28. istanbul film festivali 2009

Festival filmleri ve Eksi Sozlukten o filme dair iyi yorumlar:

2008 filmlerinden seçmeler blogu

Chugyeogja 2008 kore filmi
imdb:79 (500 500 1000)
http://www.mininova.org/tor/1554538

Zift (2008)
imdb:77
http://www.mininova.org/tor/2585148
Bulgaristan oskar adayı Golden Chest (bulgaristan film ödüllerini silmiş süpürmüş)
Hapisten çıkan adam ve geçmişinin onu bırakmaması 60lı yıllar

Revanche rövanş
Oskar adayı 2009 Avusturya filmi
imdb:76 1500 oy
http://www.mininova.org/tor/2316487
10w
alışık olduğumuz bir karakter anlayışı ve hikaye kurgusu var bu filmin. farklılaştığı noktaysa yönetmenin anlatımı; çok fazla dramatize etmeden sabit kamera, dingin görsellikle adeta bir rus filmi havasında geçiyor,

Der Baader Meinhof Komplex Bir Terör Filmi
imdb:74 (500 1000 1500)
alman sinemasina ilgiliyseniz, hatirla sevgili 'nin türk yakin tarihini dogru ve objektif yansittigina inaniyorsaniz, moritz bleibtreu 'yu, johanna wokalek 'i fantazilerimden eksik etmem diyorsaniz, buyrunuz.
Almanlarınn 12 Eylülüne dair film...



Tony Manero (altın lale'yi alan film) 2008
imdb:72 500 oy
Şili Filmi
http://www.mininova.org/tor/1985427
mide bulandırıcı donlu & çirkin adam
izlenmesi zor ve oldukça sert bir film
70 lerin sonu 80 lerin basında avrupa sinemasında yaygın olan bunalım stilli, psikopatca karakterli, asırı kacan siddetli ve erotikligin goze sokuldugu sinema stilinin latin amerika dolaylarına daha yeni gelip sili sinemasında ortaya cıkan kanıtı film. bunlım olay var, karanlık atmosfer var, siddet var hatta zaman zaman en baba pornocuları kıskandırıcak vıcıklıkta bir sex olayı var... ne diyelim umarım bu filmi john travolta izlememistir... (saturday Night Fever karakterinin adı devamı gibi)
*sevişme sahneleri bence mükemmeldi. daha önce hiç ereksiyon olmamış bir adama oral seks yapılan bir film görmedim. başka bir yönetmen olsa bu kısımları yorganın altına saklardı.
*kahramanın rakibinin elbisesinin üzerine bokunu yapması ve bunu tüm elbiseye yayması evet iğrençti ama süper olmuş filmde.
*kahraman tony maneroya en çok benzeyen adam yarışmasında ikinci olup otobüste tek başına evin yolunu tutarken. yarışmanın birincisi elinde birincilik ödülü (bir blendır) ve yanında eşiyle öndeki koltukta mutlulukla oturmaktadır.

Johnny Mad Dog Kuduz Köpek Johny 2008
imdb:70 350 oy
yakın çekim kamera, çok yüksek ses efektleri ile izlerken bunaltan filmler kategorime giren film. city of god, blood diamond, slumdog millionaire gibi benzer temalı filmlerin bir adım ilerisine gitmeyen, film boyunca hep aynı konuda takılan bozuk plak kıvamında bir hikaye gibiydi. benzeri olduğu filmlerin kurgusu ve oyunculuk gücünün ise yakınına bile yaklaşamayacak amatörlükteydi film. afişi itibariyle çok ilgimi çekmesine rağmen festivalde izleyip de hayal kırıklığı yaratan filmlerden biri daha oldu kuduz köpek johnny.

Mammoth 2009 imdb:72 750 oy
isveç filmi
lukas moodysson'un her zaman olduğu gibi ağzımıza sıçtığı film.
bünyede 21 grams ile babel tadı bırakmış film.
yani farklı yer/konumda birçok insanın ortakyazgısı...
doktor, fahişe ya da bakıcı da olsan; aynı eşiklerden, benzer acılardan geçiyorsun.
annelik içgüdüsü. yetersizlik hissi.
iki saat içinde verilebilecek azami ahlakî mesajı veren, kurgusuyla, oyuncularıyla, müzikleriyle gayet doyurucu film
kirmizi kilitli dolaplar onundeki allison, bungalovun camindan denize bakan tom, deniz kenarindaki beton duvarin onunde elinde telefonla salvador. hayallerin, yasayislarin ve hayatta kalmak icin cirpinislarin bir butunden koparak parcalar halinde surata carpilmasinin verdigi aci duygularin tasviri olan film.

Aruitemo aruitemo
imdb:81 500 oy
bir nevi 1953 de yosujiru ozu'nun japon film klasiklerinden biri haline gelmis olan tokyo monogatari'sine saygı durusunda bulunuyor. aynı tokyo hikayesinde oldugu gibi bu filmde de aile bir anma icin tekrar bir araya geliyor. bitmeyen yuruyus de, tokyo hikayesi'nin aksine, yaslılar genclere degil gencler ebeviyenlerine gidyor o anda olen biri de olmuyor, bitmeyen yurus de buyuk sehire degil kucuk kasabaya gidiliyor, sorunlar iliskiler ve tabiki de diyolaglar 50 lere kıyasla daha modern ve eglenceli. bir onemli kucuk fark da, ozu'nun bir numaralı sinema imzası olan hareketsiz alt acı kamera, kore-eda da cok hafif hareketli ust acı kamera olmus bulunmakta. bu ana fikiri tokyo hikayesinden cıkan film, film olarak da ust duzey bir film basit yalın minimal ve abartısız olup bir o kadar da insanı asırı etkiliyebiliyor.


Goodbye Solo gülegüle süleyman 2008
imdb:80
kenarda kalmış göçmenlerin hikayesi
humanist filmleri sevenler için
filmin adı, başroldeki amcanın, herkesin bu repliği söylemesini beklediği bi anda, hiç söylememesinden geliyor.
yani o boşluğu koskoca filmin ismine verdik daha ne istiyorsunuz diyor bi nevi
chop shop un yönetmeni bahrani nin son filmi


L'heure D'ete Yaz Saati 2008
imdb:69 600 oy
filmde çok kıymetli bir sanat eseri koleksiyonuna sahip annelerinin ölümünün ardından, 3 kardeşin geride kalan ev ve bu eserlerin akıbetine karar verişleri anlatılıyor. ancak koca film sadece bu veraset davası çerçevesinde sıkışmış kalmış; eserlerin değeri ile ilgili gereksiz uzayan konuşma ve sahneler filmin neredeyse yarısını domine etmiş

Disgrace Utanç 2008
imdb:67 150 oy
Öğrencisiyle ilişkiye giren prof
Nobelli yazar Coetzee nin romanından


Asbe Du - Pa İki bacaklı at
imdb:63 80 oy
Dogville gibi işte burda fakir adam bir çocuğa at olması istenir
zamanla çocuk bu adama zulm eder

Opium War Afyon Savaşı
imdb:84 ama 19 oy Afgan filmi
Terkedilmiş tankta yaşayan aile üç karısı var deli kızları küfürbaz oğulları!

8
ünlü yönetmenlerden birleşmiş milletler sponsorluğunda 8 fakirlik filmi
imdb:63 93 oy

adoration Tapınma imdb:68 500 oy
Atom Egoyan'ın iddiasız filmi

Of Time and the City livepool belgeseli
imdb:75 500 oy

Kötü filmlere iyi giydirmeler:
La mujer sin cabeza arjantin filmi imdb:61
arı saçın kafa yaptığını anlatan bir film. başka da bir şey anlamadım.

nalet olsun arjantin sinemasına.

film hakkında sınıf farklılıklarını anlatıyor demişler iyice köpürmüş iki yazar :)

dur hiç eleştiri falan yapmadan özetliyeceğim filmi. şimdi bir tane sarı saçlı kadın var. yolda giderken bir köpeğe çarpıp tribe giriyor bu. diyor ki; "ulan madem tribe girdim, travmatik bir insan oldum neden bir otele gidip mal mal etrafa bakmıyor sonra da kuzenimi çağırıp arada deli ayağına yatarak psikolojimin bozuk olduğuna delalet anlamsız kahkahalar atıp bununla sevişmiyorum. velhasıl aklına yatıyor ki bu plan yiyor bu boku. bunun böyle tuhaf arkadaşları var. bunların hayattaki en büyük dertleri havuz suyunun içindeki klorun saç rengine zarar vermesi. bu mallar havuza girince kafalarını suya sokmuyorlar falan öyle bir acayipler. sonra bu ablanın bir kız yeğeni var, ikide bir gelip memelerini sıkmak istiyor, buna aşk mektupları yazıyor falan. meme diyor başka bir şey demiyor. bunun kızı var sarılık olmuş. ufak oğlu da bu kızla aynı bardaktan su içiyor. tahmin ediyoruz ki o da sarılık olacak. öyle bir gergin atmosfer, öyle bir "acaba"larla dolu dakikalar. heh neyse, sonra kocası var bunun. gitmiş ceylan mı vurmuş, geyik mi vurmuş naapmışsa gelmiş leşini mutfak tezgahına atmış itoğluluit. lan ekmek kesiliyor orda, yemek pişiyor o tezgahta hayvan herif. o da dünyanın en lüzumsuz insanıyım ben diye bas bas bağırıyor. karısını teselli ediyor falan, "relaks bebişim değmez uyuz bir it için bunca tribe" diyor. neyse bunların kırk beş tane hizmetçileri var kıç kadar evlerinde. sırtına masaj yaptırıyor böyle yağlı kremlerle bu abla. ama ev o kadar ufak ki yatak ile kalorifer peteği arasında sıkışmış sağına, soluna dönecek aralık yok. hizmetçi kalabalığından iyice ufalmış ev, adım atcak yer kalmamış. sonra bu arjantin'e çok acayip bir yağmur yağıyor. ama ne yağmur, on beş gün başka muhabbet yok sittiğimin yerinde. barajlar dolmuş, kanallar taşmış, buenos aires'in beş senelik su ihtiyacı karşılanmış o derece çok yağmur. konuş konuş bitmiyor sıçtığımın yağmuru. meteroloji idaresinde bu kadar iklim muhabbeti yapılmaz. sonra saksıcı amca var beli tutulmuş bunun, saksıları indiremiyor yukarıdan falan. efenim sonra bir çocuk var arabayı yıkayayım mı diye kırk defa soruyor kadına. en son kadın bakıyor ki başına musallat oldu bu eskilerden iki gocuk verip yolluyor bunu. bir ara bu yürüyüş yaparken bir umumi tuvalete giriyor bakıyor ki sular kesilmiş. ikinci bir travma yaşıyor. tesisatçı abi buna bir buçukluk erikli getiriyor da rahata eriyor bizimkisi. işte kız sarılık, amca bel fıtığı, havuz klorlu, artjantin yağmurlu, kuzenle yeğen sapık, sular kesik, koca serkeş. öyle bir film işte. vallaa bir bok anlamadım, sinema kuramları üzerine yeniden oturup düşünmeye karar verdim. şimdi böyle yazınca da eğlenceli gibi görünmesin ha film. bunların böyle amaçsız bir şekilde, ağır aksak bir tempoda cereyan ettiğini ve hiçbir halta bağlanmadığını hayal edin. bir de kitapçıkta yazdığına göre sınıf sorunlarına değiniyormuş. ulan lise defteri daha fazla değiniyor sınıf sorununa kopiller sizi.

Hiç yorum yok: