Zire darakhatan zeyton 1994
Bu izlediğim kaçıncı epik tarzda İran Filmi... Ve gene çok başaralı bir film!
* Çocuk aşkına karşılık bulamayınca yakın plan çekimde her an bir arabesk şarkı patlatacak havası vardı... Ama bu kadar arabesk bir film olmasına rağmen yönetmen sanatından taviz vermemiş... Açık kapıyı sonuna kadar daraltarak bizim de içimizi sıkıyor, kalbimizi söküp alıyor...
* Şu ana kadar 5-10 tane iran filmi izlemişimdir... Hiçbirinde bir propaganda malzemesi görmedim... Hepsi de gayet duru ve etkileyiciydi... Aşksa aşk, kardeşlik ise kardeşlik, mücadeleyse mücadele, gerilim ise gerilim... Pek de temasının dışına çıkmıyorlar... Anlatımları düşük ritimli olabilir ama derdini uluslararası normlarda anlatmasıyla da çok başarılı...
Bu filmi film yapan diyalog:
Eğer...
"Toprak sahibi toprak sahibiyle, zengin zenginle cahil cahille evlenirse, hiçbir işe yaramayacağını düşünüyorum. Eğer okuyanlar cahillerle, zenginler fakirlerle, evsizler toprak sahipleriyle evlenirse çok daha iyi olur. Böylece herkes birbirine yardım etmiş olur.
Bence en iyisi bu.
Eğer iki insan evlenir ve iki evleri olursa kafalarını birine, ayaklarını diğerine sokamazlar!
Doğru muyum, yanlış mı? Bunu yapamazlar!"
(Martin Eden'in meşhur kodamanlar masasında
Bir kişi 100 kişinin ekmeğini pişirebilir, Bir kişi 250 kişinin ayakkabısını yapabilir ... gibi bişiile devam eden meşhur nutuğundan sonra duyduğum en samimi sosyalist kelamı bir iran filminde duydum...)
Bir kişi 100 kişinin ekmeğini pişirebilir, Bir kişi 250 kişinin ayakkabısını yapabilir ... gibi bişiile devam eden meşhur nutuğundan sonra duyduğum en samimi sosyalist kelamı bir iran filminde duydum...)
Yönetmen: Doğrusu bunu yapmazlar. Birinde yaşayıp,
diğerini kiraya verirler...