna dair işaretler efsaneler arasında...



Hacktivism:
Filmi izlemeden önce bir çok kavram hakkında bilgi toplamanız gerekiyor:
DDOS: eksi'de 6 yaşında bir çocuğa değil bir teyzeye anlatır gibi anlatmışlar.

"teyzeye anlatir gibi izah sekli;
şimdi teyzecim bi market sana bozuk süt sattı, sen de gıcık oldun diyelim. gidiyosun bütün akrabalarını konu komşuyu, eşi dostu, cocukları topluyorsun, onlar da kendi akrabalarını alıp geliyor markete, sonra içeri dalıyorsunuz, hepiniz rastgele bi ürün alıyosunuz elinize, aynı anda hurraa diye kasalara hücum ediyosunuz. böylece kasalar felç oluyor, market satış yapamıyor çünkü tam ödeme yapacakken vazgeçip içeri başka ürün almaya gidiyosunuz.
işte buna ddos saldırısı deniyor.
eğer içeri dalıp dükkanı dağıtır, reyonları devirir, her yere boya ile yazı falan yazarsan bu da "hacklemek" oluyor."


Hiç yorum yok: