The Lobster




The Lobster
imdb71
2015

* Yılın Distopik filmi.

* Yılın en enteresan ve Alacakaranlık Konseptine en yakın filmi... Düşük ritimli olması da filmin kendi derdini anlatmasından...

* Bazı filmler vardır... tavsiye etsen bir türlü... tavsiye etmesen bir türlü... İşte öyle hem bir başyapıt hem de izlemesi çok zor ağır bir film The Lobster...



* Fransız Sineması'nın çok sık yaptığı, Avrupa - İran ve hatta Kuzey Afrikalı kendini ispatlamış yönetmenlere film çektirme üslubunu bu sefer İngiltere'de görüyoruz. 
Hatta ilk defa İngiliz Sineması bunu yaptığını görüyorum. Çok yetenekli ünlü yunan yönetmene ülkesinde film çevirtmiş... 
Bu film bu babda bir Truva Atı da diyebiliriz. 
Kynodontas - Dogtooth - Köpek Dişi BKNZ
(Yalnız Fransızların Arap ülkelerinin iyi yönetmenleri ile - İspanyolların Latin ülkelerinin iyi yönetmenleri ile çalışmaları Almanların doğu bloku ve Türk kökenli yönetmenlere kapılarını açması İngilizleri bu konuda çok despot göstermişti... Rum bağından ötürü belki de Yunanistan'dan bir yönetmenle çalışmak onların da bunu yapabileceğini göstermiş)







* Filmde ilişkilerin toplumsal katkılarını tiyatral olarak anlattıkları sahneler de enteresandı.




- Neden bir İstakoz olmak istiyorsunuz?
- İstakozlar 100 yıl yaşarlar... Ve ömürleri boyunca cinsel olarak aktiftir...

Filmin Özeti şu mottosunda yer alıyor:
İnsanın hissetmediği halde hissediyormuş gibi davranması
hissettiği halde hissetmiyormuş gibi  davranmasından daha zor....








Sosyal hayatta maskelere bürünüp hissetmediğimiz halde hissediyormuş gibi davranırız. Ağzına kürekle vurmak istediğimiz birine gülümsemek zorundayızdır. Belki zorunda olmadığımız birlikteliklerden kaçabiliriz,ama iş hayatı ve belki de ve hayatı öyle değildir...

Hissettiğimiz halde hissetmiyor gibi davranmak aslında çok daha güçtür diye düşünüyor insan. Aslında duygularımızı istemsiz olarak yansıtabiliriz... Bunu engellemek mümkün müdür?



Filmin önermesi bunun tersini ispatlamaya çalışır. Hissediyormuş gibi davranmak daha kolay diyor...
Yönetmen bunu ispatlamak için tüm oyuncularını Poker Surat oynatmış... Herkes duygusuz ve aynı ses tonu ile robotik oynamış...

Filmin kara mizah olarak bizi şaşırtan olaylar da var:
"Eğer aranızda anlaşmazlık yaşarsanız size çocuk veriyoruz"




Filmde verilen sürelerde eş bulamayanlar ya eş bulamayıp ormana kaçanları avlıyor ya da bir "HAYVAN"a dönüşüyorlar....
Herkes hangi hayvana dönüşeceğini en başta karar veriyor...
Filmin orman sahnelerinde ormanda çok manasız hayvanlar görmemizin nedeni de bu..

Farklı - çok düşük ritmli ama bir o kadar da  önemli mesajlar veren yılın en ilginç filmlerinden. Yönetmen hem tarzını - hem orjinalliğini devam ettirmeyi başarmış.


Bu türü sevenlerine tavsiye edebileceğim bir film...

Filmde çok iyi oyuncular çok güzel ünlü aktrisler oynamış....

Hiç yorum yok: