(1) FAMiLY BUSSiNESS
Sean Connery hızlı bir yaşantı sürmüş, bi kaç defa içeri girip çıkmış, çapkın, hırsız, ayyaş bir dededir... Oğlu Dustin Hoffman, evine, işine bağlı, dürüst çalışkan, içkisi sigarası olmayan mülayim ama bi o kadarda dip bir adamdır... Matthew Broderick dedesinin hikayelerine bayılırken, babasının tırt halinden nefret eder... Torun, genetikçi olmuş ama dedesinin genlerinin etkisinden kurtulamamıştır... Gen bankasından çok değerli bi çalışmayı çalmayı kafasına takar... Zengin olacağız bahanesiyle babasını ve dedesini kandırır... Ama bi tek o yakalanır... Sabıkalı dede'den suçu üstlenmesi istenir... Dede hayatının son demlerinde özgür yaşamak istemektedir... Ama akıllı, akademik terbiyeli torununu kurtarmak için hapse gitmeyi göze alır... En son ailecek nezarethane aracına binerken tüm aile onu bir daha dışarda göremiyecekleri için hüzünlüdür... Ama hapishane aracında Sean Connery eski bir kurt olduğunu ispatlar...
Aracın içinde Bir çetenin tam ortasına oturturlar Sean Babayı... Çetenin reisi dalgasını geçer:
- Hey babalık seni niye içeri tıkıyorlar ha!... Hey babalık bu yaşta ne halt yedin ha!...
Sean Connery dayanamaz: Evlat dikkat ettim ikidir bana babalık diyorsun... Gerçi Newyork'daki orospuların %80 ile yatmışımdır ama senin tipinde birini hatırlamıyorum... Şu annenin fotoğrafı cüzdanında varsa bir göstersene...
Çete reisi bunun üzerine dövmek için ayağa kalkar... Sean Connery adamın önce hayalarına sonra ensesine vurarak yere yatırır... Aracın önünden açılan penceredeki polis "nooldu" diince de, diğer çete elemanları hep beraber bağırırlar: "Düştü"
(2) TRUE ROMANCE
Christian Slater, mafyanın parasını çalmıştır... Mafya babası, Christopher Walken parasının peşine düşer... Christian Slater'ın emekli polis babasını Dennis Hopper 'ı bulur... Baba oğlunun yerini söylemez... Döverler, işkence ederler... Baba bir kaç yalan söyler... Bu sefer dopğruyu söyle diye tartaklamaya başlarlar... Sonunda Denis Hoper şöyle der:
"Doğru mu? doğruyu mu duymak istiyorsun... Bana bir sigara ver!"
Bu sahne sanki bi idam mahkumunun son sigara isteği gibidir... ve Dennis Hopper sinema tarihinin en baba küfürlerinden birini eder:
"Doğru acıdır... Ama sana en duyabileceğin en acı doğruyu söyleyeceğim... İtalyanlar aslında sarışın ve mavi gözlülerdi... Pamuk gibi beyaz tenleri vardı... Bir gün afrikadan araplar geldi ve senin babaannenin babaannesinin babaannesini bi güzel düzdüler... İşte o günden sonra italyanlar esmer oldu..."
Christopher Walken adamlarından birinden silah ister ve Denis Hopper'ı kafasının ortasından vurur... Ve "1979 dan beri adam vurmamıştım" der...
(3) ACILARIN ÇOCUĞU
emrah kahvede okey oynamaktadır, içeri kan ter içinde koşarak biri girer...
"Emrah koş ananı s.kyorlar" der...
Tamam yukardaki gibi felsefi, derin, uzun, komik bir küfür diil ama yauv binlerce insanı öldüresiye güldürmüştür bu replik... Hele hele emrah linkine tıkladığınızda, alternatiflerini eksi sozlukte okuyanları yarmıştır...
http://kilavuzkarga.blogspot.com.tr/2007/06/ayrlamaaaam-kmm-hollywood-o-naar.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder